"سيجعلك" - Translation from Arabic to Turkish

• sağlayacak
• sağlar
• edecek
• edecekse
• yapar
• sağlayacaksa
• olacaksın
• olur
• sizi
• yapacak
• olursun
• tutar
• Kendini
• yapacağını
• seni

Önce senin tekrar ayağa kalkmanı sağlayacak.
في البداية سيجعلك تعاود الوقوف على قدميك

Bunu deneyin. Sosyal etkinliklerde popüler olmanızı sağlar.
خذ,جرب هذا.هذا سيجعلك محبوب جداً في الوسط الإجتماعي

Daha sonraki yanıt bir sonraki soruyu getirecek ve böyle devam edecek.
والجواب التالى سيجعلك تتسأل مجددا وهكذا.

Eğer seni mutlu edecekse Benim başkan yardımcım sen olabilirsin.
تستطيعى ان تكونى نائبة الرئيس لو كان هذا سيجعلك سعيدة

Aşkımı ilan ettiğim kişi en azıdan telefonlarıma geri dönüş yapar sanıyordum.
كنت أحسب أنّ تصريحي لكِ بحبي سيجعلك على الأقل تردي على مكالماتي

Eğer daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, kendimi aptal yerine koydum.
اذا كان هنالك ما سيجعلك تتحسن فسأفعل شيء سخيفا ً

Saint Peter's Kilisesi'nde, mutlu bir gelin olacaksın.
كونت باريس فى كنيسة سانت بيتر سيجعلك ذلك عروس سعيدة

Bu da karşı çıkmana neden olur. Gerçi sen Kendini çabuk kaptıran birisin.
وهذا سيجعلك مستاءة بعض الشىء ولكنكى تبدين من الأشخاص الذين لا يتأثرون بسهولة

Öyle bir şey ki beni çok sevmeni sağlayacak hayatımın sonuna kadar beni her gün kucaklayacaksın.
لقد أحضرت لك شيئاً سيجعلك تحبنى كثيراً سترغب فى عناقى للأبد

Eğer gerginsen, buraya gel de Kendini iyi hissetmeni sağlayacak bir sır anlatayım.
إنكنتمتوتراً،اقتربمني.. وسوف أخبرك بسرّ سيجعلك تتحسّن اقترب

İçmenizin faydası olur terlemeniz ve dışarı atmanızı sağlar
يتوجب عليك أن تشرب , فسوف يساعدك سيجعلك مبسوط, ويزيد قدرة التحمل

Teklifimi 19.500 dolara çıkartmam... daha çabuk karar vermenizi sağlar mı?
ربما رفع عرضي مثلاً إلى 19500 دولار... سيجعلك تعطينني رداً فورياً؟

Umarım seni mutlu edecek birini bulursun.
أتمني فقط أن تكون وجدت شخصاً ما سيجعلك سعيداً

Bak bir gün gerçekten seni deli divane edecek bir erkekle tanışacaksın.
في يوم من الايام ستلتقي بشخص سيجعلك تريدين ان تصبحي غبية كلياً من اجلة

Danışmanlık yapmak seni mutlu edecekse, o zaman yapman gereken budur.
ان كان عملك كمستشار سيجعلك سعيدا فذلك ما يجب ان تفعله

Eğer bu sizi mutlu edecekse bunların sana ait olduğunu düşünüyorum.
إذا كان هذا سيجعلك سعيداً اعتقد ان هذه الاغراض تنتمي لك

Şimdi, baskın kanser teorisi der ki, tek bir kanser hücresinde tek bir onkojen vardır ve bu onkogen sizi kanser kurbanı yapar.
تقول نظرية السرطان السائدة أن هناك جين سرطاني واحد في خلية سرطانية واحدة، وهذا سيجعلك من ضحايا السرطان.

Eğer bilgisayarıma bakman gitmeni sağlayacaksa tamam o zaman, buyur.
الآن لو تركتك تنظر في جهازي سيجعلك تُغادر, اذن ,تفضل

- Sert oyuncaklar lazım. - Kötü çocuk olacaksın öyle mi.
ـ أريد بعض الأسلحة ـ لدى شىء جديد لك ستحبه ، سيجعلك أقوى الموجودين ، أضمن لك هذا

Bu çok kolay, çok çabuk olur.
ذلك سيجعلك تفلت بمنتهى السهولة وبمنتهى السرعة

Zamanlamanız sizi ve ortağınızı batının en ünlü banka soyguncuları yaptı.
سيجعلك حسن التوقيت أنت وشريكك أشهر لصوص بنك في عالم الغرب.

Grand Slam Operasyonu'ndan sana düşen pay seni zengin bir kadın yapacak, tatlım. Öyle olmasaydı neden bunun içinde olayım, Bay Goldfinger?
مشاركتك من عملية جراند سلام سيجعلك غنية ليس لى مهمة أخرى يا سيد جولدفينجر

- Tatlım yapma seni ishal edebilir ve daha çok derize olursun.
عزيزتى.. توقفى سوف يسبب لك إسهال و سيجعلك تشعرين بمزيد من الجفاف

Bu seni sıcak tutar. Çok sıcak olursa söyle.
هذا سيجعلك تشعر بالدفء، اخبرني إذا شعرت بالحر

Gerçekten şu avakadoyu yemenin seni şımarık ve zayıf yapacağını mı sanıyorsun?
هل حقاً تعتقد أن أكل هذا الأفوكادو سيجعلك ضعيفا أو سيتسبب بافسادك