| Ama önce, neden bu kadar cahiliz ona bir Bakalım. Hepsi burada başlıyor. | TED | لكن أولاً، لنرى لماذا نحن هكذا جاهلون، وكل شيء بدأ في هذا المكان. |
| Bakalım kendimizi kaptırıp bu şarkıyı birlikte icra edebilecek miyiz... | TED | لنرى إن كان بإمكاننا أن نغني معاً ونندمج مع الإيقاع |
| Şimdi Bakalım, Evan gerçekten onu çektiğini hayal edebilmiş mi. | TED | لنرى ان كان سيستطيع ايفين تخيل سحب المجسم مرة اخرى |
| - Evet. Bakalım, 127 dolar - Ne kadar lazım? | Open Subtitles | لنرى , لدى 127 دولار كم تحتاج من المال ؟ |
| - Evet. Bakalım, 127 dolar - Ne kadar lazım? | Open Subtitles | لنرى , لدى 127 دولار كم تحتاج من المال ؟ |
| - Çevir sesi var. - Bakalım yiyecek bir şey var mı? | Open Subtitles | ـ توجد حرارة ـ لنرى ما إذا كان هناك أي شيء للأكل |
| Gene bayıldı. Sert bir tokat atın, Bakalım ayılacak mı? | Open Subtitles | لقد فقد الوعى ثانيةً اصفعه بشدة لنرى هل سيستعيد وعيه |
| Aynasız kokusu aldım, Bakın Bakalım üzerinde telsiz var mı! | Open Subtitles | أشم رائحة عدم الإرتياح لنرى إذا كان يخبئ أدوات تسجيل |
| Şehirdeki her çocuğun kılının olduğunu chili yediğini söylediğimde ne yapacak Bakalım. | Open Subtitles | لنرى كيف سيكون عندما يكون اكل شعر عانة كل الاولاد في المدينة. |
| Yatak odasına Bakalım. Makyaj masan. Sana özel bir banyo. | Open Subtitles | لنرى غرفة النوم دولاب الملابس هناك و حمّامك الخاص هناك |
| Bakalım bunu sürdürebiliyor muyuz, asıl olayı bir süre saklayarak, ha? | Open Subtitles | لنرى إن كان بوسعنا الإبقاء على العملية بدون أن نسميها بحقيقتها |
| Bakalım ellerindeki çözülmemiş dosyalarla ya da kayıp insanlarla eşleşen var mı? | Open Subtitles | لنرى إذا ما كان لديهم أية جريمة قتل مفتوحة أو مفقودةيُمكنأن تكونمُتطابقة. |
| Bir Bakalım. İki hafta Bermuda mı Andrea'nın maaşı mı? | Open Subtitles | حسنا ، لنرى ، اسبوعين بيرمدا او انرياز سيليري ؟ |
| Görelim Bakalım, kanamadan ölmeden önce, o küçük deliğiniz hakkında kaç defa haykırabilirim. | Open Subtitles | لنرى كم مرة يمكنني أن أصرخ موشياً بفتحتكم الصغيرة هذه قبل أن أنزف |
| Bir şeyi anlamış mıyım, bir Bakalım. Benden hoşlandığını mı düşünüyorsun, Mike? | Open Subtitles | لنرى ما اذا كنت أفهم بشكل صحيح هل أنت معجب بي ؟ |
| Pekala, Bakalım haklı mısınız. Bakalım bu parça, şu parçaya uyuyor mu. | Open Subtitles | لابأس، حسناً لنرى أن كنت محق دعنا نرى لو أن هذه القطع |
| Bakalım burada ne kadar ediyor. 20, 25, 25, 25 buçuk 25, 75. | Open Subtitles | لنرى ماذا لدينا هنا، عشرون، خمسة و عشرون خمسة و عشرون و نصف |
| Bakalım o grip aşısının içinde ne olduğunu anlayabilecek miyiz. | Open Subtitles | لنرى إن كنا نستطيع معرفة ما يحويه لقاح الانفلونزا ذاك |
| Her neyse, ninem yemekte kimi rencide edecek görmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | على أي حال، نحن سنذهب لنرى من تستطيع الجدة إهانته. |
| Bu arada kasabalı kıza ne olduğunu göreceğiz. - İki hafta mı? | Open Subtitles | و الآن لنرى و حسب إن كانت الفتاة الريفية ما تزال موجودة. |
| Evet, evimize gitmeden önce, sergiyi görmek için burada kaldık. | Open Subtitles | نعم, وتوقفنا لنرى المعرض ونحن فى طريق عودتنا الى بيتنا |
| Ofise bir bakayım hemen geleceğim ve o kalçaları açacağız. | Open Subtitles | سأذهب للمكتب و اعود حالاً سأرى الأمر و اعود لنرى ما يمكن فعله بهذه التعرجات |
| Hadi, Bakalım bu nadir orkide için közlerin üzerinde kimler yürüyebilecek. | Open Subtitles | لنرى من يستطيع السير على النار حتى زهرة الأوركيد النادرة تلك |
| Şu anda dinleniyor, onu rahatsız etmeyelim. Akşamki durumuna bakarız. | Open Subtitles | لن نزعجها فى راحة الظهيرة لنرى كيف ستكون فى المساء |
| Hadi gidip telefon edelim. Birşey bilen var mı, öğrenelim. | Open Subtitles | دعينا نتصل بالتليفون لنرى ما إذا كان هُناك أى شخص يعرف أى شىء , حسناً ؟ |
| Şimdi değerli olup olmadığına karar vermek için beynine bakacağız. | Open Subtitles | والآن يتوجب علينا التقصّي لنرى ما إذا كنتَ جدير بذلك |