| İmparator büyük bir hata yaptı. Saldırıya geçmemizin zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد وقع الإمبراطور في غلطة فادحة وقد حان وقت هجومنا. |
| Yaptığımız en büyük hata Nickson'ın altın standardından çıkmasına izin vermekti. | Open Subtitles | أسوأ غلطة إرتكبنـاهـا في حياتنـا كانت صرف النظر عن أعمال الذهب |
| Şimdi bana Fran ile evlenmenin hata olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت لا تخبرنى أنك تظن إنها غلطة لتتزوج فران الآن؟ |
| Bir hataydı, büyük bir hataydı. İstediğin şeyi yapmaya hazırım. | Open Subtitles | إنها غلطة كبيرة أنا مستعد لتنفيذ كل ما تطلبه الآن |
| Bu bir hataydı. Gençtim. Bu konuda tüm söyleyeceğim budur. | Open Subtitles | لقد كانت غلطة و كنت شابا وهذا كل ما سأقوله |
| - Sizi temin ederim ki kuşun bir suçu yok. | Open Subtitles | اؤكد لك انها ليست غلطة الطائر يا سيدتى حقا ؟ |
| Almanların hatası değildi, hepsi lanet eskimoların yüzünden oldu! | Open Subtitles | لم تكن غلطة من الألمـان، بل غلطة من شعب الأسكيمو اللعين |
| Bir hata daha, genç ölümlü. Şimdi onun düşmanı oldun. | Open Subtitles | هذه غلطة أخرى أيها الفاني الشاب إنك تحظى بعداوته الآن |
| Hayır, sen hata falan değilsin. Kız kardeşin bir hata. | Open Subtitles | لا, أنتِ لم تكوني غلطة أختكِ هي من كانت الغلطة |
| Hayır, sen hata falan değilsin. Kız kardeşin bir hata. | Open Subtitles | لا, أنتِ لم تكوني غلطة أختكِ هي من كانت الغلطة |
| - Meşguldüm. Betty, seninle konuşmalıyım. Korkunç bir hata yaptım. | Open Subtitles | .بيتي , اود التحدث اليكي . انا عملت غلطة فظيعة |
| Ayrıca bunun korkunç bir hata olduğunu, ve pişmanlık duyduğunu da söyledi. | Open Subtitles | و قد أخبرنى أيضاً أن ذلك كان غلطة شنيعة غلطة يندم عليها |
| Bu savaşın kendisinin bir hata olduğunu fark edene kadar tekrar düşünmenin bitmeyeceği. | Open Subtitles | و اعادة التفكير هذا لن يحدث إلى أن نعترف أن الحرب كانت غلطة |
| Ve o anda ondan ayrılmakla ne büyük bir hata yaptığımı anladım. | Open Subtitles | ثم في اللحظة التي تليها أدركت أن أكبر غلطة كانت انفصالي عنها |
| Ne söylersen söyle, bu bir hataydı. - Sana katılmıyorum Yazaki. | Open Subtitles | قل ما شئت , لقد كانت غلطة "أخالفك الرأى يا "يزاكى |
| Mahkeme kayıtları mühürlüdür. 16 yaşındaydın, aptalca bir hataydı. | Open Subtitles | سقطت عنك التهمة كان سنك 16 عام، كانت غلطة سخيفة |
| O bir hataydı! Bir daha olmayacak. Onlara annenin... | Open Subtitles | لقد كانت غلطة و لن تتكرر ثانية أنا سأخبرهم بأنّني نسيت. |
| Yani sokağa düşersek, bunun kimin suçu olacağı çok açık. | Open Subtitles | لذا لو انتهى بنا الأمر متشرّدان، خمّن غلطة مَن ستكون. |
| Hayatının en büyük hatası okulu bırakıp onunla evlenmekti. | Open Subtitles | أكبر غلطة في حياتك هي تركك للمدرسة والزواج منه |
| Bunu açık bir şekilde belirtiyorum ki bir yanlış anlama olmasın. | Open Subtitles | أوضحت ذلك تماماً لأنني لا أريد أن يكون هناك أي غلطة |
| Onunla bir gece birlikte olmuştum. Hayatımın en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | نمت معها ليلة واحدة وكانت تلك أكبر غلطة في حياتي |
| Mutlaka bir yanlışlık olmalı. - Sarah'yı en son ne zaman gördünüz? | Open Subtitles | لهذا يوجد غلطة فى الأمر متى كانت آخر مرة رأيت فيها "ساره" |
| Bu pek çok çömezin kamera karşısında yaptığı bir hatadır. | Open Subtitles | هذه غلطة يقوم بها الكثيرون على الكاميرا في المرة الأولى |
| Hayatının en büyük hatasını yaptığını görmek nasıl bir duygu? | Open Subtitles | كيف تعلم أنك لست ترتكب أكبر غلطة في حياتك الآن؟ |
| Seni piç kurusu. Hiçbir zaman senin hatan değildir, değil mi? | Open Subtitles | أنت وغد , أنها دائما غلطة شخص ما , أليس كذلك |
| Bence ayrılmaları Beverly'in suçuydu. | Open Subtitles | لَستُ متأكّدَة انها لم تكون غلطة بيفيرلي الانفصال |
| Ne zaman hayatının hatalarla dolu olduğunu söylesen benim varlığımın da bir hatadan ibaret olduğunu anlıyorum sadece. | Open Subtitles | ، في كل مرة عندما تتحدثين عن حياتكِ بإنها غلطة كل الذي أسمعه بأن وجودي بأكمله مجرد غلطة |