| Safari ceket bende kalsın, olur da Afrika'ya gidersem falan. | Open Subtitles | انا احتفظ بسترة المغامرات في حال حجزت تذكره الى افريقيا |
| al bakalım, üstü kalsın. Oğlunu dosdoğru üniversiteye gönder. | Open Subtitles | هنا ، احتفظ بالباقى أرسل ابنك إلى الجامعة |
| Aynen öyle. Onu iyi sakla. Çünkü yeni bir yere taşınıyorsun. | Open Subtitles | هذا صحيح , احتفظ بهذه الآن لأنك ستنتقل إلى مكان جديد |
| Kendine bir iyilik yap. Ve onu omuzlarının üstünde tut. | Open Subtitles | أذا أردت أن تجعل نفسك أفضل احتفظ بها فى كتفك |
| Yok, bu bende kalsın. Git artık. Wallace haberdar eder seni. | Open Subtitles | لا ، سوف احتفظ بهذه.اذهب أنت وسوف يخبرك والاس |
| İşte bebek. Üstü kalsın. | Open Subtitles | خذ يا وسيم، احتفظ بالباقي فقد تعود بسيارة الأجرة، هذه الليلة |
| Üstü kalsın, sapığın veledi! | Open Subtitles | احتفظ بالباقي , يا ابن المختلة ايها العاهرة |
| Paramın sadece %40'ı mı bende kalacak? Teşekkürler, kalsın. | Open Subtitles | احتفظ ب 40 فى المائة من اموالى فقط لا شكرا |
| Yemeği boş ver, 20 dolarım bende kalsın ve eşit olsun. | Open Subtitles | احتفظ بالدعوه وسأحفظ مالى ونكون متعادلان |
| Yemek sende kalsın. 20 dolar da bende. ve temkinli davranalım. | Open Subtitles | احتفظ بالدعوه وسأحفظ مالى ونكون متعادلان |
| Bu adam, ucuz bir katil. Felsefeni başka birine sakla. | Open Subtitles | هذا الرجل قاتلٌ رخيص .احتفظ بفلسفتك لشخص اخر |
| sakla, sabaha kullanırız. | Open Subtitles | احتفظ بها سوف نقوم بتدخينها اولاً في الصباح |
| Filmin nakil faturasını her zaman sakla. | Open Subtitles | فاتورة الشحن الخاصة بالفيلم. احتفظ بها دائما. |
| Minibüsü al ve tamponuna şöyle bir stiker yapıştır: | Open Subtitles | احتفظ بالشاحنة وضع ملصقاً بالخلف مكتوب به: |
| Tek bir kelime! - Yürürken başını dik tut çocuk. | Open Subtitles | ـ مرة واحدة أخرى احتفظ برأسك عالية عند المشي، يافتى |
| Dolapta saklıyorum, daha taze kalıyor, tadı daha iyi. | Open Subtitles | انا احتفظ بالحبوب فى البراد انه يبقيها طازجة فتكون القهوة جيدة |
| Üç bin çalışanın hiç birini çıkarmadı; hepsine maaşlarını vermeye devam etti. | TED | كان به 3000 عامل. احتفظ بهم صاحب المصنع وظل يعطيهم راتبهم. |
| Baskı hatası olsun ya da olmasın ödemediği faizler arttı durdu. | Open Subtitles | الخطأ المطبعي أم لا، ولكنه احتفظ المتحققة الفائدة انه لم تدفع. |
| Mahalakshmi beni kovalıyor, onu arka cebimde tutuyorum. | TED | مهلكشمي تطاردني ، انني احتفظ بالمال بجيبي الخلفي |
| -Ama biri saklamış! Bayan Upward, onu daha önce gördüğünü söylemişti. | Open Subtitles | ولكن هناك من احتفظ بها , السيدة ابورد قالت انها راتها. |
| Her zaman dediğim gibi, "Yeni dost edin ama eskileri koru. | Open Subtitles | هذا الموقف مشابه لمقولتي تعرف على أصدقاء جدد لكن احتفظ بالقدامى |
| Bunun sınırlarını kuvvetlendirdiğini ve, onları geldikleri ülkende tuttuğunu umalım. | Open Subtitles | لنامل ان هذا سيقوي من عاداتك و احتفظ بها في ارضك حيث تنتمي |
| Yani Zodiac fotoğrafı cinayette çekti ve bunca yıl sakladı mı? | Open Subtitles | اذا زودياك التقط تلك الصورة اثناء عملية القتل و احتفظ بها طوال تلك السنوات ؟ |
| - Güvenli bir yerde saklarım. | Open Subtitles | سوف احتفظ بهم في مكان آمن هل انتي حمقاء ؟ |
| Başımı omuzlarımın üstünde tutuyor , Bunu pek çok kuzenim için söyleyemem. | Open Subtitles | انا احتفظ براسى فوق كتفى وهذا اكثر مما استطاعه بعض اولاد عمومى |