"في آخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • son
        
    • Geçen
        
    • sonunda
        
    • aşağısında
        
    • sonundaki
        
    • Geçtiğimiz
        
    • sonuna
        
    Okuldan veya işten eski bir arkadaşınızı en son gördüğünüz zamanı düşünün. TED فكروا في آخر مرة رأيتم فيها زميل دراسة قديم أو زميل عمل.
    Yaşamının son iki yılında, hastayken, bir not defterine benimle ilgili düşüncelerini doldurdu. TED في آخر سنتين من حياته، عندما كان مريضاً لقد ملأ مذكرته بخواطره عني
    son gün Majesteleri Norveç Kraliçesi ile karşılaştık Twitter bunu yeterince işleyemedi. TED في آخر يوم، قابلنا جلالة ملكة النرويج، ولم يستطع تويتر تجاهل الأمر.
    Senin için söylemesi kolay. Geçen sefer bunları yaşamak zorunda kalmamıştın. Open Subtitles من السهل عليك قول هذا لم تعيش الأحداث في آخر مرة
    Kocam Geçen sefer cepheden geldiğinde küçük şeyi neredeyse kopacak gibiydi. Open Subtitles في آخر مرة عاد زوجي من جبهة القتال كان عضوه مهتريء
    Elleriyle inşa ettikleri açık çiftçi pazarının yaz sonunda yapılacak kurdele kesme töreni ise yıl sonu sınavı yerine geçebilir. TED و حفل قص الشريط في آخر الصيف حين قد بنوا سوق الحراج و تم فتحه للعامة, هذا هو الاختبار النهائي.
    Pekala. Sokağın aşağısında piyanolu bir bar var. Hadi gel. Open Subtitles حسناً يوجد بيانو في البار في آخر الشارع، هيا بنا
    Bunu yapmayı sadece son 100 - 150 yılda becerdik. TED ونجحنا في تحقيق ذلك في آخر 100 الى 150 عام
    son 10 ya da 15 dakikada buraya kaç tane valiz kaydettiniz? Open Subtitles الآن، كم قطعة من الأمتعة حجزتها في آخر 10 إلى 15 دقيقة؟
    Ev artık tek parça halinde değil. Baktığım en son kutudaydı. Open Subtitles البيت لم يكن مرتباً لقد كانت في آخر صندوق بحثتٌ فيه
    Ev artık tek parça halinde değil. Baktığım en son kutudaydı. Open Subtitles البيت لم يكن مرتباً لقد كانت في آخر صندوق بحثتٌ فيه
    En son, büyük bir kavga ettik. Aramız hiç iyi değil. Open Subtitles في آخر مرة تشاجرنا شجاراً كبيراً أواجه الكثير من المشاكل معه
    İç Savaş gazilerinden biri Geçen yıl Başsavcı konuşurken horladı. Open Subtitles القدامى. أحدهم غطّ في النوم في آخر خطاب للنائب العام
    Geçen sefer babanın yüzüne telefonu kapattığın için kendini suçlu hissettiğini söyledin. Open Subtitles في آخر مرّة قلتِ أنّكِ شعرتِ بالذنب لقطع المكالمة في وجه أبيك
    Geçen sefer kaldığınız yerde kalmak istemezsiniz değil mi efendim? Open Subtitles أنت لا تريد البقاء في آخر شقة استأجرتها صحيح سيدي؟
    Aman ne güzel. Bir izinsiz yolcu daha. Geçen sefer işe yaramıştı ya. Open Subtitles رائع، راكب آخر غير مصرح به، سار الأمر بشكل رائع في آخر مرة
    Geçen sefer karşı karşıya geldiğimizde, iki takımı da alaşağı etti. Open Subtitles ما عدا أنه في آخر مواجهاتنا معه، تمكن من كلا الفريقين.
    Ve Julius’la Geçen hafta Kibera’da yaşarken tanıştım. TED و قد قابلت يوليوس في آخر أسبوع لي مكثته في كيبيرا.
    Fazlasıyla ironik bir durum, kadın evsizin teki oldu sonunda. Open Subtitles وهذا مثير للسّخرية لأنّها في آخر المطاف انتهيتُ بلا منزلٍ.
    Sokağın aşağısında boş bir ev vardı ama sonra nefes alması durdu. Open Subtitles وكانَ هناكَ منزلٌ فارغٌ في آخر الشارع لكنّها عندئذٍ لم تكن تتنفّس
    Maçın sonundaki o iki faul atışı... onları kaçırdın mı yoksa kaçırdın mı? Open Subtitles تلك الرميتين في آخر مباراة هل أخطأتهما ؟ أو أنك تعمدت أضاعتها ؟
    Geçtiğimiz on yılda Avrupa'da yaşıyordum, ama artık Amerikalı bir avukata ihtiyacım var. Open Subtitles لقد كنت في أوربا ..في آخر عشر سنوات لكن الآن أريد محامٍ أمريكي
    son okuduğunuz kitabı bir düşünün sayfanın sonuna geldiğinizde ne anlattığı hakkında fikriniz yok. TED فكروا في آخر كتاب قرأتموه، عند الوصول إلى نهاية الصفحة، ولم تفهموا ما قرأتموه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more