"لمنع" - Translation from Arabic to Turkish

    • engellemek
        
    • diye
        
    • engellemenin
        
    • durdurmak için
        
    • önlemek için
        
    • engel
        
    • tutmak için
        
    • durdurmanın
        
    • önlemenin
        
    • engellemeye
        
    • önlemeye
        
    • önleyecek
        
    • karşı
        
    • engelleme
        
    • mani
        
    Yalnızca büyük resmin görülebilmesini engellemek için gerçekleştirilmiş bir çaba. Open Subtitles و كل ذلك لمنع أى شخص من رؤية الصورة كاملة
    Kural çiğnemedim. Bir suç girişimini engellemek için araya girdim... Open Subtitles لم أكسر أي قانون , لقد تدخلت لمنع نشاط إجرامي
    Ayrıca KGB seni kaçırmasın diye, seni korumak için. Sakin ol dostum. Open Subtitles ايضا لمنع مخابرات السوفيت من اختطافك انهم من اجل حمايتك استرخ ياصديقي
    Enfeksiyonunun bir suikast girişimi olduğuna inanıyoruz ve ikinci bir girişimi engellemenin en iyi yolunun bu olduğunu düşündük. Open Subtitles لدينا ما يدفعنا للاعتقاد ان اصابتها بالعدوى كانت محاولة اغتيال وفكرنا ان هذه افضل وسيلة لمنع اي هجوم ثاني
    Orası sökülüyor ve kimse onu durdurmak için bir şey yapamaz. Open Subtitles إنّه ينحلّ وما من أحد قادر على فعل شيء لمنع ذلك.
    Kontraseptifler bu süreci önlemek için tasarlanmışlardır ve üç ana yöntemle çalışırlar. TED تم تصميم وسائل منع الحمل لمنع هذه العملية، وتعمل بثلاث طرق رئيسية.
    Baylar, ben bir savaşa engel olmaya çalışıyorum. Open Subtitles ايها السادة، أنا أحاول لمنع الحرب لا أبدأ واحدة
    Onu yok, onu tüketen güç tutmak için tek yoldur. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة لمنع القوة من السيطرة عليها ، تدمّرها
    Eğer özetlersek gemi patlamak üzere ve şimdi durdurmanın imkanı yok. Open Subtitles لنلخّص الوضع، السفينة على وشك الإنفجار، ولا توجد وسيلة لمنع ذلك
    Sadece kristal kaybolmuş. Dışarıya tuşlamayı engellemek için birisi onu ortadan kaldırmış. Open Subtitles إنّ البلور مفقود، شخص ما أخذه لمنع أي شخص آخر من الأتصال
    O sınırlamayı limitlemek o beyin gücünün doğal bir şekilde küçülmesini engellemek içindi. Open Subtitles كان الهدف منه التقليل من ذلك التحديد، لمنع التناقص الطبيعي لتلك القمة العقلية.
    Sinyali engellemek için en azından 1.8 metre kalınlığında katı çelik gerekir. Open Subtitles يجب أن تكون فى منطقة محاطة بست طبقات من الحديد لمنع الارسال
    Buna mikro-basım deniyor. Maliye Bakanlığı, banknotların fotokopisi çekilmesin diye böyle yapıyor. Open Subtitles تسمى الطباعة الصغرى,خدعة قامت بها وزارة الخزانة لمنع نسخ الورقة النقدية الأمريكية
    Ama daha çok zarar görmesin diye önümüzdeki 24 saat konuşmamanı öneririm. Open Subtitles لمنع المزيد من الضرر، أقترح عليك الإمتناع عن الحديث للـ24 ساعة القادمة.
    Beyinde hasar oluşmasını engellemenin tek yolu vücut ısısını düşürmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لمنع تلف المخ هي بتخفيض درجة حرارة الجسم
    Önlemek veya durdurmak için hiçbir şey yapmadığımızdan sayılar artmaya devam ediyor. TED الأرقام تزداد لأننا لا نفعل شيئاً لمنع الأمر أو لوقفه.
    Diğer pıhtıları önlemek için heparin vermeye başladım ama hâlâ neler olduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles بدأتُ معها بالهيبارين لمنع جلطات أخرى، لكنّنا ما زلنا لا ندري ما يحدث
    Planlama yapan herkesin odağında Berlin'e bir Sovyet müdahalesine engel olmak için askeri harekat gerekeceği tehlikesi yatıyordu. Open Subtitles كان إهتمام المخططين ينصب على مواجهة التهديد وإمكانية الإضطرار إلى إتخاذ إجراء عسكري لمنع التحرك السوفياتي إلى برلين
    Hadrianus barbarları dışarıda tutmak için duvarı yapmıştı. Open Subtitles أن هيدريان قد إستخدم حائطه لمنع البربر من الدخول
    Ama tüm bu hikayeyi durdurmanın bir yolu olmalı. Open Subtitles و لكن لابد ان هناك طريقه لمنع تسرب هذه المعلومات
    Başka kazaların önlemenin tek yolu bu zavallının blöfünü görmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لمنع اي حادث هو ان نخدع هذا المختل
    Ocak 2003'te, 40 ülke "Kimberley Süreci"ni imzaladı- 'Çatışma Elmasları'nın akışını engellemeye yönelik bir girişim. Open Subtitles في كانون الثاني 2003 وقعت اربعين دوله على اتفاقية كيمبرلي لمحاولة لمنع تدفق الماس من الدول التي بها نزاعات
    O polisler Travis, Kellog'un ordusunun yapmaya çalıştığı şeyi önlemeye çalışırken öldüler. Open Subtitles هذه المكاتب ترافيس، مات في محاولة لمنع ما يريد جيش كيلوج فعلة؟
    Hayvanlar üzerinde pıhtılaşmayı önleyecek bir ilaç pompası deneyi yapıyorlar. Open Subtitles الذين قاموا بتجارب على الحيوانات لمضخة أدوية صغيرة لمنع التجلط.
    Tespih, bunun gibi bir izinsiz girişe karşı korunuyor olmalı. Open Subtitles هذه المسبحة محمية، على مايبدو لمنع أى إقتحام مثل هذا.
    Kuzey Afrika'daki nükleer çoğalmayı engelleme, yere yığıldınızda buna aracılık ediyordunuz. Open Subtitles لمنع الانتشار النووي في شمال أفريقيا ذلك ما كنت تتوسطي فيه عندما انهرت
    Buna mani olmak için yapabileceğin bir şeyin olmadığına emin misin? Open Subtitles أنت متأكد لم يكن هناك شيء يمكنك القيام به لمنع ذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more