| Olmuyor. Bu durum, durmadan araştırma yapmaya devam etme hevesimi kırdı. | TED | هذا الامر جعلني اعزف عن مواصلة البحث ثم البحث ثم البحث |
| Hepinizin dâhil olduğu modern bir örnek: İnternet’te araştırma yapmak. | TED | هنا مثال معاصر سيمت إليكم جميعاً بصلة: البحث على الإنترنت. |
| O yüzden ben de, ihtiyacından fazla parası olan insanları aramaya başladım. | Open Subtitles | لذلك بدأت فى البحث عن الأشخاص الذين لديهم أموال أكثر مما يحتاجوا |
| - aramaya devam et. - Çok yavaşsın. Kumandayı bana bırak. | Open Subtitles | داوم البحث انت بطئ جدا فى البحث دعنى اتولى الامر بنفسى |
| Sosyal arama motorundan kastım arkadaşlarını nasıl seçtiğin, onları nasıl bulduğun. | TED | ما الذي أقصده بمحرك البحث الاجتماعي هو كيف تجد وتختار أصدقائك |
| Ve gerçekten de, nihai arama motoru da zeki olacaktır. | TED | وفي الحقيقة، أن ماكينة البحث الممتازة يجب أن تكون ذكية. |
| Seni asla bulamayabiliriz ve artık aramayı bıraksak fena olmayacak. | Open Subtitles | لن نجدك أبداً و ربما يجب أن نتوقف عن البحث |
| Belki başlangıç için bir araştırma sonunda çok nadir olarak başarıya ulaşır. | Open Subtitles | ربما يكون البحث عن البداية نادراً على هذا القدر من السهولة لينتهي |
| Dr.Willis bir Amerikalı. Neutron Şirketi'ndeki stratejik bir araştırma ekibinin başı. | Open Subtitles | امريكي , اسمه الدكتور ويليس رئيس البحث الاستراتيجي في شركة نيوترون |
| En azından denemeliyiz. Şehire yolculuk edebilirim! Orada araştırma yapabilirim! | Open Subtitles | علي الاقل سنحاول سوف اذهب للمدينة , يمكنني البحث هناك |
| Belki ardından karımı düzgünce aramaya maddi olarak gücüm yeter. | Open Subtitles | سأكون قادراً في الغالب على البحث عن زوجتي بشكل مُجدٍ |
| Onu bu sıradan insan varlığında bulamıyorum. aramaya devam etmeliyim. | Open Subtitles | لا أستطيع ايجاده في هذا الكوكب البشري علي البحث اكثر |
| aramaya devam etmeye teşvik etmek için bir ödül açıklayalım. | Open Subtitles | أنظر، لنعلن عن مكافأة بالخارج كحافز لجعلهم يستمرون في البحث |
| arama sonuçlarımızda asla arama sonucu için ödeme kabul etmiyoruz, | TED | ولذا ففي نتائج بحثنا، لا نقبل بتاتاً المال لنتائج البحث. |
| Bir arama motoru kim yaşayacak ve kim ölecek belirleyebilir. | TED | محرك البحث على الانترنت يمكنه تحديد من يحيا ومن يموت. |
| arama motorlarına karşı ailemize olduğundan çok daha fazla dürüstüz. | TED | نحن أكثر صدقا مع محرك البحث من نحن مع عائلاتنا. |
| Neden o adamı, bana aramayı bırak dedikten sonra kendisini öldürmeye zorladın? | Open Subtitles | لمَ أرغمتي ذلك الرّجل الذي قتل نفسه أمامي ليمنعنى عن البحث عنكِ؟ |
| araştırmaya ve bu hastalığı tedavi edecek bir yol bulmak için çalışmaya başladın. | TED | حيث بدأت في البحث لترى إذا كان بوسعك ايجاد علاج في مكان ما |
| Sorun değil, ama Bakmaya devam et, epey zamanımız var. | Open Subtitles | الأمر على ما يرام واصلي البحث لدينا الكثير من الوقت |
| Dijital ilişkilerin bu genel çeşitliliği bağlamında güvenli bir şekilde ‘’yabancılığı’’ aramak bu yenilik için çok iyi bir temel olacaktır. | TED | وفي سياق هذا النطاق العريض من العلاقات الرقمية, البحث عن الغرابة بشكل آمن قد يكون وبشكل حسن أساس جديد لذلك الإبتكار |
| Yatı aramaktan o kadar çok yorulmuştum ki erkenden yattım. | Open Subtitles | كنت متعباً من البحث عن اليخت لذا ذهبت للنوم باكراً |
| Doğrulama yanlılığı sadece yeni veri araştırmayı ihmal etmek değil, aynı zamanda veriye ulaşınca onu yanlış yorumlamakla ilgili. | TED | الإنحياز التأكيدي ليس فقط حول الفشل في البحث عن بيانات جديدة لكنه أيضاً حول سوء فهم البيانات عند استلامها |
| Hayır, görebildiğiniz ve test edilebilen temeller üzerine oturan gerçeği bulmaya çalışmak hakkında. | TED | لا ، إنه البحث عن الحقيقة اعتماداً على .. ما تراه وما تحسه. |
| Psişik araştırmalar adına, o evi birkaç haftalığına bana vermelisiniz. | Open Subtitles | لمصلحة البحث الروحي يجب أن تتركني اخذة لمدة بضعة أسابيع |
| İllionis'teki bu çayır, bu türden birçok araştırmanın harekât merkezi konumundadır. | Open Subtitles | هذا المرعى فى إلينويز يعمل كسلطة مركزية للكثير من هذا البحث. |
| Tek yapmam gereken evine yakın katolik okullarına bakmak oldu. | Open Subtitles | كل ما فعلته هو البحث عن أقرب مدرسة كاثوليكية لمنزلك. |
| Eskiler diye bahsettikleriniz, Wraith'lerle savaşmanın daha iyi bir yolunu bulma arayışlarında çaresizdiler. | Open Subtitles | القدماء ، كما تدعونهم كانوا يائسين في البحث عن أفضل طريقة لمحاربة الأشباح |