"إطلاق" - Translation from Arabic to Turkish

    • ateş
        
    • silah
        
    • Şartlı
        
    • serbest
        
    • tahliye
        
    • sesi
        
    • fırlatma
        
    • çatışma
        
    • silahlı
        
    • atış
        
    • sesleri
        
    • saldırı
        
    • fırlatıldı
        
    • açıldı
        
    • piyasaya
        
    Neden mi? Çünkü Amerikan bir çocuk tarafından ateş edildi. TED لماذا؟ لأنه تم إطلاق النار عليه من قِبَل طفل أمريكي.
    Buna göre tam bir skandal. Tüm yarımada silah başında. Open Subtitles .فضيحة بكل إطلاق, تبعاً لهذا شبه الجزيرة كلها مليئة بالأسلحة
    Önce 2 yıl ile başladı. 6 aydan sonra Şartlı tahliye. Open Subtitles البداية كانت بعقوبة لسنتين مع إطلاق سراح مشروط خلال 6 أشهر
    Seni zenci yardakçısı pislik herif, o zenci serbest kalırsa öldün demektir. Open Subtitles أيها الوغد المحب للزنوج لن تعيش إذا تم إطلاق سراح ذلك الزنجي
    Şimdi, bu ateş sesi duyulmadan bir kaç saniye öncesi. Open Subtitles الآن ، ثواني قليلة قبل أن نسمع صوت إطلاق النار
    Dünyanın ilk uydusu, Sputnik I, 1957 yılında fırlatıldı ve bu yılda, dünyada toplamda üç fırlatma denemesi yapıldı. TED لذا، فإن أول قمر صناعي، سبوتنيك 1، أطلق سنة 1957، وفي تلك السنة، كان هناك فقط ثلاث محاولات إطلاق.
    Beş yılda dört ölümcül çatışma. Hepsi de kaza mıydı? Open Subtitles أربعة عمليات إطلاق نار في خمس سنوات كلّ الحوادث العرضية؟
    - Neden biri polis karakoluna ateş etmek istesin ki? Open Subtitles لماذا يقدم أحدً ما على إطلاق الرصاص على المخفر ؟
    Eğer ateş etmek zorunda kalırsan, silahı alçak tutup, tetiği çek. Open Subtitles ان اضطررتم إلى إطلاق النار فابقوا منخفضين و اضغطوا على الزناد
    silah ve nara sesleri duyup bir sürü adamın sana doğru koştuğunu gördüğünde! Open Subtitles ستسمع الكثير من إطلاق النار، و الصراخ و الكثير من الرجال متجهوم ناحيتك
    Doku üzerinde S.E.M. testi yaptım, ve silah ateşlenmesi kalıntılarına rastladım. Open Subtitles لقد مررت المجهر الإلكتروني على القرص اللاصق وتأكدت رواسب إطلاق النار
    Donny Faster müebbet hapse mahkum. Şartlı tahliye hakkı da yok. Open Subtitles دوني فاستر تخدم حكم بالسجن مدى الحياة بدون إمكانية إطلاق السراح.
    Şartlı tahliye sırasında başın belaya girerse ne olur biliyorsun değil mi? Open Subtitles تعلمين ماذا يحدث عندما تقعين في مشكلة في فترة إطلاق السراح المشروط,صحيح؟
    serbest bıraktıktan birkaç dakika sonra beslenmeye devam eden yavrulara sahibiz. Open Subtitles كنا قد بدئنا بتمريض الجراء بعد بضع دقائق من إطلاق سراحها.
    Terörist şüphesiyle tutuklanan kişilerin neredeyse tamamı, suçsuz bulunarak serbest bırakıldı. Open Subtitles تقريباً, كُلّ الإرهابيون المحجوزون المشتبه بهم تم إطلاق سراحهم بدون تهمِ
    Neler olduğunu görmedim. Sadece silah sesi duydum ve 911'i aradım. Open Subtitles لم أسمع ما حدث، ولكني سمعت صوت إطلاق الرصاص فأتصلت بالنجدة
    Gerçek hayata gönderecek bir fırlatma rampasında olmadıklarını biliyorlar. Open Subtitles من الواضح أنهم يعرفون أنهم ليسوا على منصة إطلاق تجاه الحياة الحقيقة
    silahlı çatışma, kılıç bıçak atma, soygun sahnelerini kimse Badalamenti'ler gibi yapamaz! Open Subtitles ..إطلاق نار أو قتل أو جرائم فلا أحد يفعلها مثل آل بادالامنتي
    atış poligonu gibi. Niye böyle apaçık pencereli bir yer seçsin? Open Subtitles إنه معرض إطلاق نار لماذ يختار أن يضعهم على نوافذ جيدة؟
    Dün gece yapmak istiyordum ama silahlı saldırı olayı her şeyi karıştırdı. Open Subtitles أردتُ فعل هذا ليلة أمس الأوّل، لكنّ إطلاق النار أفسد كلّ شيء
    ateş açıldı. Bir memur yaralı. Ambulans ve destek lâzım. Open Subtitles هناك إطلاق للنار ، وشرطي مجروح نحتاج سيارة إسعاف ودعم
    Fakat bu yüzyıllardır böyle oluyor: Lifebuoy 1894 yılında, Viktorya İngiltere'sinde kolerayla mücadele için piyasaya sürülmüş. TED لكنه كان يحدث منذ قرون: تم إطلاق العلامة التجارية للايف بوي عام 1894 في فيكتوريان انجلاند حقيقةً لمكافحة الكوليرا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more