"الجمال" - Translation from Arabic to Turkish

    • güzellik
        
    • güzelliği
        
    • güzelsin
        
    • güzelliğin
        
    • güzelliğe
        
    • güzeldi
        
    • deve
        
    • güzelliğini
        
    • hoş
        
    • tatlı
        
    • güzellikleri
        
    • güzeller
        
    • güzellikten
        
    • Pretty
        
    • güzellikler
        
    Doğal güzellik veya sanatın tatı kültürler arasında kolayca gezinebilir. TED ذوق الجمال الطبيعي و الفني يتنقل عبر الثقافات بسهولة كبيرة.
    Şimdi bir haz ve güzellik hissedebiliyorum eğer o göze bakarsam. TED يمكنني ان اشعر بالسعادة و الجمال ان نظرت الى العين ..
    Onun zamanı yorumlandığında, ideal güzellik ve aşk nesnesi olmaktan üreme nesnesine dönüşmüş. TED في تاريخ تفسيرها، تحولت من غرض يرمز إلى الجمال والحب إلى غرض للتكاثر.
    Uzak atalarınız o şekli sevmişlerdi ve onu yapabilmek için gerekli olan beceride güzelliği görmüşlerdi; bu sevgilerini kelimelere dökemeden önce bile. TED أحب اجدادكم القدماء هذا الشكل و وجدوا الجمال في الحرفة التي تتطلب صنعه حتى قبل ذلك كان بمكنهم التعبير عن حبهم بالكلمات
    Tatlım kutsal kitap kadar güzelsin ama güzellik dergi sattırır, kayıt değil. Open Subtitles حسنا، عزيزتي، أنتِ بجمال كتاب الأدعية. لكن الجمال يبيع المجلات، ليس التسجيلات.
    güzelliğin herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda gelişebilme yeteneği var. TED الجمال يملك قدرة النمو بأي مكان و بكل مكان و بأي وقت
    EM: Bence güzellik ve ilhamın değeri şüphe yok ki çokça küçümseniyor. TED أعتقد أن قيمتَي الجمال والإلهام لا يتم تقديرهما بالقدر الكافي، بلا شك.
    Etrafımızda görünmez bir güzellik var. Her polen çekirdeği bir hikaye ile büyüyor. TED هناك الكثير من الجمال الغير مرئي حولنا وكل حبة لقاح لديها قصة ترويها
    - Yani, bir tür hüzünlü güzellik. - Hüzünlü olduğu doğru. Open Subtitles أتعلم أنها نوع من الجمال الحزين ـ نوع من الندم نعم
    Genetik zekâ yerine genetik güzellik yüzünden işe alınmana mı? Open Subtitles التفكير بأنني عينتك بسبب جين الجمال بدلاً من جين الذكاء؟
    Çektiğimiz bunca sıkıntıdan sonra, yaşamın özgürlük ve güzellik özlemini haykırmak için. Open Subtitles ,لنطلق صرخة حريه الجمال والحياه بعد أن الطريق جاء بنا إلى أسفل
    güzellik sadece deri üzerindedir. Biz bu kadar sığ mıyız? Open Subtitles الجمال فقط بعمق البشرة , هل نحن بتلك السطحية ؟
    Başkaları yaşasın diye benim ölmem gerek. güzellik yaşasın diye. Open Subtitles انا يجب ان اموت ليعيش الاخرين, وكذلك يعيش هذا الجمال.
    Onlar sevgiyi, büyüyü, güzelliği, kökenimizin tarihini ve felsefesini gelecek neslin vücutlarına yazdılar. TED كتبوا بها الحب السحر الجمال تاريخ و فلسفة نسبنا على أجساد الجيل التالي
    - Aslında bitireli çok oldu ama güzelliği her zaman çeker beni buraya. Open Subtitles رسميا بالطبع ,انا انهيت عملى هنا منذ زمن, ولكن الجمال يشدنى دائما للرجوع
    Nereye gidersen git herkesin ve her yerin içindeki güzelliği görüyorsun. Open Subtitles أنتِ ترين الجمال في كل شيء وفي كل شخص أينما تذهبين
    -olamam evet öylesin çok güzelsin daha önce hiçbir gece de altı partiye birden gitmemiştim Open Subtitles آجل ، أنتِ فى غاية الجمال لم يسبق لى من قبل حضور 6 حفلات فى ليلة واحدة
    Bu fikri sizin aklınıza yerleştirmek istiyorum bir kişi de olsa her şeyde bir güzelliğin olduğunun farkında olan. TED لذلك أريد أن أزرع هذه الفكرة في رؤوسكم أنه يتطلب شخصاً واحداً لتكتشف بأن الجمال موجود في كل شيء
    Simbiyotik güzelliğe sahip bir sistem. Ama o yaşIı insanlar bunu unutmuş. Open Subtitles نظام من الجمال و تكافلية، وعلي ما يبدو فقدت بسبب هؤلاء المسنين
    O gündüz kadar güzeldi ama ben gece güzelliğine sahip kadınlardan hoşlanıyordum. Open Subtitles كانت جميلة كالنهار لكنني أحببت النساء ذوات الجمال الليلي
    Zorunlu işcilik adı altında, deve binicisi olarak, herhangibir şeu veya herşey için satılıyorlar. TED والعمالة القسرية سياسة الجمال ,و أي شيء , و كل شيء
    Bu basit teori yaşam hakkında her şeyi yaşamın güzelliğini, evrenin karmaşıklığını açıklıyor ve oldukça da tatmin edici. Open Subtitles هذه النظرية البسيطة بشكل لا يصدّق كانت حقا قادرة على تفسير كل ما يتعلق بالأحياء.. الجمال ، والتعقيد، والتنوع.
    Taze taçlı ve söylemeliyim ki çok hoş bir görünüşe sahip. Open Subtitles ملكه طازجه ، و يجب أن أعترف أنها فى غايه الجمال
    Ömrüm boyunca bu kadar tatlı bir müzik duymadım. Open Subtitles لم أسمع موسيقى بهذا الجمال فى حياتى من قبل
    Bu ön yargılarla mücadele etmek için çalışmalarımda dünyanın farklı yerlerinden güzellikleri toplayarak ve onları sanatımla birleştirerek ayrımcılıkla savaşın önemine dair hikâyeler yaratıyorum. TED لدحض هذه التحيزات، يستمد عملي الجمال من مختلف بقاع العالم ويسرد قصصا حول أهمية الدفاع عن الشمولية.
    güzeller Güzeli ve tarihi Alamo'daki Amerika güzellik Yarışması ön elemelerine hoş geldiniz. Open Subtitles مرحباً بكم في ملكة جمال الولايات المتحده هنا تاريخ الجمال
    Günümüz yarışmaları güzellikten ibaret değil. Zeka, yetenek ve sosyal konular da önemli. Open Subtitles عروض اليوم ليست عن الجمال فحسب بل هي حول الذكاء والموهبة والقضايا الإجتماعيّة
    Pretty Lake vatandaşları bildiğiniz gibi, durumun şiddeti giderek artıyor. Open Subtitles أيها المواطنون في بحيرة الجمال كما تعلمون الوضع يزداد سخونة
    Bütün bu güzellikler ve servet için sizin Çar'ı eleştirdiğimde yanılmışım. Open Subtitles كنت مخطئاً عندما كنت أنتقد قياصرتكم على كل هذا الجمال والترف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more