| Kitabı sadece okumakla kalmamış, aynı zamanda onu sahiplenmişti ve bana devamında ne yazacağımı söylerken, kendini ispat etmiş hissediyordu. | TED | أنها لم تقرأ الكتاب فقط، لكنها أتخذت وضع المالك له ولها مبرراتها في أن تخبرني ماذا أكتب في الجزء الثاني. |
| Şimdi, yukarı gelip bana tam olarak ne olduğunu anlatın. | Open Subtitles | هَلا صعدت إلى أعلى و تخبرني بما حدث بالضبط ؟ |
| Sakın bana bu sabah seni Yaşlı Fırtına'ya bindirdiklerini söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني انهم حصلوا لك على الرعد القديم هذا الصباحِ |
| Ama George, haftalardır bana ne kadar genç olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | لكن، جورج، لأسابيع كنت قد تخبرني عن مقدار شبابك الهائل |
| Pekala, bana söylemek istediğiniz şey nedir? Ne demek istiyorsunuz? | Open Subtitles | اذ يا سيد بافور مالذي تريد ان تخبرني به ؟ |
| En başından bana her şeyi anlatmak için söz verdin. | Open Subtitles | ..لقد كان هذا وعدك من البداية أن تخبرني بكل شيء |
| bana adını verebilir miydin acaba? Yoksa haftaya mı geleyim? | Open Subtitles | هل يمكن أن تخبرني الأسم أو آتي إليك الأسبوع القادم. |
| Peki, gerçek bir erkek nasıl olur, sen bana söyle. | Open Subtitles | لقد كنت تخبرني بما يجب أن يكون عليه الرجل الحقيقي |
| Bak eğer yanında olmamı istiyorsan, bir şey yapmadan önce bana söyle. | Open Subtitles | اذا كنت تتوقع مني تحمل المسؤولية عليك ان تخبرني قبل ان تفعلها |
| Sen bana gerçeği anlattığında, beni sadece söylediklerin çerçevesinde savunma yapmak durumunda bırakıyorsun. | Open Subtitles | عندما تخبرني شيئاً حقيقياً سيكون هذا الذي يحددني في دفاع عنك عند مداولة |
| Muhasebecim olarak söyle bana, denetçilerin defterlerimi... incelemeleri karşısında endişelenmeli miyim? | Open Subtitles | بصفتي محاسبك لما لم تنذرني و تخبرني أن المراجعين سيفحصوا الدفاتر |
| Cinayet hakkında bana bir şey söyleyecek misin, söylemeyecek misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تخبرني شيئا عن جريمة قتل أم لا؟ |
| - Yapma, sakın skoru söyleme. - Harika bir maçtı. - Sayın Başkan. | Open Subtitles | لا تخبرني، لا تخبرني، لا تخبرني، لا تخبرني لا تخبرني بالنتيجة مباراة عظيمة |
| Sen iki hafta öncesine kadar hiç keman çalmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرني انك منذ اسبوعين لم تعرف كيف تعزف على الكمان |
| Biz buradayken hiç aklından bana gerçeği söylemek geçti mi? | Open Subtitles | عندما كنا هنا ، هل فكّرت يوماً أن تخبرني بالحقيقة؟ |
| Neden bana, nereye gitmek istedigini söylemiyorsun ben de seni oraya götürdüm. | Open Subtitles | لمَ لا تخبرني أين تود الذهاب ، و سأتأكد بنفسي من ذلك |
| Öncelikle, bana bu şeyin ne olduğunu söyler misin Tanrı aşkına? | Open Subtitles | حسنًا، في البدء، ربما يمكنك أن تخبرني ما هذا بحق الله؟ |
| bana babanın adını hiç söylemedi ben de hiç öğrenmek istemedim. | Open Subtitles | لم تخبرني أسم الأب قبلاً، و لم أرِد أنّ أعلم أسمه. |
| İki gece önce saat 20:35'te nerede olduğunuzu söyleyebilir misiniz, Bay Cokely ? | Open Subtitles | يمكن أن تخبرني أين أنت كنت حوالي 8.35 مساء مضت ليلتان، السّيد كوكيلي؟ |
| Dewey, bunun işe yaraması için bilmediğim bir şey söylemen gerekiyor. | Open Subtitles | الطريقة التي تجري بها الأمور عليك أن تخبرني بشيء لا أعرفه |
| İçgüdülerim bunları sizin yaptığınızı söylüyor, ama kanıtım yok. Henüz. | Open Subtitles | الآن غرائزي تخبرني أنك الفاعل لكنّي لا أستطيع إثبات ذالك |
| Benden bunu yapmamı istediğinde senin de işin içinde olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | لم تخبرني انك متورط بهذه الحالة عندما طلبت مني القيام بهذا |
| Asıl önemli olan, bu meyveleri mayalandırmakla ilgili bana neler söyleyebilirsin? | Open Subtitles | حسناً, الموضوع هو, ماذا تستطيع ان تخبرني عن هذا التوت المخمر؟ |
| bana yapmak istediğini söyleyeceksin, ben de yapıp yapamayacağını görmek için zar atacağım. | Open Subtitles | تخبرني بما تريد فعله و أقوم برمي النرد لأرى إذا كان ذلك صحيحاً |