"زواج" - Translation from Arabic to Turkish

    • evlilik
        
    • düğün
        
    • evliliği
        
    • düğünü
        
    • evliliğini
        
    • evlilikten
        
    • evliliğe
        
    • düğününe
        
    • evlenmek
        
    • evlenme
        
    • düğününde
        
    • evleniyor
        
    • evlilikte
        
    • evlilikleri
        
    • nikah
        
    Bugüne dek, 17 eyalet evlilik eşitliğini sağlayan yasa çıkardı. TED حتى اليوم، ١٧ ولاية أصدرت قوانين موافقة على زواج المثليية.
    Çocuk yaşta evlilik yoksulluk, sağlıksızlık ve eğitim eksikliği döngüsünü devam ettiriyor. TED زواج الأطفال يطيل الدورة الخبيثة للفقر والمستوى الرديء للصحة و نقص التعليم.
    Hayır, bayan. Ben buzulla evliyim. Ama, ama açık uçlu bir evlilik. Open Subtitles كلا يا سيدتي ، أنا متزوج من النهر الجليدي ولكنه زواج حر
    Lana, Lex'in düğün hediyesini buraya saklamış ve benden gelip, almamı istedi.... Open Subtitles لانا اخبئت هديه زواج ليكس هنا بالأسفل وطلبت مني ان أنزل واحضرها
    Bir son dakika evliliği, şüpheli bir intihar yeminli ifadelerin aniden değişmesi. Open Subtitles زواج في اللحظة الأخيرة، انتحار مزعوم، تراجع مفاجيء عن شهادات تحت القسم.
    Çünkü bir politikacıyla birlik halindeyseniz, valinin oğlunun vaftiz töreni veya düğünü olsun ya da başkanla arkadaş olmak isterseniz, onu nasıl eleştireceksiniz? TED ولكن إن كنت حليفاً مع السياسيين، إذا كنت تذهب إلى زواج ابن الحاكم أو كنت تريد أن تكون صديق الرئيس، كيف يمكنك انتقادهم؟
    Başarısız bir evlilik. Öğrencilerinin test sonuçları her yıl giderek düşüyor. Open Subtitles زواج فاشل، إختبارات طلابك تنخفض علاماتهم أقل وأقل في كل عام.
    Eğer mutlu bir evlilik istiyorsanız o zaman kalbinizden başkasını dinlememelisiniz. Open Subtitles إذا كنتم تريدون زواج سعيد ، لا يمكن سماع القلب فقط
    DC'de 8000 kayıtlı kullanıcımız var ve neredeyse 200 başarılı evlilik öyküsü. Open Subtitles لدينا 8000 شخص مسجل في منطقة العاصمة وتقريبا 200 قصة زواج ناجحة
    Nihayet, evlilik vizesi için bize yardım edebilecek biri çıktı. Open Subtitles واخيرا, شخص ما يستطيع مساعدتنا في الحصول على فيزة زواج.
    İlk iki evlilik teklifini reddetmemin nedeni seni sevmediğimden değildi. Open Subtitles رفضت أول طلبيّ زواج منك. ليس لأنني لم أكن أحبك،
    Ve bu mektuplardan bir kaç tanesi evlilik teklifi içeriyordu. Open Subtitles و نعم ، يتضمن على ما يبدو عدة مقترحات زواج
    98 yılında vefat etti ve şimdi de April evleniyor düşündüm ki arabayı tamamlarsam, düğün hediyesi olarak verebilirim. Open Subtitles توفي فى العام 98 وبما أن أبريل ستتزوج الآن. فكرت لما لا أنهي العمل على السيارة وأقدمها كهدية زواج.
    Onu bundan daha fazla mutlu edecek tek şey çifte düğün olur. Open Subtitles يا إلهي، الشيء الوحيد اللذي قد يجعلها أكثر سعادة هو زواج مشترك.
    Yargıtay'ın aynı cinsten kişilerin evliliği yasağının düşürme kararı. TED قرار المحكمة العليا لفك حظر زواج المثليين
    Sayın Hakim, Henry'nin ilk evliliği o sadece çocukken kararlaştırılmıştı. O sadece İngiltere'nin İspanya'yla olan ittifağını sağlamlaştırmak için TED الدفاع: سيادتُك، زواج هنري الأول كان زواجاً مدبراً عندما كان طفلاً.
    Kız kardeşimin düğünü yaklaşıyor zaten, zaten bu...bambaşka bir kabus. Open Subtitles لديّ زواج أختي سيكون قريبا وهذا .. كلّه كابوس اخر
    Kral Charles Valide Hanım'ın ısrarıyla kız kardeşinin evliliğini feshetti. Open Subtitles الملك تشارلز قام بإبطال زواج شقيقته بإلحاح من الملكه الام
    Gerçek bir evlilikten oğlu olana kadar, onun varisisin. Open Subtitles مالم يحظى بأبن من زواج حقيقى فستكونى أنت وريثته.
    Sen seç, yanlış bir evliliğe devam edip gururunu mu kırdıracaksın? Open Subtitles زواج زائف, أم حقيقتك انتِ حرة من المساومة على نفسك ؟
    Bence baban, ülkemize onurluca hizmet etti ve kızının düğününe katılmayı hak ediyor. Open Subtitles أعتقد ان أباك خدم دولتنا بكل صدق ، ويستحق ان يحضر زواج أبنته
    Seninle evlenmek için kaçması gerekmiş. Open Subtitles يقولون أيضـاً أنها كانت تحاول دائماً أن تبقيه دون زواج
    Bakın, bunun sıradan bir evlenme teklifinden farklı olmasını istiyorum. Open Subtitles أريد من هذا أن يكون أكثر من عرض زواج اعتيادي
    Bunu söylemek beni üzüyor ama yarın kardeşinin düğününde bulunmanı istemiyorum. Open Subtitles كما أعطي غداً لا أريد أن تكون في زواج أخاه راؤول
    Ama bizimki gibi bir evlilikte bir süre sonra kendiliğinden olmaz. Open Subtitles لكن في زواج كزواجنا بعد عدة سنوات الحب لا يأتي طواعية
    Darılma, ama bütün görkemli evlilikleri yaptın bir kaç kez. Open Subtitles بـدون إهـانه, ولكنـك فعلتـي زواج فـاخـراً مـن قبـل عـدة مـرات
    Neşelen oğlum. Bu bir nikah töreni, idam değil. Open Subtitles ‫ابتهج أيها الولد العزيز ‫انه زواج وليس عملية إعدام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more