| Odayı birer birer tek edeceksiniz, ama önce çanta alacaksınız. | Open Subtitles | ستغادرون الغرفة واحداً تلو الآخر ولكن عليكم أن تأخذوا الأمتعة |
| Durmadan erkek kardeşinin ailesinden kalan tek kişi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ظلت تقول ان اخيها كان عائلتها الوحيدة مرة تلو الاخرى |
| 20 dakika içerisinde organların kendilerini tek tek devre dışı bırakacak. | Open Subtitles | خلال مايقارب عشرين دقيقة اعضائك ستوقف عن العمل الواحد تلو الآخر |
| "Ve ayrık şehirlerimizin arasındaki geceler birer birer bizleri birleştiren geceye karıştılar." | Open Subtitles | وليلة تلو الأخرى الليالي بين مدينتينا المنفصلتين أضيفت إلى الليلة التي توحدنا |
| Ben sonra bu pezevenklerin listesini yaptım ve bunları tek tek öldürmeye başladım. | Open Subtitles | بعد ذلك قمت بعمل قائمة بأسماء هؤلاء القوادين وبدأت بقتلهم الواحد تلو الآخر |
| Sizi tek tek sorgulayıp suçunuzu açığa çıkarmadan önce o altınları geri getirip ofisin bütçesini doldursanız iyi olur. | Open Subtitles | قبل ان استجوب شخص تلو الاخر,واجد كل تلك الجرائم حولكم سيكون افضل لكم ان تعيدوهم لوحدكم وتملئون تمويلات المكتب |
| İnsanlarla tek tek konuşarak lanetin arkasındaki kişiyi tespit edemem. | Open Subtitles | لن أكتشف المسئول عن اللعنة بالتحدّث للناس واحداً تلو آخر |
| Başkalarını da öldürmeye başlamadan önce ki onları tek tek durduramadığımızı anladık benim daha iyi bir fikrim var. | Open Subtitles | القتل مرة أخرى وخاصة بعد أن الأصبح الأمر جلياً لدي.. أنه ليس بأمكاننا أيقاف هذا الشيء واحدٌ تلو الآخر |
| Enstrümanları orkestradan tek tek çıkarırsan, geriye sadece senin sesin kalır. | Open Subtitles | واحدا تلو الآخر، كنت نتف فقط كل من الصكوك من الأوركسترا. |
| Durumda güvenli olmak zorunda sel, bu yüzden boyunca bu gün, tek tek kontrol ediyorlar, her birkaç saniye. | Open Subtitles | لديهم من ان تؤمن حالة الفيضانات، وذلك في جميع أنحاء اليوم، فحصت هم، واحدة تلو الآخر، كل بضع ثوان. |
| Bu araca birer birer binecekler. Birbirimizi tanımıyormuş gibi davranacağız. | TED | سيلجون لهذه العربة الواحد تلو الآخر. سنتصرف كما لو أننا لا يعرف الواحد منا الآخر. |
| Yaklaşık 80 kişi katıldı, birer birer girerek. | TED | كان لدينا حوالي 80 شخصا حضروا ليشاركو، ودخلوا الواحد تلو الآخر. |
| Sonra birer birer diğer binaya gitmeleri ve vaazlarını vermeleri istendi. | TED | ثم أخبروا واحدًا تلو الآخر أن عليهم الذهاب إلى مبنى آخر لإلقاء خطبتهم. |
| ve 15 çöreği toplayana dek kutuları birer birer açıyorum. | TED | و أدور بالمكان فاتحاً الصندوق تلو الآخر. إلى أن أتم الخمس عشرة فطيرة. |
| Sizleri birer birer sorgulamak çok zaman alır. | Open Subtitles | إستجواب واحد تلو آخر يستغرق وقتاً طويلاً |
| İşte bu, dostlarım, Her seferinde bir çocukla nasıl değişiklik yaratabileceğimizdir. | TED | وهكذا يا اصدقائي يمكننا ان نحدث التغير طفل واحد تلو الاخر |
| Beni sürekli reddeden bir insana nasıl tekrar tekrar aşkı gösterebilirim ki? | Open Subtitles | كيف استطيع ان اظهر الحب لشخص مرة تلو الاخرى بينما يرفضني دائما؟ |
| Sonra sırayla hepimize nişan aldı, sonunda kafasına parçalayana dek devam etti. | Open Subtitles | ثم بدء بتجربتها علينا الواحد تلو الأخر حتى فجر رأسه بالضغطة الأخيرة |
| insanlarından, kitlelerden ayrı düşmüşler. Şimdi onları ardı ardına yıkılırken görüyoruz. | TED | لقد انفصلت ھذه النخبة عن شعوبھا وجماھيرھا، وھا نحن نراھم اليوم يتساقطون واحدا تلو الآخر. |
| Ve yola çıktım ve depresyonda muzdarip bir insanın ardından bir diğeriyle görüştüm. | TED | و بدأت بالخروج لمقابلة الناس شخص تلو الآخر ممن كانوا يعانون من الاكتئاب. |
| O kadar korkaklar ki binayı parça parça patlattılar. | Open Subtitles | انهم فخورين انهم افسدوا شبكات الاسناد واحده تلو الاخرى |
| - hepsini aynı anda kontrol edemiyorum. - O zaman tek tek kapat. | Open Subtitles | لا أستطيع السيطرة عليهم جميعا في آن واحد اذن أغلق واحدا تلو الآخر |
| Her gün aynı şeyleri tekrar tekrar anlatan birini dinlemenin ilgileniyormuş gibi rol yapmanın insanı nasıl boğduğunu bilemezsiniz. | Open Subtitles | لن تتخيلوا كم كان هذا مملاً حقاً لتسمع شخصاً يتحدث عن نفس الشئ يوم تلو الأخر والتظاهر لكونك مهتماً |
| 1000 yaşındaki mercanlar orada art arda sıralanmıştı. | TED | فكان هناك مرجان يبلغ ألف عام يصطف واحداُ تلو الآخر. |
| On yıldır aldatma üstüne aldatma. Artık saklamaya bile çalışmıyor. | Open Subtitles | على مدار السنين، علاقة محرّمة تلو أخرى، ولا يحاول إخفاءها |
| Daha fazla bir şey hatırlamıyorum. Sadece birbiri ardına silah sesleri. | Open Subtitles | ولا أتذكر اى شئ بعد ذلك, فقط طلقات واحدة تلو اخرى |