Aynı şirkette çalışıyoruz. O bizim en iyi satış elemanımız. | Open Subtitles | كلانا يعمل في نفس الشّركة إنّه أفضل موظّف مَبيعات لدينا |
Şu içkileri nasıl hızlı döktüğüne baksana... O senin için hazır Henry. | Open Subtitles | ذلك غير عادل، إنّه يقوم بتعبئة تلك الكؤوس إنّه مستعدٌ لك .. |
Bu biraz karmaşık. Çünkü insan yüzü Bu milyonlarca harf arasına yayılmış. | TED | إنّه شيءٌ معقدٌ قليلاً، لأنّ وجه الإنسان يتبعثر بين ملايين هذه الأحرف. |
Cesedin etrafında hiç kan yok. Bu görüp görebileceğin en garip şey. | Open Subtitles | ما من دم قرب الجثّة على الإطلاق، إنّه أغرب أمر رأيتَه أبداً |
Çok kısa bir sohbet bile etmemiz, bizim için Çok tehlikeli. İzlendiğimizi varsaymalıyız. | Open Subtitles | إنّه أمر خطير بالنسبة لنا أن ندردش قليلاً علينا أن نفترض أننا مراقبان |
Bunlar O kadına sorduklarından daha zor ve onunki 10 puandı. | Open Subtitles | إنّه سؤالٌ أصعب من سؤال السيدة وسؤالها كان بـ 10 نقاط |
O tipik ailesini seven, çalışkan ve asla vergi kaçırmayan amerikalı bir baba. | Open Subtitles | إنّه أمريكي مثالي يعملُ بجد، يحبّ عائلتهُ، و لم يخن إقراره الضريبي أبدا. |
Haklı O. Arabuluculuğun amacı, tartışmayı sakin ve barışçıl bir yolla çözmektir. | Open Subtitles | إنّه على حق، القصد من الوساطة هو حل النزاع بطريق هادئة وسلمية |
Daha bir gündür takımda ve ben O kötü babalara benzemeye başladım. | Open Subtitles | إنّه في الفريق بأول يوم وانا اتحول إلى أحد أولئك الآباء البغضاء. |
O Adam bizim sorunumuz değil. Biftekli kaşarlı sandviç satmıyorsa tabii. | Open Subtitles | إنّه ليس مشكلتنا، إلا إذا كان يبيع شرائح اللحم وشطائر بالجبن. |
Zavallı birinin bedenine mi girdin? O dindar bir Adam. | Open Subtitles | إنّه شخص مخلص , بالواقع لقد كان يدعو لحصول هذا |
Cesedin etrafında hiç kan yok. Bu görüp görebileceğin en garip şey. | Open Subtitles | ما من دم قرب الجثّة على الإطلاق، إنّه أغرب أمر رأيتَه أبداً |
İçini okumak istiyor. Buna izin vermemek saygısızlık olur. Bu büyük bir onurdur. | Open Subtitles | يودّ تحليل شخصيّتك، سيكون من الفظاظة عدم السماح له بذلك، إنّه شرف عظيم |
Şirkete indirim yapmasa, Bu işi yapmazdım. Şuraya yeterince meyve maketi konmamış. | Open Subtitles | لم أكن لأفعلها لولا التخفيض في سعر الورق , إنّه لا يروقني |
Hiç yoktan Bu sözde görüntüleri uydurdu ve şimdi seni bunlarla ilgilenmeye zorluyor. | Open Subtitles | إنّه يأتي بتلك الرؤى من العدم. ثم جذبك إليه لتربط الرؤى مع بعضها. |
Ama artık böyle bir yer değil, Bu uzun yıllar önceydi. | Open Subtitles | إنّه ليس كذلك الآن, ولقد كان هذا منذ سنوات وسنوات عديدة. |
Çılgınca belki ama Bu kız hayatıma giren en güzel şey | Open Subtitles | إنّه هبل، أقسم بأني لم أتحدث بجد هكذا في حياتي بأسرها |
Çok tuhaf daha önce, hiç ayaklarımın altında çimenleri hissetmedim. | Open Subtitles | إنّه لشيء مُضحك، أنّني.. لَمْ أشعرْ بالعشب قط يُلامس أقدامي |
Benim semtimdeki markete kıyasla oldukça kibar ve işe yarar. | TED | إنّه مريحٌ ولطيفٌ جداً بالمقارنة مع مخزن البقالة في بلدي. |
Ne canavarı. Kendisi bizim için uzun zaman çalışan biriydi. | Open Subtitles | ليس وغداً، إنّه رجل عظيم عمل لدينا طوال سنوات طويلة. |
Muhteşem biri değildi ama onu unutmak yine de biraz zaman alacak. | Open Subtitles | إنّه ليس بالشّخص المثاليّ لكن سيتطلّب ذلك منّي بعض الوقت حتّى أتجاوزه |
Listesi var, iki kez kontrol ediyor, olay ne ki? | Open Subtitles | إنّه يحتفظ بقائمة. ويتحقق منها مرّتين ما الجلل في ذلك؟ |
Dışarıya çıkıyor ve olmasını sağlıyor adamım işte böyle yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يخرج و ينفذ الأمر يا رجل هكذا يقوم بذلك |
Dediğine göre, bunu Sadece ciddi şekilde huzursuz olan insanlar yaparmış. | Open Subtitles | قالت إنّه لا أحد غير المصاب باضطراب عقليّ شديد يفعل هذا |
Yeni bir muhasebeci arıyor. Eskisi uykusunda ölmüş. | Open Subtitles | إنّه يبحث عن محاسب جديد فقد مات السابق أثناء نومه |
Size göstereceğim gibi, ekmek aslında... ...modern yaşamın temel besin kaynağıdır. | TED | وسوف أبيّن ذلك، إنّه يُمَثِّل في الواقع الدّعامة الأساسية للحياة الحديثة. |
- Bugün Onun doğumgünü. - Size hediye almadım, üzgünüm. | Open Subtitles | إنّه عيد ميلادها لم أحضر لك هدية ، أنا آسف |
Barbekü yapacağız, büyük bir şey değil. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | إنّه مجرّد حفل شواء, ليس أمراً مهماً هل ترغبين بالمجيء؟ |