"سأذهب" - Translation from Arabic to Turkish

• Gidip
• gideceğim
• giderim
• geliyorum
• gideyim
• geleceğim
• gelirim
• edeceğim
• çıkıyorum
• gideceğimi
• Ben gidiyorum
• alacağım
• gitmeliyim
• lazım
• gider

O zaman onun yanına Gidip geç vakitte bir kadeh içerim.
فى هذة الحالة , سأذهب إلى هناك وأنضم إليه فى السهرة

Bildiğim tüm hikayeleri anlattım ve Gidip başka hikayeler bulmalıyım.
قلت جميع القصص التي لدي و سأذهب لأبحث عن المزيد

Ben bugün işe gideceğim. Doğrudan eve ve işe gideceğim.
حسنا، أنا ذاهب للعمل اليوم سأذهب للمنزل حالا وبعدها للعمل

Şehir merkezine gideceğim, kendime bir kız bulup... topuzumu parlattıracağım.
سأذهب إلى وسط المدينة و أبحث عن فتاة لتكون معي

Kendini incitme, ahbap. Bunun yerine Big Choice Video'ya giderim.
لا تؤلم نفسك يا صديقي سأذهب الى فديو الأختيار الكبير

Sadece oraya Gidip etrafa bir bakacağım. Kimse beni görmeyecek.
سأذهب لهناك فقط و ألقي نظرة و لن يراني أحد

Ormana Gidip mantar,... çiçek veya benzeri bir şey toplayacağım.
سأذهب للغابة للبحث عن الفطر أو الزهوز, أو شيء آخر

Seni eve bıraktıktan sonra bir orospuya Gidip seni düşüneceğim.
بعد أن أوصلك لمنزلك، سأذهب لملاقاة عاهرة و أفكر بك.

Biliyorum. Onu bulacağım. İç uzayın sonuna kadar Gidip geri getireceğim.
أعلم، لذا يجب أن أجده سأذهب لنهاية الفضاء الداخلي وسوف أرجعه

Yerinde olsam kendime çeki düzen verir ona Gidip dizlerimin üstüne çökerdim.
لو كنت مكانك سأذهب مباشرة لتلك المراة و اركع علي ركبتي امامها

Şimdi gideceğim. Görev sonrası protokolünü delmek istemedim. Doğru mu, Albay?
سأذهب الان , لم اكن ارغب فى تفويت البروتوكول الخاص للمهمه

Savaştan kurtulmak için tıpkı dayımın yaptığı gibi Amerika'ya gideceğim.
سأذهب إلى أمريكا كما فعل عمنا لأهرب من هذه الحرب

Peki, bir saniye bekleyin, o benim ücrettir. Onun için göz gideceğim.
حسناً ، انتظروا لحظة، إنه من أعواني أنا سأذهب و أبحث عنه

Ben gideceğim. İçimden bir ses beni canlı isteyecek diyor.
انا سأذهب , إن لديه سبب ليبقيني علي قيد الحياة

Bu hafta daha fazla vitamin almak için hastaneye gideceğim.
سأحصل على المزيد من الفيتامينات هذا الأسبوع سأذهب إلى المستشفى

Bana sarılırsan, giderim ve o şirin esmerle konuşmaya devam edersin.
أمسك بي , وبعدها سأذهب ويمكنك بعدها العودة لمحادثة السمراء الجميلة

Eğer kameralar birkaç saniye içinde çalışmaya başlamazsa ben çıkar giderim.
وإذا كانت الكاميرات لا تبدأ بالتحرك في أي لحظة ، سأذهب

Asla onun istediği gibi biri olamayacağım, bu yüzden seninle geliyorum.
لن أكون ما يريدني أن أكون أبداً أعتقد أني سأذهب معكِ

Ben de daha derin araştırma yapabileceğim bir yere gideyim.
وأنا سأذهب إلى مكان آخر يمكنني البحث فيه بعمق أكثر

Gelecekteki gelinini ama eğer seninle gelmem dersen bende seninle bi daha konuşmam kesinlikle gelirim oğğlum Seninle geleceğim tabi!
زوجة ابنك المستقبلية لكنها أخبرتني أنها لن تقابلني حتى ، إلا إذا كنتِ معي ستقابلك بالتأكيد ؛ لأني سأذهب معك

Yarın sabah hareket edeceğim, böylece daha kısa sürede varmış olurum.
أنا سأذهب مِنْ هنا في الصباحِ، من ذلك الطريقِ سَأَصِلُ قريباً

Peki, alış-verişe çıkıyorum. Başınızın çaresine bakabilecek misiniz? Evet, anne.
حسناً، سأذهب للتسوق ، هل ستقدران على العناية بأنفسيكما ؟

Aynı zamanda o gece sana basketbol bursunu kabul edip gideceğimi söylemiştim.
وكانت ايضا الليلة التي اخبرت بها اني سأذهب لأقبل بمنحة كرة السلة

Kimin haklı, kimin haksız olduğu önemsiz. Esas konu, Ben gidiyorum.
وأنا لا أهتم إن كان محق أو مخطئ, النقطة إنني سأذهب.

Ya bütün albümlerini ödünç alacağım ya da buraya taşınacağım.
حسنا ، إما أن أستعير كل ألبوماتك أو أننى سأذهب

Hayır, Rick. Gerçekten geç oldu, tamam mı? Eve gitmeliyim.
لا أنني متعبه يا أريك سأذهب الي البيت ,أسفه جدا

Eminim ileriki dakikalarda kendini gösterecektir. Benim bununla ilgilenmem lazım.
على الأرجح أنّها ستُختبر لاحقاً لذا سأذهب لأتعامل مع هذا.

İlk gün karinayi onaririm, sonra da gider, güzelce zift çekerim.
، في اليوم الأول رُشقت مفاصلي سأذهب وأعطيها سداً جيداً