"تكتب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yazıyorsun
        
    • yazıyor
        
    • yazmanı
        
    • yaz
        
    • yazma
        
    • yazmadın
        
    • yazdığını
        
    • yazar
        
    • yazmalısın
        
    • yazıp
        
    • yazdın
        
    • yazarken
        
    • yazacaksın
        
    • yazan
        
    • yazman
        
    Mektuplarında sayfalarca işin hakkında yazıyorsun, fakat benim nasıl olduğumu neredeyse hiç sormuyorsun. Open Subtitles تكتب صفحة بعد صفحة عن العمل في رسائلك، لكنك لم تسأل عني أبداً.
    Her sabah bana bir aşk mektubu yazıyorsun. TED فأنت تكتب لي كل صباح رسالة حب. د ب:حسنٌ ، الأمر المحتمل أن يكون خطأ
    Her projeye büyük bir karton kutu veriyor, kutunun üzerine projenin adını yazıyor. TED ‫إنها تعطي كل مشروع صندوق كرتون كبير،‬ ‫تكتب اسم المشروع على جانب الصندوق،‬
    Senden küfürün zararlarını anlatan 500 kelimelik bir kompozisyon yazmanı istiyorum. Open Subtitles الآن أريد منك أن تكتب 500 كلمة على ضارة آثار تجديف.
    Genelde tarihte, insanoğlunun bilmeden yeni bir döneme girdiği anlar hakkında yazılar yazıyorsun. TED لقد أعتدت أن تكتب عن لحظاتٍ في التاريخ حيث يدخل البشر فيه عصراً جديداً بغير قصد.
    Çünkü sen çocuk hikayeleri yazıyorsun, diğer herkesin ahmak olduğunu sanıyorsun? Open Subtitles هل لأنك تكتب قصصاً للأطفال, فإنك تعتقد كل حولك أحمقاً؟
    Şeyi merak ediyordum sen gerçekten porno kitapları mı yazıyorsun? Open Subtitles كنت أتساءل.. إذا كنت تكتب في علم البورنو..
    Etrafta tembellik ediyorsun, birkaç satır yazıyorsun kahve dükkânlarında çene çalıyorsun. Open Subtitles تكتب بعض السطور تصنع بعض الأحاديث في المقاهي
    - Daktilodan sesler geldiğini duydum. Sürekli aynı şeyi yazıyor. Open Subtitles لقد سمعتُ المفاتيح تكتب بمفردها إنّها تستمرّ بكتابة نفس الرسالة
    Yukarıda, odasında annesinden ne kadar nefret ettiğini bloğuna yazıyor. Open Subtitles انها في غرفتها تكتب في مدونتها كم هي تكره امها
    Makaleleri kendisi mi yazıyor bilmiyorum ama orada çok güzel şeyler var. Open Subtitles لا أعلم لو أنها تكتب المقالات بنفسها لكن المجله بها مواضيع جيده
    Ben senden kompozisyon yazmanı istiyorum sense bir kızı gözlemliyorsun. Open Subtitles لقد طلبت منك أن تكتب مقالاً وأنت تقوم بمراقبة فتاة
    Bu avanak için bir biyografi yaz. Arkansas'tan geldiğini yaz. Open Subtitles لماذا لا تكتب الأحياء لهذا المعتوه لنقل انه من اركانساس
    Başka birşekilde ifade edeyim. Annem hakkında bana boktan mektuplar yazma. Open Subtitles حسناً دعني أعيد صياغتها لا تكتب لي بكتاباتك اللعينة حول أمي.
    Senden iki yıldır haber almamıştım. Bana bir mektup bile yazmadın. Open Subtitles لم أتلقَ منك أية أخبار طيلة سنتين وحتى إنك لم تكتب لي رسالة
    Bıraktığın mesajda babamla ilgili bir hikaye yazdığını söylemişsin. David McNeil. Open Subtitles فى بريدى الصوتى قلت بأنك كنت تكتب قصة حول والدى,ديفيد مكنيل؟
    Bu akşam haberlere çıkacak gerçek Kira olarak bir mesaj yazar mısın? Open Subtitles أيمكنك أن تكتب رسالة من كيرا نستطيع أن نبثها على أخبار المساء؟
    Eğer saklanmaya çalışıyorsan ona cevap vereceği adresi de yazmalısın! Open Subtitles لو أنك تحاول أن تختبيء يجب ألا تكتب أليها بعنوانك
    Sanırım bankaya mektup yazıp, her şeyi sırasıyla anlatsan iyi olur. Open Subtitles أعتقد بأن عليك أن تكتب للمصارف وتخبرهم بكل شىء بالترتيب.
    Ne yazdın ne de aradın ama biz nerede olduğunu biliyorduk. Open Subtitles لم تكتب ولم تتّصل, لكنّنا كنا نعرف مكانك.
    Benzerini Google'da gördüğünüzü düşünüyorum; bir şeyleri yazarken size resimler gösterir ama asıl yaptığı web sayfalarında yazdıklarınızı aramaktır. TED أعلم أنك رأيت شئ يشبه ذلك على جوجل حيث تكتب عن أشياء لتظهر لك بالصور ولكن ما تفعله بالواقع هو بحث عن نصوص بصفحة الموقع
    Başka oyunlar da yazacaksın. Open Subtitles مازلت شاب نسبياً يمكنك أن تكتب مسرحية أخرى
    Bu yüzden patron olan sen ve dediklerini yazan emir altındaki kişi benim. Open Subtitles اترى,هذا سبب انك انت الرئيس يا صديقي و انا الوضيعة التي تكتب الامور
    Ondan sonra da, o çocuklara bir mektup yazman senin için iyi gelebilir onlara üzgün olduğunu belirt kimseleri kalmadı onların artık. Open Subtitles ثم يستحسن أن تكتب رسالة قصيرة لهؤلاء الأولاد قل لهم إنك آسف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more