| İffetli kadın dediğin sabaha kadar zikreder, öyle değil mi? | Open Subtitles | السيدة المحتشمة تحب التأمل عند الفجر , أليس كذلك ؟ |
| Hala Leydi Stubbs dediğimiz bayan işine yarasın diye aşağıya bir mektupla geldi. | Open Subtitles | عندما طلبت السيدة المدعوة الليدى ستابس ان تذهب للراحة بعد اطّلاعها على البريد |
| Madam Guérin, Victor'un yabancılardan nefret ettiğini unutarak Doktor Gruault'u eve çağırdı. | Open Subtitles | السيدة غيران استدعت الطبيب ناسية أن فيكتور يكره حضور الضيوف إلى المنزل |
| - Sadece Lady Catherine ve kızı. - Hayır, o yaşlı Mrs Jenkinson. | Open Subtitles | ـ وهى فقط السيدة كاثرين وأبنتها ـ لا هذه العجوز هى السيدة جينكسون |
| Müdire hanım senin tarafında... işler pekte iyi gitmiyor gibi. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا، هذا يبدو .. نوعاًما سيئاًلكِ . السيدة الرئيسة |
| Üzgünüm ama bu benim suçum değil. Hanımefendi partnerlerini kendi seçiyor. | Open Subtitles | أنا آسف، لا تلوموني ولكن السيدة هي التي يجب أن تختار |
| O yaşlı kadının ruhu hala oradaysa neden tadının değiştiğini öğrenemez miyim? | Open Subtitles | ،إذا كانت السيدة العجوز مازالت حية لم أكُن لأعرف لماذا تغيّر الطعم؟ |
| kadın da "Bence mahsuru yok, fare yakalamakta iyi misindir? " dedi. | Open Subtitles | فقالت السيدة.. ذلك شيء حسن ، لكن كيف لك ان تمسك الفئران؟ |
| Sanırım Jennifer da, bu kadın da aynı kişi tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | أعتقد جنيفر وهذه السيدة حصلت على ضرب من قبل نفس الشخص. |
| Sonra kadın hızlandı, ama tuhaf araba arkasından küt diye çarptı. | Open Subtitles | فانطلقت السيدة مسرعةً، ولكن استمرت السيارة الغريبة في دفعها من الوراء. |
| Rosings Köşkü, asil koruyucum Leydi Catherine de Bourgh'un malikanesidir. | Open Subtitles | روزينج بارك هو مقر راعيتى النبيلة السيدة كاثرين دى بورج |
| Sadece Leydi Kaio değil geri kalan herkes bir iz bırakmadan ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | ولم تختفي السيدة كايو فقط ولكن جميع من كانوا معها اختفو بدون أثر |
| Leydi ve geri kalanların bu kalede olma ihtimali var. | Open Subtitles | ومن المحتمل أن تكون السيدة ومن معها في هذه القلعة |
| Yani Madam de Montpellier'nin yatağında iki kişi mi yatmıştı? | Open Subtitles | لكن هناك شخصين كانا يناما في سرير السيدة دي مونتبيللر؟ |
| Öyle görünüyor ki Madam, Bayan Forster da onsuz yapamıyor. | Open Subtitles | حسنا، سيدتي، يظهر ان السيدة فورستر لا يمكنها العيش بدونها. |
| Bayan Lady Collyer'ın ne diye karne vesikasına ihtiyacı olsun ki? | Open Subtitles | السيدة كولير. من قد يكون ذلك؟ وما حاجتها بكتابٍ باللغة الروسية |
| Sağlık Merkezi'ndeki hanım, tüm Queens'teki en iyi hemşire olduğunu söyledi. | Open Subtitles | السيدة من مكتب الرعاية الطبية اخبرتنا بإنكِ من افضل الممرضات هنا |
| Eğer Hanımefendi o kararı almasa, Johnny Beni kandırmış olacaktı . | Open Subtitles | لو أن السيدة لم تتخذ هذا القرار لكنت قد خدعت فيه |
| Gerçekten o talihsiz kadının diri diri yakılacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أتعنى أن هذه السيدة سيئة الحظ ستحرق و هى حية؟ |
| Bir bayanın onun yaptığı şeyi ikinci kez yapması zordur. Öyle değil mi? | Open Subtitles | ما فعلته هو ما تفعله السيدة مرة واحدة فقط ، أليس كذلك ؟ |
| Dinle dostum,eğer konuşmazsand orada ki korkunç bayanı doyurmam gerekecek. | Open Subtitles | إن لم تتكلم، سوف أجعلك طعام .لتلك السيدة المخيفة هناك |
| - Bayan Jennings bizi davet ettiğinden beri. - Bana neden söylemedin? | Open Subtitles | ــ منذ أن دعتنا السيدة جينينجز إلى لندن ــ لماذا لم تخبرينني؟ |
| Bay Simmons'dan o dizileri alabilirsen istediğin her şeyi alabilirsin. | Open Subtitles | إذا انجزت عمل السيدة. سيمونز فبامكانك أن تكون كما تشاء. |
| Bak, bu bir bayana yapılacak hoş bir şey değil. | Open Subtitles | اسمع , انه من غير اللائق التحدث بفضاضه مع السيدة |
| Dikkatli ol. Eğer Madame onu kovmasa, Monsieur hemen hamile bırakır. | Open Subtitles | ان لم تقم السيدة بحرق الخادمة فان السيد لا يرجع الخادمات |
| Doğruyu söylemekten, bu kadına olan duygularınızdan dolayı mı kaçındınız? | Open Subtitles | هل تحاشيت قول الحقيقة بسبب مشاعرك تجاه هذه السيدة ؟ |
| Ama bence bu kadınla konuşman gerek. Onu tanımak için. | Open Subtitles | لكن باعتقادي أن عليك التحدث إلى هذه السيدة للتعرف عليها |