"دمّر" - Translation from Arabic to Turkish

    • mahvetti
        
    • yok etti
        
    • mahveden
        
    • mahvettiğini
        
    • yok et
        
    • yok edin
        
    • mahvetmiş
        
    • yok edildi
        
    • yok ettiğini
        
    • yıktı
        
    • etmiş
        
    • mahvettiği
        
    • harap
        
    • yok eden
        
    • yok ettiği
        
    Yani ortada işte. Bir bakıma hep hayatımı mahvetti. Open Subtitles أعني من الواضح, و ذلك دمّر حياتي نوعاً ما.
    Baban hayatımı mahvetti. Şimdi de yaptıklarının bedelini ödeyecek. Open Subtitles لقد دمّر والدكِ حياتي وقد حان دوره ليعاني
    Federasyon kurmak için uğraştığımız onca şeyi yok etti. Open Subtitles الاتحاد التجارى دمّر كل ما عملنا بِجهد لبنائه.
    Bazen beni çabucak öldürmelerini diliyordum, fakat hayatımı mahveden adama karşı duyduğum kin ve nefret duyguları beni ayakta tuttu. Open Subtitles بعض الأحيان تمنيت لو أنهم قتلوني ولكن ما كنت أكنّه من ضغينة وحقد للرجل الذي دمّر حياتي جعلتني حي
    Enfeksiyon karaciğerini mahvetti bu da zehirlerin salınmasına yol açıp, seni kilitledi. Open Subtitles لقد دمّر الإنتانُ كبدك ممّا حرّر سموماً وأصابكَ بمتلازمة السّجين
    İşini mahvetti. Malını mülkünü havaya uçurdu. Şimdi... Open Subtitles لقد دمّر عملك، وفجّر مُمتلكاتك، والآن سيسعى خلف اسمك.
    O gün benim tüm hayatımı mahvetti. Ve tahminimce aileni de aynı şekilde etkilemiştir. Open Subtitles ذاك اليوم دمّر حياتي بأكملها وأنا أعتقد أنّه سلب فردًا من عائلتك أيضًا
    Saha dışı davranışların geçen sezonunu mahvetti. Open Subtitles حسناً ، إن سلوكك خارج الملعب دمّر موسمك مع الكبار
    O film, gay'lerin hayatını tamamen mahvetti. Open Subtitles ذلك الفيلم دمّر حياة الشاذين كليا ً
    O patlama on beş bin metrelik yarıçapındaki herşeyi yok etti. Open Subtitles دمّر الانفجار كل شيء ضمن شعاع 15 ألف متر
    Kanıtı yok etti şimdi de, ona yaklaşmış olan herkesi öldürmeye çalışıyor. Open Subtitles دمّر الأدلة. وهو الآن يحاول تدمير كلّ من إقترب منه
    Sihir ailemi yok etti. Aynını sizinkine de yapmasını istemiyorum. Open Subtitles دمّر السحر عائلتي و لا أريد حصول المثل لعائلتك
    Kalbimi kıran, ruhumu ezip geçen, hayatımı mahveden ve tüm mutluluk şanslarımı yerle bir eden adama! Open Subtitles إليكم نخب الرجل الذي حطّم قلبي و سحق روحي و دمّر حياتي
    Değişikliği kimin yaptığını ve kariyerini kimin mahvettiğini bulmaya çalışıyordu. Open Subtitles بل كانت تبحث لتجد من قام بإجراء تلك التغييرات، ومن دمّر حياتها المهنيّة.
    Geri dönmeyi başaramazsam yok et onu. Open Subtitles ،إن لم أستطع العودة دمّر المكان
    Onlardan geriye ne kaldıysa yok edin. Open Subtitles دمّر ما تبقى منهم.
    Neden olduğu bütün zararları. O dünyayı mahvetmiş. Benim dünyamı. Open Subtitles رأيت الضرر الذي تسبب به، لقد دمّر عالمهم، عالمي
    Test yerine her damlası yok edildi. Hem de senin emrinle. Open Subtitles وبدل ذلك، دمّر ذلك الدم بطلب منك.
    Bir daha yeni bir numara alabilecek miyiz yoksa, virüsün makineyi temelli mi yok ettiğini söyleyebilir misin? Open Subtitles أبإمكانك أن تُخبرني لو كنّا سنحصل على رقم آخر، أو أنّ الفيروس دمّر آلتك للأبد؟
    Onu buraya yolladılar ve inşa ettiğimiz her şeyi yıktı. Open Subtitles لقد أرسلوه إلى هنا والآن قد دمّر كل ما بنينا
    Dördüncü görev birçok tarlayı harap etmiş Erymanthos Yabandomuzunu yakalamaktı. TED كان على "هرقل" في مهمته الرابعة أن يلقي القبض على خنزير "إريمانثوس" حيّاً، والذي دمّر العديد من الحقول.
    Aslında Arthur'un hayatlarını mahvettiği sayısız çalışan için herhangi bir kurtuluş olmadı. Open Subtitles بالتاكيد لم يكن هناك أي تكفير تجاه العدد الغير محدود من العمّال الذين دمّر فوربشر حيواتهم
    Milyonlarca insanın hayatını harap eden bir finansal çöküş yaşadık, değil mi? Open Subtitles لقد عانينا فشلاً كاملاً من نظامنا البنكي مما دمّر حياة الملايين من الأشخاص, صحيح؟
    Noel günü, Sycorax'ı yok eden silahı hatırladınız mı? O bizdik. Open Subtitles السلاح الذي دمّر السيكوراكس في يوم عيد الميلاد ؟
    Onun benimkini yok ettiği gibi ben de onun hayatını yok etmenin... - ...bir yolunu bulmalıyım. Open Subtitles يجب أن أجد طريقة لأدمّر حياته كما دمّر حياتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more