"لدي" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir
        
    • yok
        
    • vardı
        
    • benim
        
    • Ben
        
    • aldım
        
    • sahip
        
    • buldum
        
    • için
        
    • sahibim
        
    • tane
        
    • var
        
    • vardır
        
    • de
        
    • elimde
        
    İnişe geçerken bir şey hissettim, vay canına, ölüm korkunç degildi. TED و أثناء السقوط كان لدي الشعور، يا ألله، الموت ليس مخيفاً.
    Beş yıldızlı bir otelde satış şubesinin ne yaptığına dair hiçbir fikrim yoktu. TED لم يكن لدي أدنى فكرة عما يفعله قسم المبيعات في فندق خمسة نجوم
    Ve sanırım benim bu kadar detaylı bir şekilde kayıt tutmuş olacağımı düşünmemişti. TED ولا أظن أنه توقع أن يكون لدي سجلات مفصلة بهذه الدرجة لجدول أعمالي
    Ama gerçek şu ki Deanna, eve döndüğümde gidecek hiçbir yerim yok. TED ولكن الحقيقة ديانا، عندما عدت لمنزلي، لم يكن لدي مكان أذهب إليه.
    Ben, benim at kuyruğum vardı, askısız bir elbise ve yüksek topuklu. TED بالنسبة لي، كانت لدي ضفيرة كذيل الحصان، وفستان حمالات وأحذية بكعب عالي.
    benim hastamın kullandığı bu protezden çok da farklı değil. TED وهي لا تختلف كثيراً عن التي ترونها لدى المرضى لدي.
    Ben bir oyun tasarımcısıyım, bu yüzden bu tür şeyler evimde fazlaca var. TED بما انني مصممه العاب, لدي مثل هذه الاشياء في كل مكان في المنزل
    Ama bu umut pek gerçekçi değil. O yüzden ikinci bir umudum var. TED إلا أن هذا الأمل غير واقعي بعض الشئ، ولذا لدي أمل ثانٍ احتياطي.
    Herhangi bir biyoloji, kimya ya da mühendislik alt yapım yok, üstüme çok gelmeyin, çünkü biomedikal mühendisliği hakkında konuşacağım. TED ليس لدي أي خلفية في الأحياء الكيمياء أو الهندسة بالتأكيد، لذا تحملوا معي لأنني سأتحدث اليوم عن الهندسة الطبية الحيوية.
    Bu, hiç boş portrenin olmadığı çok az rastlanan bir durum. TED هذا واحد من الحالات النادرة حيث لا يوجد لدي صور فارغة.
    Bu benim işimde de genellikle kullandığım bir teknik, çünkü insanlar görüntülendiklerini bilmiyorlar. TED وهذا هو الأسلوب المفضل لدي في عملي لأن الناس لا يعلمون أنهم مراقبون.
    Eğer bir silahın varsa kendinize sorun: Fazladan bir silahım var mı? TED إذا كنت تمتلك سلاحًا، فاسأل نفسك: هل لدي سلاح أخر لا أحتاجه؟
    Bundan sonra ne yapacağım konusunda hiç bir fikrim yoktu. TED و ليس لدي أدني فكرة ، ما الشئ الذي أفعله.
    En yakın büfenin nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. TED ليس لدي أي فكرة عن مكان أقرب مخزن للمواد الغذائية.
    Beni destekleyen bir ailem vardı, çok çalıştım ve başardım. TED وكانت لدي عائلة داعمة، وعملت بجهد كبير، وقمت بعمل جيد.
    Ve bunu yapmamın doğru olmadığını belirten acımasız bir tepki aldım. TED وكان لدي رد فعل غريزي بأن هذه طريقة خاطئة لتحقيق ذلك.
    Sanırım bundan kaçınmanın tek yolu, korkunç görünen bir hastalığa sahip olmak ve böylece açıklama yapmak zorunda kalmazsınız. TED وأعتقد بأن الوسيلة الوحيدة لتجنبها هي أن يكون لدي مرض خطير مرئي، ومن ثم لا يجب عليكم شرح ذلك.
    - bir yanlışlık olmalı. - Galiba evinize bir alıcı buldum. Open Subtitles لابدّ أن يكون هناك بَعْض الخطأ أعتقدُ ان لدي مشتري لبيتِكَ
    Sizlere daha da başka ortamlar göstermek için vaktim var mı bilmiyorum. TED أنا لست متأكدًا إذا ما كان لدي وقت لأوضح لكم بيئات أخرى
    Her baharda, altı hafta boyunca bahçem işte böyle oluyor. Altı veya sekiz hafta boyunca, bu cömert, yeşil vahaya sahibim. TED هذا ما يحدث في كل ربيع. لمدة ستة أسابيع ، ستة إلى ثمانية أسابيع ، لدي هذه الواحة الخضراء المليئة بالحياة.
    Eğer tartışmak istediğiniz bir şey varsa bende iki tane var! Open Subtitles واذا اراد أي أحد منكم ان يجادل, لدي اثنان منها جيدة.
    Milliyetçiliğe göre milletiniz eşsizdir ve milletinize karşı özel yükümlülükleriniz vardır. TED حسنًا، تخبرني القومية بأن أمتي فريدة، وأن لدي التزامات خاصة تجاهها.
    Yayınlanacak ilk sahne elimde hatta. Trajik kazamın ender bulunan görüntüsü. Open Subtitles أنا حتى لدي أول مقطع ستعرضه لقطات فيديو حصرية لحادثتي المروعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more