"التفكير في" - Translation from Arabic to Turkish

• düşünmek
• düşünmeye
• düşünmeyi
• düşünmeden
• düşün
• düşünemiyorum
• aklıma
• düşünün
• düşünmem
• düşünebilirsin
• düşünme
• düşüncesi
• düşünüyorum
• düşünebilir
• düşünmen

GF: Louisville Oteli bir kişinin hayatının yoluna girmesine dair tüm sistem üzerine düşünmek adına çok iyi bir örnek.
جي إف: فندق لويسفيل مثال رائع عن كيفية التفكير في النظام بأكمله الحصول على شخص مرة أخرى على المسار الصحيح.

Nedenini anlamak için tek yapmanız gereken, ampulün şeklini düşünmek.
ولنفهم السبب، كل ما نحتاجه هو التفكير في شكل المصباح.

Çocukları kendi zamirlerini düşünmeye ve diğerlerine de zamirlerini sormaya teşvik ediyorum.
أشجع الأطفال على التفكير في ضمائرهم وأن يسألوا الآخرين عن ضمائرهم هم.

Bilirsin her şey dikkate alındığında kendimi dürüst biri olarak düşünmeyi severim.
كما تعلمين ، بعد التفكير في كل شيء أعتقد أني رجل عادل

Halk olarak soyumuzun tükenmesine ne kadar yaklaştığımızı düşünmeden edemiyorum.
لا يسعني إلا التفكير في نجاة شعبنا بأعجوبة من الإبادة

- Biliyorum kulağa çılgınca geliyor ama bunu bir düşün.
من أنا أعلم أنها تبدو مجنونة لكن التفكير في الامر.

Yani, doğada bu renkte gördüğüm bir şeyi düşünemiyorum, bu tona benzer.
لا يمكنني التفكير في أي شيء تراه في الطبيعة يبدو بهذا اللون.

Peki neden henüz sağlıklıyken kendimize bakarak hastalıkları önlemeyi düşünmek bu kadar zor?
لماذا يصعب علينا إذن التفكير في الوقاية من الأمراض، برعاية أنفسنا ونحن أصحاء؟

Bu sefer her şeyin benim için bambaşka olacağını düşünmek.
التفكير في أنه يمكن أن الأمر سيكون مختلفا هذه المرة.

Büyük ihtimalle, onu kaybetmek üzere olduğunu düşünmek onu korkutuyor.
أعتقد أنه ربما فقط مخيفُ بالنسبة لها التفكير في خسارته

Sensiz yaşayamam ve bunun nasıl bir şey olacağını düşünmek bile istemiyorum.
لم أعرف حياتي أبدا بدونك ولا أريد حتى التفكير في هذا الإحتمال

Bu çok farklı bir yol olaylar hakkında düşünmeye başlamadan önce.
إنها طريقة مختلفة تماما في التفكير في ما حدث قبل البداية

Ölü bir kralın piçini barındırmayı da düşünmeye ihtiyacı yok.
انه لا يحتاج الى التفكير في إيواء نذل ملك ميت.

Pekala, onun hakkında konuşmayı kes, ve ardından ben de düşünmeyi keseyim.
حسناً توقفي عن الحديث في ذلك وسوف اتوقف عن التفكير في ذلك

Yani, her ne kadar müteşekkir olsam da... ..çevremizdeki dünyayı düşünmeden edemiyorum.
كما انا شاكرة لكم لا استطيع التوقف عن التفكير في العالم حولنا

Beni geleceğin genç bir yöneticisi gibi düşün.
مجرد التفكير في لي كأي التنفيذية الشباب على المقبلة.

Bu bedbaht öykünün başından sonundaki melankolik sahneye dek kanımı dondurmayan tek bir replik, tek bir sözcük dahi düşünemiyorum.
من بداية هذه الرواية البائسة إلى آخر مشهد، لا يمكنني التفكير في جملة واحدة وكلمة واحدة، لا تجعلني أرتعد خوفاً.

Sana söylemek için anlamsız bir şey bile gelmiyor aklıma.
لا أستطيع التفكير في أيّ شيء غير جارح لأقوله لك

Bakın, bunu sadece büyük bir sınıf savaşı olarak düşünün.
نظرة، مجرد التفكير في كل هذا واحدة الحروب الدرجة الكبيرة.

Sen iyi bir satış elemanısın, fakat bunu düşünmem gerekiyor.
أنت مندوب مبيعات جيد ، ولكن اريد التفكير في الامر.

Bu ahlaksızların ergenlik çağındaki oğlunun üzerinde bırakacağı etkileri düşünebilirsin.
هل امكانك التفكير في اثر هذا الخداع على ابنك المراهق

Birbirleriyle çok düşük bir frekansla iletişim kurarlar ve düşünme yükünü paylaşırlar.
يتصلون مع بعضهم في نطاق الترددات المنخفضة و يتبادلون التفكير في العمل

Ama ağzıma bir tane daha penis sokmak düşüncesi bile içimi karatıyor.
لكن مجرّد أن التفكير في وضع قضيب آخر في فمي.. يشعرني بالكآبة..

Bana bak sen, öldürmek için onca çaba harcadığın zorbanın öz kardeşin olduğunu daha yeni öğrenmişken, ben kendimi düşünüyorum.
أستمع لي التفكير في نفسي بينما أنت علمت الأن أن الطاغية الذي حاربت من أجل أن تقتله هو اخوك الوحيد

SP: Eminim herkes burada bir örnek düşünebilir.
ستيفن: أنا متأكد أن بإمكان البعض هاهنا التفكير في مثال.

Bu konuyu düşünmen çok sürmesin.
لا تستغرق وقتا طويلا في التفكير في الموضوع