Burada çok açık mavi renkte görülümektedir. | TED | وهذا يمكن مشاهدته هنا باللون الأزرق الخفيف. |
Beyaz ya da siyah değil. Bir rengi yok. | TED | لاعلاقة لها باللون الأبيض أو الأسود، بل هي مشكلة الجميع |
Ve burada bir örnek görebilirsiniz, beyinden gelen fiberleri kırmızı ile işaretlediğimiz yerleri. | TED | وهنا يمكنكم رؤية أحد الأمثلة حيث قمنا بتعليم الألياف القادمة من الدماغ باللون الأحمر |
Burada Alice'in sonuçları yeşil renkli Bob'unkiler ise kırmızı. | TED | هنا لدينا أليس باللون الأخضر و بوب بالأحمر. |
renk ve ışığı, kıvamı, kimyasalları ve pH'ı algılayabiliyorlar. | TED | يمكنها الشعور باللون والضوء والتراكيب والمواد الكيميائية ودرجة الحموضة، |
Sadece boyutuna göre mavi, yeşil, sarı, turuncu, kırmızı renginde parlamaktadır. | TED | تشع باللون الأزرق والأخضرو الأصفر والبرتقالي والأحمر، تبعاً إلى حجمها فقط. |
Seni tamamen kan rengine boyayacağız... ve sen yüzüp onlar buraya gelmeden karşılarsın onları. | Open Subtitles | سندهنك باللون الدموي . فقط للإضلال وتذهب لمقابلة اسماك القرش قبل وصولهم الى هنا |
Ormanı yeşil renkte 3B olarak görüyorsunuz ve toprak yüzeyinin altında yapılan altın madenciliğinin etkilerini görüyorsunuz. | TED | ترون الغابة باللون الاخصر في الصورة ثلاثية الابعاد وترون التأثير الناتج من التنقيب عن الذهب تحت سطح التربة |
Kan damarlarını kırmızı ile işaretledik ve beyni çevreleyen BOSu ise yeşil renkte. | TED | قد قمنا بتمييز الأوعية الدموية باللون الأحمر، والسي إس إف الذي يحيط المخ سوف يكون أخضرًا. |
Yani yeşil ve pembe renkte sadece 6 kenar kübüne daha ihtiyacınız var. | TED | مما يعني أننا نحتاج 6 مكعبات إضافية من الحواف باللون الأخضر والأرجواني. |
Portakal rengi bir gün, sonsuz aşkımla, Adrien'in. | Open Subtitles | ونلون ايامنا باللون البرتقالي أدرين الذي يجبك كثيرا |
Kahverengi olanı var. Hasat sarısı, bir de avokado rengi var. | Open Subtitles | موجودة لدينا باللون ألبني ، وذهبي داكن ، وبلون ألأفوكادو |
Örneğin, 2010'daki kuraklık sonrası ölen ağaçlar kırmızı ile gösterilmiştir. | TED | على سبيل المثال، هذه هى كل الاشجار الميتة والتي باللون الأحمر والتي ماتت بعد الجفاف في عام 2010. |
Sonra, yaklaşık 3500 yıl önce, bu turuncu renkli yolu takip ederek yön değiştirdi. | TED | ثم تحرّك بعد حوالي 3500 سنة ليتبع المسار الموضح هنا باللون البرتقالي. |
koyu renkli alanları ayırıyor, ki bunlar videoda kırmızı olarak görünecek. | TED | تستخرج مناطق داكنة ، والتي سوف تظهر في شريط الفيديو باللون الاحمر. |
İnançtaki renk, tam anlamıyla sarıyla iyi niyet gösterenlere vurgu yapıyor. | TED | يمثل لون الإيمان حرفيًا تسليطًا للضوء على أصحاب النوايا الحسنة باللون الأصفر. |
Ve ödül mavi laboratuvar ceketi giyen küçük bayana gidiyor. | Open Subtitles | . الجائزة ذهبت للفتاة الصغيره لابسة معطف المختبر باللون الازرق. |
En azından yeni yerine gelip seni ziyaret edebilir miyim belki duvarlarını mavinin biraz uygun olmayan rengine boyarım? | Open Subtitles | حسناً, أيمكننى على الأقل ان أتى لزيارتك فى منزلك الجديد و ربما نطلى المنزل باللون الأزرق الغير مناسب |
Irka, renge, işe, cinsiyete, mevsime, saate göre intiharlar. | Open Subtitles | انتحار بالنوع,باللون,بالوظيفة,بالجنس بفصول السنة, بوقت ما فى العام كيف تم الإنتحار |
Sarı renkle işaretlediğin için de teşekkürler. | Open Subtitles | وشكرا على ابرازك للجملة بتلوينها باللون الاصفر |
parlak mavi diyotu görüyor musun? | Open Subtitles | أترين الصمام الثنائى باللون الأزرق الفاتح؟ |
Trevi Çeşmesi yakınlarında bir dondurmacının önünde İtalyan pop düeti Paolo ve saç rengini değiştiren Isabella'yı gören halk heyecanlandı. | Open Subtitles | البوب الايطالى باولو وايزابيلا يبهرا الجمهور بالقرب من نافورة تريفى اظهرت ايزابيلا شعرها باللون الجديد |
Çok geçmeden, hepsi maviye boyanmış ve turuncu peruklar takmışlardı. | Open Subtitles | الشئ الثاني الذي علمناه أنهم سيُدهنون باللون الأزرق و يرتدون باروكات |
Saçlarını buğday sarısına mı boyayacaksın? | Open Subtitles | هل ستصبغين شعرك باللون الأشقر الحنطي؟ |
Müslümanlar, Hristiyanların, ateistlerin agnostiklerin ve Hinduların yanında bir camiyi sarıya boyadılar. | TED | وقف المسلمون بجوار المسيحيين والملحدين واللاأدريين والهندوس وقاموا بطلاء المسجد باللون الأصفر. |
İşte benim şehrimin New York'un sel baskınlarını kırmızıyla gösteren bir haritası. | TED | وفيما يلي خريطة لمدينتي، مدينة نيويورك ، مع عرض غمر باللون الأحمر. |