"تتحدّث" - Translation from Arabic to Turkish

    • bahsediyorsun
        
    • konuşuyorsun
        
    • bahsettiğini
        
    • konuşuyor
        
    • konuşma
        
    • söz
        
    • diyorsun
        
    • konuşmak
        
    • konuştuğunu
        
    • bahsediyor
        
    • konuştun
        
    • demek
        
    • konuşurken
        
    • konuşmaya
        
    • bahsediyorsunuz
        
    Sen, neden bahsediyorsun, orospunun evladı? Open Subtitles ما الذي تتحدّث عنه بحق الجحيم أيها الحقير؟
    Önceden kararlastırmadan bahsediyorsun, ki bu hep olur. Open Subtitles أنت تتحدّث عن المقدّر الذي يحدث طول الوقت
    Sen Franky'Benim Kumar ile bir problemim var' dört parmak ile konuşuyorsun. Open Subtitles أنت تتحدّث عن فرانكي الذي لديه أربعة أصابع و مشكلة في القمار آفي , ليست لدي موهبة تخاطر الأفكار عن بعد
    Kimden bahsettiğini bile bilmezken, nasıl yol göstereyim? Open Subtitles هكذا، متى أنا لا أعرف حتى من أنت تتحدّث عنه؟
    Bu gerçek bir anı olsa topallardın ve benimle konuşuyor olmazdın. Open Subtitles لو كانت هذه ذاكرتك الحقيقية لكنتَ تعرج ولما كنتَ تتحدّث معي
    Ağzını kapalı tut. Gazetelere konuşma. Open Subtitles أغلق فمك، لا تقل شيئاً ولا تتحدّث مع الصحافة
    - Bankaya gittiler, öyle değil mi? - Sen, neden söz ediyorsun? Open Subtitles لقد ذهبوا إلى المصرف، أليسوا كذلك ما الذي تتحدّث عنه بحق الجحيم؟
    - Ne diyorsun sen, adamım? Open Subtitles بأن تُدفن حيّاً ما الذي تتحدّث عنه يا رجل؟
    Hatırlamanıza asla izin verilmeyen birisiyle konuşmak imkansız. Open Subtitles من المستحيل أن تتحدّث لشخصٍ غير مسموح له أن يتذكّر.
    -Neden bahsediyorsun sen, bütün hafta çalıştık. Open Subtitles ماالذي تتحدّث عنه؟ لقد عملنا على ذلك إسبوع كامل
    Parlak planın işe yaramadı. Sen neden bahsediyorsun? Open Subtitles خطتك الرائعة قد فشلت ما الذي تتحدّث عنه؟
    - Sen neden bahsediyorsun? Open Subtitles تتظاهر بكونّك زعيم روحـي ما الذي تتحدّث عنّه؟
    Göğsünü morarttığın zamandan mı bahsediyorsun yoksa kaburgasını çatlattığın zamandan mı? Open Subtitles أهذا عندما كدمت قصيّه، أو تتحدّث عندما كسرت أضلاعه؟ -أنت مُضحك.
    Neden böyle tuhaf konuşuyorsun? Open Subtitles لماذا تتحدّث بغرابة جداً؟ لأن علينا الإنفصال.
    Sen bir kıdemli doktoru ile konuşuyorsun. Open Subtitles إنك تتحدّث إلى طبيب محاربين قُدامى، المحاربين القُدامى جميعهم يفعلون ذلك يومياً
    Alabaster hadisesinden bahset. Neden bahsettiğini o tam olarak bilir. Open Subtitles وذكره بحادثة المرمر إنه سيعرف ما الذي تتحدّث عنه
    Neden bahsettiğini anlamıyorum. Onların hepsi gerçek insanlar. Open Subtitles لا أعرف ما الذي تتحدّث عنه أولئك كلّهم أناس حقيقيون
    DNA'yı değiştirip kodu tekrar yazmanın bir yolunu buldun. Bu sayede mi seninle konuşuyor? Open Subtitles وجدتِ وسيلة لتغيير الحمض النووي لإعادة كتابة الأكواد، أهكذا جعلتِها تتحدّث إليكِ؟
    Baba, onunla böyle konuşma. O çocuk değil. Open Subtitles أبى ،لا تتحدّث معها بهذه الطريقة ،إنها ليست طفلة
    Biltmore'daki cinayetten mi söz ediyorsunuz? Open Subtitles هل تتحدّث عن قضية القتل في فندق بالتيمور اللّيلة؟
    - Soğukkanlılık derler buna. - Basmakalıp zenci söylemleri kullanıp bana gaysist diyorsun dostum. Open Subtitles حسناً، أنتَ تتحدّث تماماً كشخصٍ أبيض، و تقول عنّي أنّي معادٍ للشواذّ؟
    Onunla kendin konuşmak istersen itirazım yok. Open Subtitles إذا أردت أن تتحدّث اليه بنفسك فلا يُهمّني الأمر
    Tek başına kalınca da böyle kötü konuştuğunu görmek isterim. Open Subtitles أريدك أن تتحدّث بهذه الشجاعة حينما تكون لوحدك، أيّها المعتوه
    Artık "salak kocam" dediğinde benden değil, senden bahsediyor olacak. Open Subtitles والآن، عندما تعود لزوجِها الغبي فسوف تتحدّث عنك بدلاً منّي
    Onunla çok iyi ispanyolca konuştun tatlım. Seninle çok gurur duydum. Open Subtitles تتحدّث الإسبانية بطلاقة أنا فخورة بك للغاية
    Hesabı o ödüyor. demek istediğim, bu konuda bir sorun yok değil mi? Open Subtitles تتحدّث مجازياً لن يكون هناك أي نقاش أليس كذلك؟
    Öğlen yemeği sırasında onu otoparkta bir adamla konuşurken gördüm. Open Subtitles رأيتُها بوقت الغداء تقريباً في موقف السيّارات، تتحدّث إلى رجلٍ.
    Etrafta Rusça konuşmaya başladılar. Open Subtitles وبدأت بالتجوّل في المكان تتحدّث الروسية. بهذه الطريقة.
    Çünkü okuldaki çocuklardan bahediyorsunuz, sağlıktan bahsediyorsunuz, kalabalıklaşan altyapıdan bahsediyorsunuz. TED لأنك تتحدث عن أطفال بالمدرسة، تتحدث عن الصحة، تتحدّث عن البنية التحتية المكتظة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more