"داف" - Translation from Arabic to Turkish

    • Dave
        
    • Duff
        
    • Daph
        
    • Dav
        
    • Duffman
        
    Bunu onlara söyle Steve Dave. Şunu söylemeyi keser misin? Open Subtitles اخبرهم بهذا , ستيف داف ايمكنك ان تقف عن قول هذا ؟
    Sana Dj Dave için bir kaç cd getirdim, böylece karışık kaset doldurmak zorunda kalmayacaksın. Open Subtitles لقد ابتعت لك بعض الاقراص المدمجة للعازف داف ولن تحتاجي الى عمل شريط هذه المرة
    ve bunu keşfettigimde, kendimi e-hasta Dave olarak yeniden isimlendirdim. TED وعندما إكتشفت هذا ، غيرت إسمي إلى داف المريض الإلكتروني .
    Ve Tabitha'dan Buck'a özel bir mesajla, bir Duff balonu. Open Subtitles وهذا منطاد داف مع رسالة خاصة من تابثا إلى بك
    Biliyor musun Duff, neyin peşinde olduğumuzu merak etmeye başlıyorum... Open Subtitles أتعرف يا داف ، لقد بدأت أتساءل . عما نقوم بمطارته
    Çok ciddiyim. Ortalarda dolanma Daph. Open Subtitles أنا جدّي في هذا الأمر لا تعبثي معي "داف".
    Konuşmanın sakıncası yok, değil mi, Dave? Open Subtitles أنت لا تمانع فى التحدث عنه, اليس كذلك يا "داف
    "Hasta Dave" rumuzu ile blog yazmaktaydım, TED كنت أدوّن مستخدماً إسم المريض داف ،
    Dedi ki, "Dave, röntgen filmlerini inceledim evdeki bilgisayarın ekranında." Dedi ki, "Omzun iyileşiyor, TED قال لي " داف لقد رأيت الأشعة السينية على شاشة الكومبيوتر فى منزلي ". ثم قال " كتفك سيكون بخير ،
    ama Dave, akciğerinde birsey var." Ve eger su kırmızı elliptikal'in içine bakarsan, TED لكن داف ، هناك شيئاً فى رئتك ". ولو نظرتم إلى هذا الشىء الأحمر الدائري ،
    çünkü kendi websitemde hasta destek platformumu başlatmıştım ve arkadaşlarımdan birisi, aslında akrabalarımdan biri, dedi ki " Bak, Dave, bu şeyi kim büyüttü? TED لأنني كنت قد بدأت بتكوين مجموعة خاصة بى لدعم المرضى على موقع على الانترنت ، وأحد أصدقائي ، أو أحد أقاربي في الحقيقة ، قال لي : " أنظر ، داف ، من بدأ بهذا ؟
    Annene, bana ve Dave'in anne babasına şöhretli oğlumuz hakkında ne düşündüğümüzü sordular. Open Subtitles نعم, أنا و أمك و والدا "داف" كنا فى لقاء... عن شعورنا بأبننا المشهور...
    Dave Jenkins çoktan öldü. Open Subtitles داف جينكنز مات مُنذُ زمن طويل
    Evvela ben, Milhouse'ın babası, Arı Adam, Duff ve hani şu herif... Open Subtitles " الرجل النحلة " سورلي داف " والأحمق الذي يقول : نعم
    Lifetime'daki Switchheroo Summer filmimde Hillary Duff'la vücutlarımızı değiştirdiğimiz zaman olduğu gibi. Open Subtitles مثل في هذا العمر الفيلم الأصلي حيث يمكنني أن أتحول الهيئات مع هيلاري داف
    Evde bütün gün oturuyorsunuz, ama şimdi Duff zamanı. Open Subtitles تجلس في البيت طوال النهار، لكن الآن وقت "داف"
    Duff, günleri uçuşa geçiren bira. Open Subtitles "داف"، البيرة التي تجعل اليوم يمر بمنتهى السرعة
    Yeni alkolsüz Duff Zero'nun eski ürünümüzden daha çok satacağını tahmin ediyorum. Open Subtitles أتوقع لمنتجنا الجديد (داف) خالي الكحول تحقيق مبيعات أفضل من الصنف السابق.
    Kalpsiz, bedavacı Duff şirketi tarafından satın alındıktan sonra berbatlaştılar. Open Subtitles الفريق أصبح سيئاً بعد أن اشترته شركة (داف) القاسية البخيلة
    Beni düşünceme göre, Daph, insan doğası gereği çokeşlidir. Open Subtitles ما أظنه (داف)، أن هذا الإنسان بطبيعته الإنسانية يرتبط بأكثر مِن إمرأة.
    Yardım etmeye çalıştığını biliyorum, Daph. Open Subtitles {\pos(195,225)} -أعلم بأنكِ تحاولين تقديم المساعدة يا (داف )
    Gayet zeki görünüyorsun ve Dav'in üniforması sana pek uymamış. Open Subtitles تبدو مفعما بالذكاء وزيّ (داف) لا يناسبك حقّا
    Bu Duffman kostüm giyen, bilinen Duff'ın yaratıcısı olan adam. Open Subtitles إنّه (دافمان)... الرجل صاحب الزي من صنع الوعي ببيرة (داف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more