| Fakat senin düşündüğün gibi değil. Şey, Sanırım oyun bitti. | Open Subtitles | ولكن ليس بالطريقة التى تفكرين بها اظن ان اللعبة انتهت |
| Sanırım onu dipte tutan şeyi köpek balıkları kesmiş olmalı. | Open Subtitles | اظن ان اسماك القرش قد مزقوا ما كان يربطه لأسفل |
| Sanırım F.B.I. bizi "Belirsiz Kuruluş" olarak adlandırmayı tercih ediyor. | Open Subtitles | اظن ان مكتب التحقيقات سيتصل بنا كلا اكبر من هذا |
| Yani, Bence endüstrideki çoğu kişi bu konu ile iyi geçinmemiz gerektiğini anladı. | TED | اعني,اظن ان معظم الاشخاص في الصناعة يفهمون انه يجب علينا الخوض في هذا |
| Bence alarm durumu yükseltildi ve bunu bilmemizi istemiyorsunuz efendim. | Open Subtitles | اظن ان حالة الطوارئ قد رفعت وانت لا تريد اعلامنا |
| Tut şunu evlat. Galiba savaş çıktı. | Open Subtitles | ناهيك عن ذلك يا فتى , اظن ان الحرب قد اعلنت للتو |
| Sanırım işte bu tam da bu yüzden o listede adın var. | Open Subtitles | اظن ان ذلك النوع من الامور هو ما اوصلك على لائحتهم بالبداية |
| Eğer işiniz bittiyse Sanırım J.J. ve Hotch bizi bekliyor. | Open Subtitles | الآن ان انتهينا اظن ان جي جي و هوتش ينتظرونا |
| Sanırım biri kanlarına bir şey enjekte edip cinayet işlemelerini sağlıyor. | Open Subtitles | , اظن ان احدهم خدر الرجال ثم جعلهم يرتكبون تلك الجرائم |
| Sanırım en son Paskalya'da oldum çünkü bütün şekerli yiyeceklere içim gidiyordu. | Open Subtitles | اظن ان ذلك كان في عيد الفصح لانيي كنت مهتمة بقطع المارشملو |
| Sanırım dün sabah katıldığın cenaze töreniyle bir ilgisi olmalı. | Open Subtitles | اظن ان لذلك له علاقة بالجنازة التي حضرتها صباح البارحة |
| Sanırım yaşadıklarım diğer insanlara Candy izlenimi veriyor. | Open Subtitles | اظن ان تصرفاتي تتم ترجمتها على انني كاندي |
| Sanırım benim için tek çözüm onları ateş etmek için kışkırtmak. | Open Subtitles | اظن ان الحل الوحيد هو ان اضطرهما على ان يطلقا النار اولا |
| Sizden istediğimiz bilgiyi vermeniz için... durum yeterince değişti Sanırım. | Open Subtitles | اظن ان الاوضاع تغيرت بما يكفي لان تدلي بالمعلومات التي نسالك عنها |
| Bence alarm durumu yükseltildi ve bunu bilmemizi istemiyorsunuz efendim. | Open Subtitles | اظن ان حالة الطوارئ قد رفعت وانت لا تريد اعلامنا |
| - Bence bu halka, polisi de içine alarak genişletilmeli. | Open Subtitles | حسناً , اظن ان الدائرة ستتسع لتشمل الشرطة , لا |
| Bence bu kadar şey alacaksan dolaşmaya hiç vaktin yok. | Open Subtitles | لا اظن ان عندك وقت لشراء هذه مشياً على الأقدام |
| Her neyse, Bence Sarge onu gerçekten tanıyabilse severdi, bu yüzden de bekarlığa veda partisinde ona gerçek Adrian'ı göstermelisin. | Open Subtitles | على اي حال, اظن ان الرقيب سيحبه اذا عرفه حقا في حفل وداع العزوبية اريد منك ان تريه ادريان الحقيقي |
| Ve Bence bunun sonuçları da çok yoğun, ister bilim için olsun, ister ticaret ya da devlet için, ya da en önemlisi, bizler, bireyler için olsun. | TED | و اظن ان العقبات هنا كبيرة، سواء كان للعلوم للتجارة، او الحكومة، او ربما اكثر من اي شئ، لنا كافراد |
| Oh... Galiba gazim geliyo. | Open Subtitles | اظن ان الاباء ليس لديهم اى فكرة عن الحمل وعلى الاطفال ان يعلموهم |
| Fakat Çin dövüş sanatlarının Japon dövüş sanatlarından daha iyi olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ولكنى لا اظن ان فنون القتال الصينية افضل من فنون القتال اليابانية |
| Burada ne aradığını yazmıyor. Bizimle ilgili olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لم يذكرو ماذا تفعل هنا , و لا اظن ان وجودها له علاقة بنا |
| Onları bulacağımız yerde yatağın sadece taştan yapılmış olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | اظن ان السرير الوحيد لذي سيجدونه هنا مصنوع من الصخور |
| - Uçağın 11'de sanıyordum. - Havalimanına erken gideceğim. | Open Subtitles | كنت اظن ان رحتلك فى الحادية عشر سوف اذهب الى المطار مبكراً |