Numara yapmaya devam mı edeceksin yoksa hile yapmaya başlayacak mısın? | Open Subtitles | هل تريد أن تبقي خداع أو كنت تريد أن تبدأ القوادة؟ |
Kendimizi kandırmaya bir son verelim ve dostlarımızı,... komşularımızı aptal yerine koymayı bırakalım. | Open Subtitles | السناتور: ،علينا أن نتوقف عن الضحك على أنفسنا وعن محاولة خداع أصدقائنا وجيراننا |
Siyah ile başlayıp, beyaz ile devam edip, karşı tarafı kandırmak için sonra yine siyaha dönerdim. | TED | أبدأ باللون الاسود، ثم العب بالأبيض، ثم أعود إلى الأسود محاولا خداع الطرف الآخر. |
Hediyelerimi atmam için Blöf mü yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا، هل أنت خداع ولذا فإنني سوف طرد أشيائي؟ |
Bu bir tür kendini kandırma, fakat problem hikayeyi değiştirmeye çalıştığımda oluyor. | TED | إنها نوع من خداع الذات، لكن المشكلة تظهر حين أحتاج إلى تغيير القصة. |
Birbirimizi kandırmayı boş verip işimize baksak | Open Subtitles | فمن الأفضل لو أننا توقفنا عن خداع أنفسنا |
18. yüzyılda, "doodle" bir fiil haline geldi ve anlamı aldatmak, tiye almak ya da biriyle dalga geçmekti. | TED | في القرن 18 ، أصبحت فعل ، وأنها تهدف إلى خداع أو السخرية أو السخرية من شخص ما. |
Harika olurdu ama bir sigorta şirketini böyle kandıramazsın. | Open Subtitles | هذا رائع, ولكنك لن تستطيع خداع شركة التأمين هكذا |
Yani bunların hepsi, bir aldatmaca. | Open Subtitles | إذا, أنت تقول بأنه تم افتعال كل شيئ. خداع. |
hile olmasa bile gizemli silahlar olmasa bile Aku'nun gücüne karşı koyamazsın. | Open Subtitles | حتى من دون خداع... بدون أسلحة صوفية... سوف تقع ضد سلطات أكو. |
Testini hile yapmadan kazanacağım ve stüdyona konuk olacağım. | Open Subtitles | وأفوز بالاختبار بدون خداع وآتي إلى استديوك |
Hiçbir hile göremeyeceksiniz, çünkü hiçbir hile kullanılmadı. | Open Subtitles | لن تشاهدوا اي خداع فالموضوع لا ينطوي على حيل |
Burası hasta yakınları için, devleti kandırmaya çalışan doktorlar için değil. | Open Subtitles | هذه الغرفة هي لعائلات المرضى وليست للأطباء الذين يحاولون خداع الحكومة |
Kendimizi kandırmaya devam edemeyiz. Bu şey gerçek değil. | Open Subtitles | لا يمكننا خداع أنفسنا فذلك الشيء غير حقيقي |
Ben bir hırsızım Sunehri... Bu dünyayı kandırmak için defalarca yüzümü değiştirdim.. | Open Subtitles | أنا لص قمت بتغيير وجهي كثيراً لأقوم بعمليات خداع |
Sadece bizi değil, kendini de kandırmak istiyordu. | Open Subtitles | لم يكن يريد خداعنا فقط بل أراد خداع نفسه.. |
aptal bir yaşlıyı kandıramazsın. Sadie her şeyi anladı. | Open Subtitles | لا يمكنك خداع مخدوعة عجوزة سادي عرفت كل شيء |
Gördüğüm en kötü Blöf olabilir bu. | Open Subtitles | ربما يكون هذا أسوأ محاولة خداع قد رأيتها في حياتي |
Ayrıca karşısındaki kandırmakta bu kadar usta olan birinin kendini de kandırma riski taşıdığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن الشخص الماهر جدا فى المكر يقع فى خطر خداع نفسه |
Yıllar geçtikçe onun döneceğine dair kendimi kandırmayı bıraktım. | Open Subtitles | مرّت السنوات، وتوقّفت عن خداع نفسي بأنّه سيعود |
Kutsal biçimlere bürünmeleri insanları daha iyi aldatmak içindir. | Open Subtitles | فهي ليس الا عروض اثمة شريرة تظهر كانها طاهرة ومقدسة الا ان في حقيقتها خداع |
Herhangi bir aldatmaca tespit edilecektir, Zatarc olsun veya olmasın. | Open Subtitles | أي خداع سيتم كشفه، إذا كنا نتعامل مع زاتراك أو لا |
Başkalarını kandırabilirsin ama, kendini asla... | Open Subtitles | حتي ولو خدعت الآخرين لن تستطيع خداع نفسك |
Bence kendimizi kandırmaktan vazgeçersek ikimiz için de doğrusu olacak. | Open Subtitles | واعتقد انه سيكون اسهل لكلانا اذا توقفنا عن خداع انفسنا |
Hâlâ yasal gizli servis ajanı olduğuna dair otoban devriyesini kandırabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيعين خداع دوريات الطرق بأنّكِ ما زلت عميلة خدمة سرية شرعية؟ |
Dostlarında oyun oynama Hooker. | Open Subtitles | لا يمكنك خداع أصدقائك كما تخدع الناس يا هوكر |
Babamı kesinlikle oyuna getirebiliriz. Sadece saatte iki kez arayacak. | Open Subtitles | يمكننا خداع أبي سيتصل في الساعة مرتين فقط |