| Felç geçirdi. " "Eddie'yi duydun mu? Geçen hafta öldü. | TED | هل سمعتم عن إيدي؟ لقد توفي الأسبوع الماضي. |
| Lindbergh'ün Atlantik'i uçarak geçmeyi denediğini duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعتم بهذه الفتاة التي ستحاول الطيران حول المحيط الأطلسي؟ |
| Silah sesini duydun. İçeride yalnızdı, silah elindeydi ve kapı kilitliydi. | Open Subtitles | سمعتم طلقة ,الرحل وحدةفى الغرفة , المسدس فى يده ,والباب مغلق من الداخل |
| Orada kalın! Kimse yukarı gelmesin bitiririm. duyuyor musunuz? | Open Subtitles | إبقوا حيث أنتم لا أحد يأتي أو سوف أقضي عليها هل سمعتم ؟ |
| Eğer birşey duyarsanız,uyarılsanız da bizimle temasa geçin | Open Subtitles | اتصلوا بنا إن سمعتم شيئاً ما حتى وإن نصحوكم بأن لا تفعلوا |
| Ne olmuş yani? Muhtemelen bu şeyleri daha önce duymuşsunuzdur. | TED | وإن يكن؟ ربما سمعتم عن مثل هذه الأشياء من قبل. |
| Bunları daha çnce muhtemelen dinlediniz, ama bırakın tekrar edelim. | TED | من المرجح أنكم سمعتم بهذا من قبل، لكن لنراجع الأمر مجدداً. |
| Bizim çöplüğü almaya yeltenen şu büyük şirketi duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعتم أن جميع الأراضي كان شراؤها من قبل شركة عقارية؟ |
| Ne dedğimi duydun. Buradan gitmenizi söyledim. | Open Subtitles | سمعتم ما قلته ابتعدوا يا عاهرات عن هذه الزاويه |
| Sahnede ölen komedyen hakkında bir şey duydun mu? - Harfi harfine. | Open Subtitles | هل سمعتم عن الكوميدي الذي مات على المسرح ؟ |
| Peki, adamı duydun. Beni izleyin, bayanlar ve baylar. | Open Subtitles | . سمعتم الرجل . إتبعوني , أيها السيدات والسادة |
| Bir düşünsene. Gerbil kayıp, değil mi? Sonra olanları duydun. | Open Subtitles | فكروا بالأمر ، فقدنا اليربوع وبعدها سمعتم الإشاعة |
| Missy o kadar uzakta değil. Çığlıklarını sen de duydun. | Open Subtitles | ميسي ليست ببعيدة من هنا لقد سمعتم صراخها |
| Hey, yeni kurallar neymiş duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعتم أيّ شيء عن ماهيّة القواعد الجديدة؟ |
| duyuyor musun dedim! | Open Subtitles | هل سمعتم هذا ؟ ايها القدماء العظام ؟ |
| Bekçi gibi birini duyarsanız sessiz olun ve kapının önüne eşya koyun. | Open Subtitles | .. إن سمعتم شيئاً .. مثل صوت الحرّاس أو ما شابه .. كونوا هادئين فحسب وقوموا بتحصين الباب |
| ve bunu durdurmamız gerekiyor. Ne yapabiliriz? Birçoğunuz Apophis adlı asteroidi duymuşsunuzdur. | TED | وعلينا إيقافه. ماذا نفعل؟ لعلكم سمعتم عن نيزك، |
| Dr. Jekyll'in kişiliğini anlatan ifadeleri dinlediniz | Open Subtitles | انتم سمعتم الشهادات التي تشهد على شخصية الدكتور جاكل |
| Juarez: Bu sınırdan haberiniz vardır - dünyanın en tehlikeli sınırlarından biri. | TED | خواريز: قد سمعتم بالحدود واحد من أكثر الحدود خطورة في العالم. |
| Bunu duydu mu, herkes? Veronica hepimizi ofisinde görmek istiyor. | Open Subtitles | حسناً هل سمعتم هذا جميعاً فرونيكا تريد أن ترانا جميعاً في مكتبها |
| Siz duymadınız. | Open Subtitles | لا يوجد مجال أنكم سمعتم بالأمر |
| Benim bağımlılığım, eminim daha önce de duyduğunuz birçok hikâyeyi oldukça yansıtıyor. | TED | وإدماني حاكى الكثير من القصص التي بالتأكيد قد سمعتم بها من قبل. |
| Geçtiğimiz haftalarda bazı kötü duyumlar aldınız bazı radikallerin çeyrek asır oyunlarında yaptıkları hakkında. | Open Subtitles | في الأسابيع الماضية سمعتم عن العنف المنتشر بسبب أفعال قِلة من المتطرفون في ألعاب اليوبيل الخاص |
| Bu durumda olabileceğimizin en iyisi o fıkradaki yaşlı kadın... Hiç duydunuz mu bilmiyorum. | TED | وأفضل ما يمكننا أن نكونه هو المرأة العجوز في تلك الطرفة، ولا أعرفُ إن كنتم سمعتم بها. |
| Ne duyduğunuzu bilmiyorum, çocuklar fakat şu an güvende olduğumuzu hissediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما سمعتم ، يا رفاق، ولكن أعتقد بأننا بأمان الآن. |
| Aranızda daha önce duyan oldu mu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف إذا كنتم قد سمعتم هذه المعزوفة الموسيقية من قبل. |
| Anladığım kadarıyla Munck Gıda'nın planladığı satışı duymuşsunuz. | Open Subtitles | -أنا أفهم أنكم سمعتم أن -موسسة "مونك" للأغذية تخطط لبيع هذه المنشأة |
| duymuş olabileceğiniz bir araştırmayı yakın zamanda yayınladık. | TED | وقد قمنا كذلك مؤخرا بنشر تجربة قد تكونون قد سمعتم بها. |