"النساء" - Translation from Arabic to Turkish

    • kadınlarla
        
    • Kadın
        
    • kadınlar
        
    • kadınların
        
    • kadının
        
    • kadını
        
    • kadınla
        
    • bayanlar
        
    • kadına
        
    • kadınları
        
    • bayan
        
    • kadından
        
    • kız
        
    • kızlar
        
    • kadınlara
        
    Hormon iğnelerini olan ben ilaçları alan ben, araştırmaları yapan ben, doğurganlık konusunda sorun yaşayan kadınlarla konuşan yine ben! Open Subtitles أنا آخذ الهرمونات و الحبوب و أنا من أقوم بالبحث، و أنا من أحادث كل النساء التي تواجه مشاكل بالإنجاب
    Bir Kadın ailesinde 15 belki de 20 kişiyi kaybediyor TED بعض النساء فقدن 15 , 20 شخصاً من افراد عائلتها
    kadınlar konuşabilir, siyahlar kayak yapabilir, beyazlar güçlü binalar yapabilir, güçlü güneşler oluşturabiliriz. TED تستطيع النساء الكلام، والسود يتزلجوا، يبني البيض مباني قوية، نحن نبني شمساً خارقة.
    Bu sebeple, kendimize şu soruyu sormalıyız: Neden kadınların sağlığını şansa bırakalım? TED لذا يجب علينا أن نسأل أنفسنا: لماذا نترك صحة النساء لمحض صدفة؟
    Çoğu kadının yaptığı diğer şey ise her şeyi yapmamız gerektiğini düşünmemiz. TED شيء آخر أن عديدًا من النساء نفكر بأن علينا فعل كل شيء.
    kadınları severdi ama aynı kadını belirli bir süreden fazla sevmezdi. Open Subtitles وأحب النساء لكنه لم يحب امرأة واحدة لأكثر من فترة وجيزة
    Ve Dove, güzelliğe karşı tavırlar konulu küresel raporu için gerçekten 10 farklı ülkeden binlerce kadınla anket yaptı. TED والتقرير العالمي لدوف حول السلوك المرتبط بالجمال قام في الواقع بإجراء مسحٍ مع آلاف النساء في 10 دولٍ مختلفة.
    bayanlar ve baylar, Eğer insanlık tarihine bir göz atarsak, kadınların tarihinin bir adaletsizlik eşitsizlik, şiddet ve sömürü tarihi olduğunu TED سيداتي وسادتي إذا نظرنا لتاريخ البشرية، قصة النساء هي قصة ظلم، عدم مساواة، عنف واستغلال.
    Sanırım seks bu kadınlarla olan durumun bir parçası değildi. Open Subtitles أعتقدت الجنس لم يكن جزء من عمله مع النساء ؟
    Annemle yaşadığım sağlıksız bir ilişki yüzünden kadınlarla olan ilişkilerim çok çarpık. Open Subtitles تعرفين, كل مشاعري تجاه النساء شهوانية بسبب علاقة غير صحية مع والدتي
    kadınlarla mücadele etmek istiyorsan onları sürüden birer birer ayırmalısın. Open Subtitles الخدعة مع النساء هو أن تفرقهم عن القطيع واحدة بواحدة
    Birçok genç Kadın gibi ben de kendimi sevmekte zorlanıyordum. TED كافحت، مثل العديد من النساء الشابات، لحب ما أنا عليه.
    Kalp hastalığından erkeklerden iki, üç, dört kat daha fazla Kadın ölüyor. TED النساء يمتن بسبب أمراض القلب أكثر من الرجال بمرتين وثلاث وأربع مرات
    Üniversitede gerçekten çok çalıştım ve üniversitemdeki çok az sayıda Kadın bilgisayar bilimi mezunu arasında olmaktan gurur duydum. TED انا درست بجد شديد في الكليه , وكنت متفائله بكوني واحده من خريجين علم الكمبيوتر النساء الاقلاء في كليتي
    Güney Kore ve Endonezya'da kadınlar neredeyse yarım milyon firmaya sahip. TED في كوريا الجنوبية و اندونيسيا النساء تملك نحو نصف شركات الدولة
    kadınlar, ekonomik, sosyal ve cinsel yönden erkekler kadar güçlü kabul ediliyordu. TED و أعتبرت النساء فى نفس قوة الرجال الإقتصادية و الإجتماعية و الجنسية
    Bugün, sigara içmeyen kadınların, sigara içmeyen erkeklere kıyasla üç kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riski taşıdığını biliyoruz. TED وما نعرفه اليوم هو أن النساء غير المدخنات أكثر عرضة بثلاث مرات للإصابة بمرض سرطان الرئة من الرجال الغير مدخنين.
    Vahşi kadınların karınlarında kasırgalar vardır, bir ders selini salıverirler. TED النساء الجامحات تحملن أعاصير في أحشائهن، مُحَرِّرات وابلًا من العِبر.
    Öbür kadının benim için hiçbir anlamı olmadığını bilmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تعرفين أن النساء الأخرين لم يعنون الكثير لي
    Eğer beni reddeden tüm kadınları öldürseydim bir sürü kadını öldürmüş olurdum. Open Subtitles لو قمتُ بقتل جميع النساء اللآتي رفضنني لقمتُ بقتل العديد من النساء
    Bu kadar çok kadınla bu kadar az adam manastır dışında hiç görmemiştim. Open Subtitles ولم أر هذا الكم من النساء مقابل قلة من الرجال خارج دير راهبات
    bayanlar erkeklerden farklı samimiyet kurarlar. TED النساء تميل إلى الحصول على علاقة حميمة بشكل مختلف عن ما يقوم به الرجال.
    Bunun için buradaki her kadına işkence etmem gerekse bile yaparım. Open Subtitles حتى لو أضطرني ذلك لتعذيب جميع النساء الموجودات هنا سأقوم بذلك
    Yatırımcılar bulduk işi kurmak ve kadınları eğitmek için çok zaman harcadık. TED حصلنا على مستثمرين، وأمضينا الكثير من الوقت في بناء العمل وتدريب النساء.
    bayan ayakkabisi sektöründe Steve Madden'in en popüler kisi oldugunu Kuzey Amerika'daki magazalarda su an siparislerin etkisiyle fiyatlarin tavan yaptigini bildiginizi sanmiyorum. Open Subtitles لاأعتقد أنكم تدركون أن ستيف مادن هو أروع شخص في صناعة أحذية النساء و الطلبات تزداد في كل محل في شمال أمريكا حالياً
    Ne diyebilirim, bir kadından etkileniyorum o da başka bir kadından. Open Subtitles لا أدري ما أقول أنا مثير لجاذبية النساء اللواتي يحببن النساء
    Dışarıda üstü açık bir arabayla... kız peşinde koşup düzüşüyor olmalıydın. Open Subtitles المفروض ان تكون بالخارج في سيارتك المكشوفة تعاكس الفتيات الجميلات,وتضاجع النساء
    Ölmek için atlayan şu kızlar, onların büyülenmesi Batının Sahibesi'nden değil. Open Subtitles أؤلئك النساء اللاتي قفزنا لموتهن سحرهم لم يأتي من سيدة الغرب
    Dünyanın en büyük sorunlarını çözmek istiyorsanız küçük kızlara ve kadınlara yatırım yapın. TED أولًا: إذا كنت تريد حل أكبر المشاكل في العالم، استثمر في النساء والفتيات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more