| Tanıtım sektöründe çalışmayı hiç düşündün mü? Bayanlar, demokrasi yok bu okulda. | Open Subtitles | هل فكرت في أن تعملي كمسؤولة أعلامية؟ هذه ليست ديموقراطية يا بنات |
| - O özel kişi bulmak için düşündün mü hiç? | Open Subtitles | و بالتالي؟ هل فكرت في العثور على شخصية خاصة بك؟ |
| Ve sonra düşündüm ki, Meksika ve kızlar için her şeyi yapabilirdim. | TED | و هكذا فكرت في المكسيك والفتيات الجميلات بامكاني ان افعل اي شيء |
| düşünmüştüm. Biraz göz etrafını gerdirip, çene çizgisini sıkılaştırmayı. Sen ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | فكرت في رفع ما حول العينين وشد الذقن، ما رأيكِ أنتِ ؟ |
| O kadar sefil durumdaydım ki daha fazla dua etmeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت بائسة جداً حتى أنني فكرت في المزيد من الصلوات |
| Ama sonra, ona ben yardım etmeseydim, kim ederdi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم,لكن حينها فكرت في أنني لو لم أساعده فمن سيفعل؟ |
| Benim hakkımda sorular sorduğunu duydum ondan zaman ayırıp yüz yüze buluşalım dedim. | Open Subtitles | سمعت أنكي تسألين عني، لذا.. فكرت في توفير الوقت لكي ونتقابل وجها لوجه |
| Sabah uyandın ve oğlunu öldüren adamı ziyaret etmen gerektiğini mi düşündün? | Open Subtitles | إذاً إستيقظت و فكرت في إلقاء التحية على الرجل الذي قتل إبنك. |
| Sabah uyandın ve oğlunu öldüren adamı ziyaret etmen gerektiğini mi düşündün? | Open Subtitles | إذاً إستيقظت و فكرت في إلقاء التحية على الرجل الذي قتل إبنك. |
| Hiç onun biçimsizleştirildiği ihtimali üzerine düşündün mü? Veya biçimsizleştirildiğine inandığı üzerine? | Open Subtitles | هل فكرت في احتمالية أن يكون مشوهاً أو أنه يؤمن بكونه مشوهاً؟ |
| Bu hediyeleri düğün törenine nasıl dahil edeceğini düşündün mü hiç? | Open Subtitles | هل فكرت في كيفية إدراج كل هذه الهدايا في مراسم الزواج؟ |
| Büyük olan... başıma. Kendine zarar vermeyi hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هذا الرأس الكبيرعلى وجه التحديد هل فكرت في إيذاء نفسك؟ |
| Ve bu yüzden, düşündüm ki, dümeni teknenin arkasından önüne alsak nasıl olur, Daha iyi kontrol sağlar mıyız? | TED | وبالتالي، فكرت في ماذا لو قمنا فقط بأخذ الدفة من خلف القارب إلى المقدمة، هل سنحصل على تحكم أحسن؟ |
| Ve bu Gezginler, insanlar şimdi, bugün ne yaptığını merak ediyor, bu yüzden size kısaca ne yaptıklarını göstermeyi düşündüm. | TED | و يتسأل الناس الآن عما تفعله جوالات المريخ الآن لذلك فكرت في أن أعطيكم فكرة عما تفعله هذه العربات اولآ، |
| Kıyafetin pek uygun değil. Normal kıyafetlerimle daha çok terlerim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ،لقد فكرت في أن أرتدي ملابسي المعتادة و أتمرن جيداً لكي أتعرّق |
| Sadece altının korunması gerektiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد فكرت في أن أحدنا يجب أن يعتني بأمر الذهب |
| Şey, önceleri Patina'yı düşünüyordum, ve sonra Ivy aklıma geldi ve sonra biraz daha romantik bir yer düşündüm. | Open Subtitles | حسناً ، فكرت أولاً في باتينا ثم فكرت في ليفي ثم فكرت في مكان به رومانسية أكثر ، كمنزلي |
| Şimdi düşünüyorum da kadın o kadar da harika değildi. | Open Subtitles | أتعلمين, لا أظنها ,أدَّت جيداً بعد أن فكرت في الموضوع |
| Şöyle bir dakika üzerinde düşündüm, ve dedim ki 'pekâlâ, bunu nasıl daha iyi çalıştırabiliriz?' | TED | فكرت في الأمر لبرهة، فقلت، حسنا، كيف لنا أن نجعل هذا يعمل بشكل أفضل؟ |
| Hazırladığınız ilaçları satmayı hiç düşündünüz mü? | Open Subtitles | هل سبق لك أن فكرت في بيع العلاجات الخاصة للطيور؟ |
| Sence bunu o kadını o odaya almadan önce düşünmüş olman... gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ألا تظن انه من المفروض ان تكون قد فكرت في هذا قبل أن تاخذ هذه المرأة في هذه الحجرة؟ |
| Sen de mantıklı bir şekilde düşünürsen bu sonuca varırsın. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى ذلك بسهولة لو فكرت في القضايا منطقياً |
| - Ben de. Senin gerçekten birini öldürdüğünü düşündüğüme inanamıyorum. | Open Subtitles | قصدي، لا أصدق اني فكرت في إمكانية أن تقتلي احدا. |
| Caddeye yeni taşındım size küçük bir ev hediyesi vermek istedim. | Open Subtitles | في الواقع فكرت في أن أجلب لك هدية بمناسبة السكن الجديد |
| Bununla ilgili daha fazla Düşündükçe, daha da ileriye gittikçe, bunun bir tür aşk olduğunu düşünüyorum. | TED | وكلما فكرت في هذا، كلما اعتقدت، حقُّا، بأن هذا نوع من الحب. |