"اذهب" - Translation from Arabic to Turkish

    • gidip
        
    • Hadi
        
    • gidin
        
    • gitmem
        
    • Yürü
        
    • gidiyorum
        
    • gideyim
        
    • gitmek
        
    • gitmiyorum
        
    • çık
        
    • gideceğim
        
    • Haydi
        
    • Koş
        
    • et
        
    • gir
        
    gidip küçük bir çanta hazırlıyordum ve Bay Timsah' ın gelmesini bekliyordum. TED و كنت اذهب و احزم حقيبة صغيرة و انتظر السيد التمساح ليأتي
    Ya da ben onlara gidip “Bunun yapılması gerekiyor” derim. TED او اذهب اليهم انا واقول لهم ماذا يجب ان يفعلوا
    Evet, dogru Hadi, cocuklar marhaba, Tommy buraya gel hayirmi? Open Subtitles هيا , اذهب حسنا, تومى , أفعل ما تقوله كلا
    Ne duymaya ihtiyacınız var? Eve gidin, karınıza sorun, neye ihtiyacı var? TED مالذي تحتاجون سماعه؟ عد إلى بيتك، إلى زوجتك اذهب واسألها، ماذا تحتاج؟
    Hayır, hayır, hayır. Benim gitmem gerekiyor. Her şey için teşekkür ederim. Open Subtitles كلا يجب ان اذهب.اقدر لك كل ما فعلتة معى، تمن لى الحظ.
    Sonra küçük bina burada. Küçük bina, git, Yürü git. Open Subtitles هناك بناية صغيرة هنا البناية الصغيرة , اذهب , اذهب
    Sanırım odama gidip yarınki dersler için hazırlansam daha iyi olacak. Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل أن اذهب إلى غرفتي وأحضر لدروس الغد
    Arvi tabura gidip, sığınaktaki bir sonraki adamların arkeolog olacaklarını söyle. Open Subtitles ارفي، اذهب وأخبر كتيبة الشعب القادم في القبو سيكون علماء الآثار.
    Sence gecenin bir vakti öylece gidip de bir kızın numarası isteyebilir miyim? Open Subtitles لا استطيع ان اذهب الى منزله في منتصف الليل واسئله عن رقم فتاة
    - Hadi, SBD'yi 6'nın altına çekelim. - Hayır, gitmeyeceğim. Open Subtitles هيا لنحضر الـساعة الزمنية ونخفضها الى السادس لا لن اذهب
    Hadi Simon. Bu kapı ümtsiz Quintín. Arka tarafa dolan. Open Subtitles سايمون هيا كوينتن هذا الباب ميئوس منه اذهب من الخلف
    Evet. Doğruca havalimanına gidin ve birkaç yolcu iptal için bekleyin. Open Subtitles هذا صحيح ، فقط اذهب للمطار وانتظر المسافرين الذين يخلفون ميعادهم
    gidin! Kedilerimi almadan çıkmam. Onlar tek sahip olduğum şey. Open Subtitles اذهب بعيدا لن أغادر دون قططى إنهم كل ما أملك
    Yetiştirmem gereken bir ordum var, ve Nicaragua'ya gitmem lazım. Open Subtitles يجب ان اجمع جيشاً و يجب ان اذهب الى نيكارغوا
    Yürü Hadi. Biraz şampanya alın. Yemek de 10 dakikaya hazır. Open Subtitles الان اذهب القليل من الشامبانيا العشاء سيكون جاهز خلال 10 دقائق
    Oteldeki su hayaletini nasıl yakaladıysak şimdi de porselen hayaletini yakalamaya gidiyorum. Open Subtitles مثلما امسكنا بشبح الماء في الفندق سوف اذهب و امسك بشبح المزهرية
    Bana şirin deme ve çekici olma. Bırak evime gideyim. Open Subtitles لا تنعتنى بالجمال ولا تكن ساحراً دعنى فقط اذهب للبيت
    Bu sinir bozucu bir deneyim oldu, evime gitmek istiyorum. Open Subtitles كانت تلك تجربه مثيره للاعصاب انا اريد ان اذهب للمنزل
    O kötü cadının ne dediği umurumda değil, gitmiyorum. Ona iletin. Open Subtitles كما قلت, لا اهتمبما تقوله هذه الساحره, لن اذهب اخبرها بذلك
    Yukarı çık ve Will'e ihtiyacı var mı diye sor? Open Subtitles اذهب واسأل في الطابق العلوي عما إذا كان يحتاج إليها
    Ben şimdi Tae Gong Shil ile kimbap yemeye gideceğim. Open Subtitles سوف اذهب الى محل الكيمباب لاحقا مع تاي غونغ شيل..
    Haydi Jimmy yaylan, Yüzbaşı Hamill'i bul ve buraya getir. Open Subtitles جيمي ت.. اذهب و اعثر على كابتن هاميل أحضره هنا
    Revire Koş. Seni hemen geri yollayacaklardır. Open Subtitles لاتهتم بالأمر، فقط اذهب إلى مكتب الممرضة متأكدة بأنك ستكون بخير، وعد إلينا بسرعة
    Fred, yapabildiğin kadar çabuk kasabaya git. Singapur'da Joyce'a telefon et. Open Subtitles فريد, اذهب الى القرية بأسرع ما يمكنك, واتصل بجويسى فى سنغافورة
    Hey, eve gir... ve bunu sarmak için bana birşey getir. Open Subtitles هي , اذهب إلى البيت وإجلب لي شيئاً لأطوي هذه عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more