"حقاً" - Translation from Arabic to Turkish

• gerçekten
• Öyle mi
• Sahi mi
• Cidden
• Evet
• Sahiden mi
• gerçekte
• aslında
• oldukça
• asıl
• Ciddi misin
• gerçek
• anlamda
• planlayamazdım

Fakat Emma'nın ihtiyacı olan şey bir terapist değil onu gerçekten umursayan biriydi.
لكن ما كانت إيما تحتاجة حقاً ليس معالجة نفسية تهتم كثيراً، كثيراً لأمرها.

Ve bu gerçekten, zihnin avantajı nasıl anlamlandırdığının olağanüstü bir içgörüsüdür.
وهذا هو حقاً بصيرٌ، لا يصدق في كيفة العقل لتفسير الميزة.

Trafik gerçekten çok yakın zamana göre büyük ölçüde kötüleşti.
حركة السير حقاً أصبحت أسوء عما كانت عليه من قبل

- Hayır ama bundan hoşlandığını söyledi. - Öyle mi?
كلا , لقد قال أنه يحب العادة السرية حقاً ؟

- Sahi mi? Benim bir şey hissetmem senin icin zor.
حقاً ؟ أنه صعباً عليكِ , عندما أشعر بشيئً ما

Her şey göz önüne alındığında, bence, Cidden çok hoş bir gece geçiriyoruz.
الآن ، أعتقد اننا قضينا أمسية جيدة حقاً ، على اعتبار كل شئ

gerçekten vücudunuzun içinde güneşin sıcaklığını veya radyoaktif nükleer santral istiyor musunuz?
وهل تحتاج حقاً إلى حرارة الشمس أو محطة نووية مشعة داخل جسمك؟

Yani kısaca şimdi zaman, gerçekten sıkı bir kaka şakasını anlatma zamanı.
لذلك أعتقد أنه حان الوقت كي نجرب ونقول طرفة خرائية جيدة حقاً.

Yapmanız gereken insanların gerçekten ne istediğini bulmak ve bunu onlara vermek.
ما ينبغي عليك هو أن تعرف ما يريده الناس حقاً وتعطيه لهم.

Bu bir biyo-taklit örneği, bizim gerçekten daha çok aramaya başladığımız bir şey.
هذا هو مثال للتقليد الحيوي، الذي هو شئ بدأنا حقاً بالنظر إليه أكثر.

gerçekten olmamız gereken noktaya bir gelelim ve sonra ara ürüne bakalım.
حسناً، لنذهب الى حيث ينبغي حقاً أن نذهب، ثم ننظر الى الوسيط.

Bu projede gerçekten hoşuma giden insanların bu sözlerini gündeme getirmek,
ما أمتعني حقاً حول هذا المشروع هو إحياء كلمات هؤلاء الناس،

Nazizm'in ne anlama geldiğini gerçekten bilip bilmediğinizi merak ediyorum.
أتساءل فيما اذا كنتِ حقاً تعلمين ما تدافع عنه النازية

- Ona gerçekten kızgınsın. - Yerimde olsan sen ne yapardın?
أنت غاضب منه حقاً ألن تكونى أنتِ لو كنتِ مكانى ؟

Askerler savaşma cesaretlerini bulmak için onları kullanıyorlarsa bu iş gerçekten bitmiş demektir.
لو رجال الحرب سيبدؤا باستخدامها لأستجماع الشجاعة، فهذا يعني أنها جميعا فاضت حقاً.

Hiç alamadığın o ünvanı gerçekten istedin. Bunu sadece para için yapmıyorsun.
لقد أردت حقاً هذا المنصب أنت لا تفعل هذا من أجل المال

Öyle mi yoksa siz senden beş dakika sonra gelmesi... ..işini mi yapıyorsunuz?
حقاً, أم أنكما تقومان بحركة خداع حيث تأتي هي 5 دقائق متأخرة عنك

- Bu gerçek sen değilsin. - Öyle mi? Değil miyim?
يا رجل هذا ليس حقاً أنت حقاً هل ذلك صحيح ؟

gerçekten Lucas ve diğerleriyle ormanın çevresinde dolaşıyordum Öyle mi?
وأنا حقاً كنت أمشي في الغابة مع لوكاس والجميع ؟

Sahi mi? Zenginler tramvaya binmez sanırdım.
حقاً لم أعرف أن الرجال الأغنياء يركبون الترام

Yerinde olsam bunu yapmazdım. Cidden sevgiline güvenmek istiyor musun?
لن أفعل ذلك لو كنت مكانكِ أتريدين حقاً الوثوق بصديقكِ؟

- Zaten rengi beni pek açmıyordu. - Evet. Uygunsuz espri.
ليست حقاً لوني,علي أية حال أوه , نعم, نكتة غير لائقة

- İyi aklına geldi. Sen sorguya çek. - Sahiden mi?
-إنها نقطة جيده , يجب أن تستجوبيه حقاً , أنا ؟

Biz ayın sonunda faturayı ödüyoruz, fakat gerçekte faturayı ödeyecek insanlar bizim torunlarımız.
نحن ندفع الفاتورة في نهاية الشهر، لكن من سيدفعون الفاتورة حقاً هم أحفادنا.

Büyük, kötü görünen morluklar oluşur, ama aslında acımazlar, eğer doğru yapmayı becerirsen.
ويصابون بكدمات فظيعة ولكنّها غير مؤلمة حقاً بشرط أن يقوموا بها بطريقةٍ صحيحة

Öyleyse anımsayan benliğimiz ve deneyimleyen benliğimiz birbirinden oldukça ayrıdır.
إذاً فنحن لدينا نفسية الذكرى ونفسية التجربة، وهما حقاً مستقلتان.

asıl güzel yanı ise, bu şeyleri yapmak çok da zor değil.
ما هو مُطمئِن هنا حقاً هوأن صنع هذه الأشياء ليس بالأمر الصعب

Ciddi misin? Bu işte benim ne suçum olduğunu duymak isterim.
حقاً , أود حقاً أن أعرف كيف لهذا أن يكون خطأي

Haraççı ve gangster Rocky Sullivan davasının ardındaki gerçek ne?
ماذا حقاً الحقيقةُ في قضية المبتز والرجل المسلح روكى سوليفان؟

"Belki bugün gelir hayatım da gerçek anlamda başlar" dedim kendime.
لكنى قد قلت لنفسى ربما ستأتى اليوم و ستبدأ حياتى حقاً