"لطف" - Translation from Arabic to Turkish

    • hoş
        
    • güzel
        
    • tatlısın
        
    • naziksiniz
        
    • incelik
        
    • nazik
        
    • düşüncelisin
        
    • tatlı
        
    • iyisin
        
    • kibarsınız
        
    • nazikçe
        
    • kibar
        
    • sevindim
        
    • şekersin
        
    • nezaket
        
    Bizi bu şekilde karşılamanız gerçekten çok hoş, Bay Fielding. Open Subtitles إنه لطف منك أن تسلّم علينا علناً يا سيد فيلدنق
    Bu çok güzel, ama şiddetli, rekabetçi davranışları ödüllendirmen yanlış. Open Subtitles هذا لطف منك، لكنك مخطئ لمكافئتي على السلوك التنافسي العنيف
    Çok tatlısın ama korsemle ortalıkta dolaşmak için çok yaşlıyım. Open Subtitles هذا لطف كبير منك يا حبي , لكنني كبيرة جدا على أن أمشي شبه عارية
    Çok naziksiniz. Bu olanağa sahip olduğum için çok memnunum. Open Subtitles هذا لطف منك، أيها الأمير وأنا سعيد أيضاً بقبول دعوتك
    - Bunu söylemen büyük incelik. - Violet'ın mutlu olacağını biliyorum. Open Subtitles ـ هذا لطف منك أن تقولي هذا ـ وأنا أعلم أن فيوليت ستكون سعيدة
    Demek istediğim, çok nazik bir davranış, Gary ama doğru zaman değil. Open Subtitles ما أقصده ، هذا لطف منك غاري و لكنه ليس الوقت المناسب
    Şapka taksan iyi olur. Teşekkür ederim. Çok düşüncelisin. Open Subtitles الأفضل أن تعتمر قبعة شكرا لك هذا لطف منك
    Çok hoş olmuş bu. Yemek yazarınız da burada mı? Open Subtitles هذا لطف منك ذلك هل هو كاتب طعامك المفضل ؟
    Endişelenmen çok hoş ama onun hakkında yanılıyorsun. Open Subtitles لطف منك أن تهتم لكنك على خطأ بخصوص فنسينت
    İlgilenmeniz gerçekten çok hoş ama neden bu kadar merak ettiniz? Open Subtitles هذا لطف كبير منكم حقيقةً و لكن لمَ أنتم مهتمين للأمر ؟
    Çok şekersin. Ama dünyanın en güzel kadını ben değilim. Open Subtitles هذا لطف منك , لكنني لست أجمل أمرأة في العالم
    Bu da planının bir parçası yani. Beni de bilgilendirmen ne güzel. Open Subtitles إذًا هذا جزء من خطّتكَ، لطف بليغ منكَ أن تلمّح لي بذلك.
    Yine de, otelin düğün pastasını mutfaklarında yapmana izin vermesi güzel bir jest. Open Subtitles مع ذلك، لطف من الفندق ان سمح لك باستخدام مطبخهم لخبز كعكة الزفاف
    Tamam. Çok tatlısın. Seni sonra ararım. Open Subtitles حسناً, هذا لطف منكِ ,حسناً سأتصل بكِ لاحقاً, إلى اللقاء
    Çok tatlısın hayatım. Bunların hepsi kirli. Open Subtitles هذا لطف منك يا عزيزى كل هؤلاء غير نظيفين
    Çok naziksiniz. Bu arada, arabayı getirecek misiniz? Open Subtitles . هذا لطف منك بالمناسبة ، هل ستحضر السيارة معك ؟
    Annen seni hizmetçilik için yetiştirirken kabalık ve incelik arasındaki farktan hiç bahsetmedi mi? Open Subtitles لما لم تخبرك أمك من قبل , بقدر مانشعر بقلق من الخدم هناك فرق شاسع بين لطف الغرابة ووقاحة الصراحة؟
    Twitter'daki arkadaşlarım ne kadar nazik olsa da argümanlarını ortaya koymasalardı dünyayı farklı bir şekilde görmek benim için çok daha zor olurdu. TED كما فعل أصدقائي بكل لطف على تويتر، لو لم يقدّموا حججهم، لكان من الصعب عليّ أن أرى العالم بطريقة مختلفة.
    Ben memnuniyetle sürerim, efendim. Çok düşüncelisin delikanlı. Open Subtitles يسعدني أنا أن اقود، سيدي هذا لطف منك، سيدي الصغير
    "beni kollarına alarak yakaladı, "tatlı tatlı öperek kulağıma fısıldadı: Open Subtitles واحتضنتني بين يديها الطويلتين الصغيرتين وبعدها بكل لطف قمت بقبلتي
    Gelmeme izin verdiğin için sağol. Minnettarım. Çok iyisin. Open Subtitles شكراً للسماح لي بالقدوم إلى هنا أنا أقدر ذلك، إنه لطف كبير منك
    Çok kibarsınız. Üzülerek şunu sormalıyım. Open Subtitles سيكون ذلك لطف منك ولكني آسفة ، فيجب أن أسأل
    Size göre yolumu kaybettim, ve birisi az sonra sahneye çıkıp beni koltuğuma nazikçe geri döndürecek. TED تظنون أنني قد ضللت طريقي وشخص ما سيحل مكاني على المسرح خلال دقائق ويرشدني لمقعدي بكل لطف
    Biz de buna kibar bir şekilde karşılık vermezsek gözlerini dikip bakmayı kesmeyecekler. Open Subtitles إذا لم يكن هنالك نوعا ما لطف متبادل لن يتوقفوا عن التحديق بنا
    Tanıştığıma sevindim. Düğün masraflarının yarısını ödemeyi teklif etmeniz korkunç derecede hoş. Open Subtitles إنه لطف منكم أن تعرضوا دفع نصف نفقات الزفاف
    Gerçekten çok şekersin... Ama evlilik üç yıllık bir anlaşmadır. Open Subtitles هذا لطف بالغ، لكن الزواج هو التزام لمدة 3 سنوات
    Bir nezaket maskesi gerçek çıkarlarımızı saklıyor. Open Subtitles مظهر لطف خادع يخفي مصالحنا الشخصية الحقيقية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more