| bana söyleyecek bir şeyin yok, çünkü bu gerçek değil. | Open Subtitles | لا يوجد لديكِ شيء تخبريني به لأن ذلك ليس حقيقيًا |
| Toplantıdan sonra nerede olduğunu öğrenmek istemiyorum ama neden bana söylemiyorsun? | Open Subtitles | لااريد ان اعرف اين كنتِ بعد الاجتماع لكن لماذا لا تخبريني |
| bana dün gece neyin onu bu derece değiştirdiğini anlatmalısınız. | Open Subtitles | عليكِ أن تخبريني بما حدث ليلة البارحة وجعل حالها يتغير |
| Candace, eğer bir şey biliyorsan, şimdi söyleme daha iyi olur. | Open Subtitles | كانداس، إذا كنتِ تعلمين شيئاً من الأفضل أن تخبريني به الأن |
| Ölüm Meleğini gördün ve bunu bana şimdi mi söylüyorsun? | Open Subtitles | لقد رأيت ملك الموت و أنت تخبريني بهذا الآن ؟ |
| En baştan alalım... ve bana tam olarak neler olduğunu anlat. | Open Subtitles | إذاً، ما رأيكِ أن تخبريني بالضبط ما الذي يجري بحق الجحيم؟ |
| En baştan alalım... ve bana tam olarak neler olduğunu anlat. | Open Subtitles | إذاً، ما رأيكِ أن تخبريني بالضبط ما الذي يجري بحق الجحيم؟ |
| bana ziyaretini haber vermeliydin. Pek uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | كان يجب أن تخبريني قبل حضورك هذا ليس وقتاً مناسباً |
| - bana senden bahsettiğin zaman, söylediklerin benim dünyamın dışındaydı. | Open Subtitles | لذا أريدك أن تخبريني عن الأفكار التي قرأتيها من رأسي |
| bana en küçük öksürüğü bile çok ciddiye alan ebeveynlerden birisi olacağını söyleme. | Open Subtitles | لا تخبريني أنك ستكونين تلك الأم التي تجعل من كل سعال أمراً جسيماً |
| Oh, bana artık söyleme, Çünkü bunun nereye gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | لا تخبريني أكثر من هذا لأنّي أعرف أين سيتجه الأمر. |
| Yani ciddi ciddi şu an bunun sorun olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | فقط .. هل تخبريني بصدق انكِ لا تملكين مشكله مع هذا؟ |
| Tamam, neden bana neye baktığını söylemiyorsun ve ben kontrol etmiyorum? | Open Subtitles | حسناً، لماذا لا تخبريني ما الذّي تبحثين عنه وأنا سأتفقد الأمر |
| Buraya her şeyin yolunda olduğunu söylemek için beni çağırdın. | Open Subtitles | لقد جلبتيني كي تخبريني أن كل شيء على ما يرام |
| Ne yaptığını tahmin edemiyorum ama bana yaptığını söyle, ben de karar vereyim. | Open Subtitles | لا استطيع ان اخمن ما صنعتي لكن لما لا تخبريني ومن ثم أقرر |
| Müsaadenizle Müdürüm, her ne kadar David ailesinin sanat anlayışıyla ilgili konuşmamız hoş olsa da bana neler bildiğinizi söyler misiniz? | Open Subtitles | اذا عذرتيني ، ايتها المديرة على قدر ما أستمتع بالحديث عن الفن التجريدي لعائلة دافيد لماذا لا تخبريني ماذا تعرفين ؟ |
| Affedersiniz, bu beyaz patateslerin hangisi daha az tatlı, söyleyebilir misiniz acaba? | Open Subtitles | سيّدتي، أيمكنك أنْ تخبريني أي واحدة من هذه البطاطا البيضاء أقل حلاوة؟ |
| bana nasıl kaybolduğunu anlatmadın. | Open Subtitles | يجب ان تخبريني شيئا تونيا كيف أتيتي عنما تم فقدكِ؟ |
| -Beni seviyorsan .. bana Smuts yoluna nasıl gideceğimi söylemen gerek | Open Subtitles | لأنه إن كنت تحبيني أريدك أن تخبريني كيف أصل لشارع سماتس |
| Çünkü bana bütün hayatımın tamamıyla başarısızlıkla... dolu olduğunu söylemeni istemedim... | Open Subtitles | لأني لا اريدك ان تخبريني ان حياتي بكاملها مثال للفشل المطلق |
| Meg, annenin tam Martha Stewart gibi olduğunu bana söylememiştin. | Open Subtitles | ميغ لما لم تخبريني ان امك مثل مارثا ستيوارت |
| Bu konser hakkındaki gerçekleri anlatmanı istiyorum. Süper optimist, çarpıtılmış versiyonunu değil. | Open Subtitles | أريدكِ أن تخبريني الحقيقة عن هذه الحفلة، لا أوهامكِ الإيجابيّة الخارقة بشأنها. |
| Eğer daha fazla kaynağa ihtiyacınız varsa, bana hemen söylemelisin. | Open Subtitles | اذا كنتِ تحتاجين للمزيد من الموارد يجب أن تخبريني الآن |
| Bu Quantico'daki deniz piyade üssü ziyareti hakkında ne söyleyebilirsin bana? | Open Subtitles | ماذا سوف تخبريني حول هذه الزيارةِ إلى القاعدة البحرية في كوانتيكو؟ |