"شئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • şey
        
    • şeye
        
    • şeyden
        
    • şeyim
        
    • şeyleri
        
    • yok
        
    • sey
        
    • var
        
    •   
    • şeydi
        
    • şeyi
        
    • birşey
        
    • bir şeyler
        
    • birşeyler
        
    • herşeyi
        
    Umarım, günün ilerleyen saatlerinde belki bir iki şey paylaşabiliriz. TED أرجو ربما نستطيع تقاسم شئ أو شيئين كما تمر الأيام.
    İçinde her şey vardı. Avukatlar karakollara gelebilirdi... Süper bir kılavuzdu. TED كان فيه كل شئ. يمكن للمحامين القدوم لمخفر الشرطة. كان ممتازاً.
    Başka bir şey daha jenerik ilaç üreticilerini gerçekten korkutabilir. TED هنالك شئ آخر يمكنه حقا إخافة مصنعي الأدوية غير المسجلة.
    Bu çok kullanışlı bir şey çünkü dilin kullanımı sonsuzdur ve duyduğunuz bu cümleleri sürekli olarak tekrarlayıp duramazsınız. TED وهو شئ مريح وعملي، لأن اللغة لامتناهية، ويمكنك أن تفعل الكثير، عوضاَ عن الإكتفا فقط بترديد الجمل التي سمعتها.
    Ve bu da, esasında Richard'ın söylediği derin şey: Bir şeyi anlamak için, küçük parçalarını anlamak lazım. Etrafındaki her şeyden azıcık anlamak lazım. TED ولذا، فأنه شئ عميق أن تحدث ريتشارد حول: لفهم أي شئ، يتوجب عليك فهم قليل من القطع. شئ قليل عن كل شئ يحيط به.
    Çünkü biliyoruz ki, dışarıdaki insanlar gelip bize yardım edebilirler, fakat kendimize yardım etmezsek, yapılacak hiç bir şey yok. TED لأننا نعرف، نحن ندرك بأن الناس في الخارج يمكنهم المجيء ومساعدتنا لكن إن لم نساعد أنفسنا، لا يمكننا فعل شئ
    Çoklu evrenin çoğunda hiçbir şey yoktur ve biz fizik kanunlarının bir şeylerin olmasına izin verdiği birkaç yerden birinde yaşıyoruz. TED في غالب الكون المتعدد لا يوجد شئ، ونحن نعيش في واحد من الأماكن القليلة حيث تسمح قوانين الفيزياء بوجود شئ ما.
    ve o dedi ki, şey, sanırım hayattaki herşeyde dengeye yer vardır. TED ولقد قال، حسناً، أخمّن أن لكل شئ في الحياة، هناك مكان للإتزان.
    Bir malzeme çok nadir birden çok şey içerirdi, çünkü o bir malzemeydi. TED لا يكاد يحوي أي شئ أكثر من مكوّن واحد، لأنه لم يكن مكوّن.
    Dünyadaki en sinir bozucu şey insanların sanat eserlerine dokunmaya çalışması. TED أكثر شئ يضايقني في العالم حينما يريد الناس لمس العمل الفني
    Bütün bü zihinsel süreci durdurmuş ve bambaşka bir şey yapmış. TED لقد أوقف كل تلك العملية العقلية وقام بعمل شئ جديد تماماً.
    Bu aslında bir konuşmacının bir konuşmadan sonra yapabileceği en korkunç şey. TED هذا بالظبط أكثر شئ مفزع يمكن أن يفعله متحدث بعد إلقائهم خطاب.
    Burada hücrelere hiçbir şey yapmıyoruz. Yalnızca odadaki ışıkları kapattık ve fotoğraf çektik. Karşımıza şöyle bir sonuç çıktı. TED نحن لم نقم بعمل اي شئ للخلايا لقد قمنا فقط بأخذ الصورة بعد إطفاء النور بالغرفة وهذا مانراه هنا.
    Aslında okulda bir organizasyonun kurucularından biriydim, bir nevi liderlik gibi bir şey, yani, sizin gibi işte, aslında bunu severdiniz. TED وفي كليتي .. في الواقع أنني عضو مشارك في تأسيس منظمه وهو شئ مثل القياده. تعلمون، مثلكم أعزائي،سوف تحبونه وكل شئ.
    Soldakinin daha uzun olduğu dışında bir şey görebilen var ? TED هل يستطيع أي شخص رؤية أي شئ سوى أن اليسرى أطول؟
    Ama bildiğim tek şey... Zihnime takılıp kalan tek bir görüntü... TED لكن شئ واحد عرفته حينها كانت صورة رأيتها وإلتصقت في ذاكرتي.
    Bu bir biyo-taklit örneği, bizim gerçekten daha çok aramaya başladığımız bir şey. TED هذا هو مثال للتقليد الحيوي، الذي هو شئ بدأنا حقاً بالنظر إليه أكثر.
    Aşılama halk sağlığı alanında en kilit teknolojilerden birisi, muhteşem bir şey, TED اللقاح هو واحد من اساليب العلاج الأساسية في الصحة العامة, شئ رائع
    Ve müzikle bir şeyler anlatırken, ki bu temelinde sestir, her çeşit insana ve her türlü şeye ulaşabiliriz. TED وبقول شئ ما عبر الموسيقى، الذي هو في الأساس الصوت، عندئذ يمكننا الوصول لكل أنواع الأشياء وكل أنواع البشر.
    Bayan Paradine,.. Size söyleyecek başka bir şeyim yok, Bay Keane. Open Subtitles سيدة بارادين ليس هناك شئ آخر ليقال لك يا سيد كين
    Söylediğim ya da anımsadığım şeyleri duymak istemiyorum. Beni yalnız bırak. Open Subtitles لا أريد أسمع أي شئ قلته أو تذكرته أتركني فقط لوحدي
    600 dolar oda servisine degecek bir sey oldu mu? Open Subtitles أمَا من شئ حَدث؟ أَعْني، صرفنا فواتير بقيمة 600 دولار؟
    Bizim zamanımızda, dijitalleşme var. Bilginin fiziksel kütlesini soyup çıkarıyor, bu yüzden şimdi bilgiyi kopyalamanın ve paylaşmanın maliyeti neredeyse sıfıra yakın. TED لدينا في أيامنا هذه الثورة الرقمية التى جردت كل شئ من الغموض .. فأصبح الحصول على المعلومة لا يكاد يكلف شيئاً الآن.
    Onunla yaşamak istedim, bu uzun zamandır hiç yapmadığım bir şeydi. Open Subtitles أردت أن أعيش معها، وهذا شئ لم أفعله منذ مدة طويلة
    herşeyi denedik. her şeye baktık, her şeyi satın aldık. TED لقد حاولنا كل شئ وشاهدنا كل شئ، أشترينا كل شئ
    Ama düşünecek olursanız, uluslararası standartlar belirlemenin maliyeti mafiş, hiç birşey! TED إذا فكرتم بها، فان تكلفة إصدار القوانين العالمية هي لا شئ.
    Fakat bu soruya geri dönecek olursak, hiçbirşeyden nasıl birşeyler yaratırım? TED لكني أرجع لهذا السؤال حول، كيف أصنع شئ من لا شئ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more