"لشيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey
        
    • bir şeye
        
    • şeyler
        
    • şeyin
        
    • şeyi
        
    • şey için
        
    • şeylere
        
    • birşey
        
    • çok
        
    • şeylerin
        
    • işe
        
    • yere
        
    • birşeyler
        
    • birşeye
        
    • hiçbir şey
        
    Bir parçamız ya da teknolojide bulduğumuzdan daha büyük bir şey Tanrı'yı arzuluyor. TED إنه الجزء الذي يتوق لمعرفة الله، أو لشيء أبعد مما نجد في التكنولوجيا
    - İnsanın bu kadar arkadaşı olması harika bir şey! Open Subtitles أنه لشيء رائع أَنْ يَكُونَ عِندك العديد من الأصدقاءِ المُخلصين
    Gizli dikkatte, gözlerinizi hareket ettirmeden bir şeye dikkatinizi verirsiniz. TED وفيه تولي اهتماماً لشيء ما، ولكن من دون تحريك عينيك.
    Yer altının bitki gibi bir şeye ihtiyacı var ama kayaları soluyor. TED تحت السطح يحتاج لشيء ما على نحو النباتات ولكن يعيش على الرواسب.
    - Hayır. Isabel hoştu ama umarım aramızda bir şeyler olacağını düşünmüyordur. Open Subtitles إيزابيل كانت جيدة لكني أتمنى ألا تظن أن ذلك سيقودنا لشيء ما
    Ya da öyleyse, sandığımızdan farklı bir şeyin kavgası belki. TED إذا كان كذلك، فهي معركة لشيء مختلف عما نفكر به.
    Bir bankaya para yatırmak tuhaf bir şey olmalı Moon. Open Subtitles لابد أن أيداعك لشيء بالبنك أمر مضحك' اليس كذلك مون؟
    Bu kadar güzel bir şey nasıl böyle kötü olabilir? Open Subtitles كيف يمكن لشيء بهذا الجمال أن يكون بهذا السوء ؟
    Son anda bir şey bekliyorsun, seni uzaklaştıracak herhangi bir şey. Open Subtitles .. فى تلك اللحظة النهائية ,تنتظر لشيء لأى شيء ليأخذك بعيداً
    Her gün yaptığım bir şey için benden para isteyemezler. Open Subtitles لا يمكنهم جعلي أدفع لشيء أستخدمه يومياً ، ما التالي؟
    Hesabı ödemek için buradayım. Ve senden bir şey isteyeceğim. Open Subtitles إنني هنا حتى أدفع لك و أحتاج لشيء آخر منك
    Adımlarını takip etmek için elimden geleni yapıyorum ama bir şey bulamadım. Open Subtitles كنت افعل ما بوسعي لألاحق خطواته لكن حتى الان لم اتوصل لشيء
    Annem aşırı gergin ve benim ona veremeyeceğim bir şeye ihtiyacı var. Open Subtitles أمي متوترة للغايه و هي بحاجه لشيء ما لا يمكنني تقديمه لها
    Dr. Hood, Ajan Young, başka bir şeye ihtiyacınız olursa sorabilirsiniz. Open Subtitles إن إحتجتم لشيء آخر أطلبوا مني ذلك سنفعل شكراً لك سيدي
    Belki de size verdiğim bu görev bana yardımcı olabilecek bir şeye çıkar. Open Subtitles ربما تكون هذه المهمة التي لدي من أجلك قد تقود لشيء قد يساعدني.
    Elimizde kanıt olmasa bile Bichri'nin bir şeyler karıştırdığını biliyoruz. Open Subtitles حتى ولو ليس لدينا دليل فنحن نعرف أنه يخطط لشيء
    Sormadığım bir şey için yardım kabul etmek bir şey, ama insanlar bu tür şeyler yüzünden okuldan atılıyor. Open Subtitles تقبّل مساعدة لشيء لم أطلبه كان أمراً لوحده لكن الأشخاص يُطردون من الجامعات . لفعلهم هذا النوع من الأمور
    Ama temel bir şeyin deneyimi o ilkel şeyi uyandırabilir. Open Subtitles لكن التجربه لشيء بدائي يمكن أن توقظ ذالك الشيء البدائي
    Kurulum Kılavuzu Hayal kırıklığına uğradım. Evde bir şeylere gelmeye alıştım. Open Subtitles أنا خائبة الظن جداً فقط اعتدت على العوده للمنزل لشيء ما
    Nasıl bu kadar büyük birşey okyanuslarımızda yaşar da şimdiye dek kaydedilmemiş olabilir? TED كيف يمكن لشيء بهذا الكبر أن يعيش في محيطنا ولم يصوّر حتى الآن؟
    çok tuhaf daha önce, hiç ayaklarımın altında çimenleri hissetmedim. Open Subtitles إنّه لشيء مُضحك، أنّني.. لَمْ أشعرْ بالعشب قط يُلامس أقدامي
    Peder Moore, bu kasedi doğaüstü şeylerin kanıtı olarak mı görüyorsunuz? Open Subtitles الأب مور، هل تؤمن بأن الشريط هو إثبات لشيء خارق للطبيعة؟
    Yaşayan insanların çoğundan daha fazla koltukta kalan bir elin parmaklarını zor geçen liderlerin oluşturduğu bir kıtadayız. İşe yarayabilecek yeni bir şeyin ihtiyacını hissediyoruz çaresizce. TED و في قارة حيث يمسك عدد قليل من القادة بالسلطة لفترة أطول من أعمار غالبية السكان, فنحن في حاجة يائسة لشيء جديد شيء يمكن أن يفيد.
    Üzgünüm, düşünmen yeter. Ama bir yere varacağı yok bunun. Open Subtitles آسف ، شكراً على تفكيرك لكن لن يؤدي هذا لشيء
    Yakında büyük birşeyler yapmayı planladığını biliyoruz. Open Subtitles و نعلم أنك تخطّط لشيء أكبر ليُنفّذ قريباً
    birşeye baktığımızda onun gerçek olup olmadiğını nasıl bilebiliriz? TED كيف نعرف, عندما ننظر لشيء ما, إذا ما كان حقيقي ام لا؟
    Sanatsal anlamda belki de hiçbir şey bu portre kadar takdire şayan olamazdı. Open Subtitles ،وبالنسبة لشيء فنيّ لا يمكن لشيء أن يكون أكثر جمالا من الصورة نفسها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more