ويكيبيديا

    "حقاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerçekten
        
    • Öyle mi
        
    • Sahi mi
        
    • Cidden
        
    • Evet
        
    • Sahiden mi
        
    • gerçekte
        
    • aslında
        
    • oldukça
        
    • asıl
        
    • Ciddi misin
        
    • gerçek
        
    • anlamda
        
    • planlayamazdım
        
    Fakat Emma'nın ihtiyacı olan şey bir terapist değil onu gerçekten umursayan biriydi. TED لكن ما كانت إيما تحتاجة حقاً ليس معالجة نفسية تهتم كثيراً، كثيراً لأمرها.
    Ve bu gerçekten, zihnin avantajı nasıl anlamlandırdığının olağanüstü bir içgörüsüdür. TED وهذا هو حقاً بصيرٌ، لا يصدق في كيفة العقل لتفسير الميزة.
    Trafik gerçekten çok yakın zamana göre büyük ölçüde kötüleşti. TED حركة السير حقاً أصبحت أسوء عما كانت عليه من قبل
    - Hayır ama bundan hoşlandığını söyledi. - Öyle mi? Open Subtitles كلا , لقد قال أنه يحب العادة السرية حقاً ؟
    - Sahi mi? Benim bir şey hissetmem senin icin zor. Open Subtitles حقاً ؟ أنه صعباً عليكِ , عندما أشعر بشيئً ما
    Her şey göz önüne alındığında, bence, Cidden çok hoş bir gece geçiriyoruz. Open Subtitles الآن ، أعتقد اننا قضينا أمسية جيدة حقاً ، على اعتبار كل شئ
    gerçekten vücudunuzun içinde güneşin sıcaklığını veya radyoaktif nükleer santral istiyor musunuz? TED وهل تحتاج حقاً إلى حرارة الشمس أو محطة نووية مشعة داخل جسمك؟
    Yani kısaca şimdi zaman, gerçekten sıkı bir kaka şakasını anlatma zamanı. TED لذلك أعتقد أنه حان الوقت كي نجرب ونقول طرفة خرائية جيدة حقاً.
    Yapmanız gereken insanların gerçekten ne istediğini bulmak ve bunu onlara vermek. TED ما ينبغي عليك هو أن تعرف ما يريده الناس حقاً وتعطيه لهم.
    Bu bir biyo-taklit örneği, bizim gerçekten daha çok aramaya başladığımız bir şey. TED هذا هو مثال للتقليد الحيوي، الذي هو شئ بدأنا حقاً بالنظر إليه أكثر.
    gerçekten olmamız gereken noktaya bir gelelim ve sonra ara ürüne bakalım. TED حسناً، لنذهب الى حيث ينبغي حقاً أن نذهب، ثم ننظر الى الوسيط.
    Bu projede gerçekten hoşuma giden insanların bu sözlerini gündeme getirmek, TED ما أمتعني حقاً حول هذا المشروع هو إحياء كلمات هؤلاء الناس،
    Nazizm'in ne anlama geldiğini gerçekten bilip bilmediğinizi merak ediyorum. Open Subtitles أتساءل فيما اذا كنتِ حقاً تعلمين ما تدافع عنه النازية
    - Ona gerçekten kızgınsın. - Yerimde olsan sen ne yapardın? Open Subtitles أنت غاضب منه حقاً ألن تكونى أنتِ لو كنتِ مكانى ؟
    Askerler savaşma cesaretlerini bulmak için onları kullanıyorlarsa bu iş gerçekten bitmiş demektir. Open Subtitles لو رجال الحرب سيبدؤا باستخدامها لأستجماع الشجاعة، فهذا يعني أنها جميعا فاضت حقاً.
    Hiç alamadığın o ünvanı gerçekten istedin. Bunu sadece para için yapmıyorsun. Open Subtitles لقد أردت حقاً هذا المنصب أنت لا تفعل هذا من أجل المال
    Öyle mi yoksa siz senden beş dakika sonra gelmesi... ..işini mi yapıyorsunuz? Open Subtitles حقاً, أم أنكما تقومان بحركة خداع حيث تأتي هي 5 دقائق متأخرة عنك
    - Bu gerçek sen değilsin. - Öyle mi? Değil miyim? Open Subtitles يا رجل هذا ليس حقاً أنت حقاً هل ذلك صحيح ؟
    gerçekten Lucas ve diğerleriyle ormanın çevresinde dolaşıyordum Öyle mi? Open Subtitles وأنا حقاً كنت أمشي في الغابة مع لوكاس والجميع ؟
    Sahi mi? Zenginler tramvaya binmez sanırdım. Open Subtitles حقاً لم أعرف أن الرجال الأغنياء يركبون الترام
    Yerinde olsam bunu yapmazdım. Cidden sevgiline güvenmek istiyor musun? Open Subtitles لن أفعل ذلك لو كنت مكانكِ أتريدين حقاً الوثوق بصديقكِ؟
    - Zaten rengi beni pek açmıyordu. - Evet. Uygunsuz espri. Open Subtitles ليست حقاً لوني,علي أية حال أوه , نعم, نكتة غير لائقة
    - İyi aklına geldi. Sen sorguya çek. - Sahiden mi? Open Subtitles -إنها نقطة جيده , يجب أن تستجوبيه حقاً , أنا ؟
    Biz ayın sonunda faturayı ödüyoruz, fakat gerçekte faturayı ödeyecek insanlar bizim torunlarımız. TED نحن ندفع الفاتورة في نهاية الشهر، لكن من سيدفعون الفاتورة حقاً هم أحفادنا.
    Büyük, kötü görünen morluklar oluşur, ama aslında acımazlar, eğer doğru yapmayı becerirsen. Open Subtitles ويصابون بكدمات فظيعة ولكنّها غير مؤلمة حقاً بشرط أن يقوموا بها بطريقةٍ صحيحة
    Öyleyse anımsayan benliğimiz ve deneyimleyen benliğimiz birbirinden oldukça ayrıdır. TED إذاً فنحن لدينا نفسية الذكرى ونفسية التجربة، وهما حقاً مستقلتان.
    asıl güzel yanı ise, bu şeyleri yapmak çok da zor değil. TED ما هو مُطمئِن هنا حقاً هوأن صنع هذه الأشياء ليس بالأمر الصعب
    Ciddi misin? Bu işte benim ne suçum olduğunu duymak isterim. Open Subtitles حقاً , أود حقاً أن أعرف كيف لهذا أن يكون خطأي
    Haraççı ve gangster Rocky Sullivan davasının ardındaki gerçek ne? Open Subtitles ماذا حقاً الحقيقةُ في قضية المبتز والرجل المسلح روكى سوليفان؟
    "Belki bugün gelir hayatım da gerçek anlamda başlar" dedim kendime. Open Subtitles لكنى قد قلت لنفسى ربما ستأتى اليوم و ستبدأ حياتى حقاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد