| Eğer iş için kabul ederseniz, bir günlüğüne bir adamınız oldu. | Open Subtitles | لو تريدون ان تأجروني سوف تحصلون على عمل رجل ليوم واحد |
| Bir dudak okuyucunuz olduğunu duydum. Onu bir günlüğüne bana verin. | Open Subtitles | سمعت بأن لديك قارئة شفاه تعمل لصالحك، دعني أستعملها ليوم واحد |
| Bu cumartesi günü Aqua uydusu tarafından Uniview yazılımı ile alınmış bir görüntü. | TED | هذه صورة ليوم السبت، التقطت بالقمر الصناعي أكوا ، ولكن باستخدام برنامج اليونيفيو. |
| Benim nilüferimin sadece bir günlük bileti var ve uçmuyor otobüse biniyor. | Open Subtitles | لدى لوتسي تصريح ليوم واحد فقط و لا تطير بل تأخذ الحافلة. |
| Babam için olmasa burada bir gün daha kalır mıyım sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنني أريد البقاء ليوم واحد لولا وجود أبي ؟ |
| Hal, Bugün yeterince sürpriz yaşadım, nereye gittiğimizi söyler misin, lütfen? | Open Subtitles | هالي لدي مفاجئات كافية ليوم واحد هل ستخبريني فقط أين ينذهب؟ |
| Ancak bu sadece, ilerideki bir güne ufak bir hazırlık... 19 Aralık. | Open Subtitles | علي اي حال ستكون مجرد افتتاحيه لهذا ليوم التاسع عشر من ديسمبر |
| Ama uçuş gününe uysun diye okulu erken tatil edebilirim. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني إغلاق المدرسة ليوم واحد ليتناسب مع اجازتي |
| Ki, tabii ki, yapmadık. Alvarez bir günlüğüne ölü taklidi yapıyor. | Open Subtitles | الأمر الذي لم نفعله بالطبع جعلناه يمثل أنه ميت ليوم واحد |
| Eğer bir günlüğüne sen benim, bende senin yerine geçebilseydik... | Open Subtitles | لو استطعت فقط أن تصبح أنا ليوم وأنا أصبح أنت |
| Bir günlüğüne, ben olabileceksiniz. İzin veriyorum , yaşayın bunu. | Open Subtitles | ليوم واحد يمكنكن ان تكن مثلي على حسابي تصرفوا بجنون |
| - Bu günü iptal etmeliyiz oğlum. - Bizi dinlemelisin, Benny. | Open Subtitles | يجب أن نؤجلها ليوم آخر يجب أن تستمع لكلامه يا بينى |
| Doğum günü için ona özel bir gün planlamamız gerekiyordu ama tamamen çuvalladık. | Open Subtitles | كان علينا التخطيط ليوم مميز من أجل عيد ميلاده، لكننا لم نفعل البتة. |
| İki hafta daha korumada kalacak ama cangılda günü kurtarmak bile başarı sayılır. | Open Subtitles | سيكون عليه البقاء للحراسه لأسبوعين آخربن ولكن فى الغابه فالنجاه ليوم يعتبر نجاح |
| Paket ise günlük nikotin desteğini sağlayan bir depolama kabıdır. | TED | العبوة هي حاوية لتخزين النيكوتين ليوم واحد. |
| Oraya gidip onu görmek için bir günlük izin istiyorum. bir gün. | Open Subtitles | وأنا أريد خروج ليوم واحد لأذهب هناك وآراها. |
| Pekala. En azından bir gün daha Çin topraklarında kalsın. | Open Subtitles | نعم ,حسناً, سيبقى على أرض الصين ليوم آخر على الأقل |
| Yani Bugün uzaylıyı unutabiliriz. Bir şey daha var. | Open Subtitles | الإذاعة لا تزال على طرفة ، اذن يمكننا نسيان رجل الفضاء ليوم واحد. |
| Beyler, korkarım ki bunu başka bir güne ertelemek zorundayız. | Open Subtitles | أيّها السادة، أخشي أنّنا سنضطّر إلي تحديد معاد ليوم أخر |
| İlginç, çünkü ben senin için cuma gününe randevu aldım. | Open Subtitles | مشوق , لأنني أخذت لك موعداً ليوم الجمعة بعد الظهر |
| O büyük bir doğa tutkunu idi ve bu senfonide... kırsaldaki bir günün müzikal bir resmini çizer. | Open Subtitles | ، لقد كان عاشقاً عظيماً للطبيعة ، و في هذه السيمفونية قام برسم صورة موسيقية ليوم في الريف |
| Bence Bugünlük bu kadar yeter. | Open Subtitles | أعتقد لقد كان لدينا ما يكفي من ليوم واحد. |
| Aşağı yukarı küçük bir otomobilin günde 20 kilometreden bir yılda salacağı kadar. | TED | مايقارب رحلة سيارة صغيرة 20 كيلومتر ليوم, وستصدر منها في سنة واحدة. |
| "Ve şimdi Pazar sabahına, bütün ulusun iki gündür aklından çıkmayan sorularla başlıyoruz." | Open Subtitles | ؟ والآن في هذا الصباح ليوم الاحد نحن نسأل بعض الأسئلة التي تؤرق الامة كاملة لليومين الكاملين |
| Cuma günkü serbest kıyafet uygulamasını haftanın diğer günlerinde de riayet etmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | متاح لكم ارتداء ملابسكم الغير الرسمية ليوم الجمعة او اي يوم في الاسبوع |
| Bu arada insanların neden cuma gününü pazar gününden daha çok sevdiklerinin nedeni de bu. | TED | وذلك، على فكرة، سبب تفضيل الناس ليوم الجمعة على الأحد. |
| Hayır. Doğum gününde ponpon kız olmamı hâlâ istiyor musun? | Open Subtitles | لا. ألازلت تريد منّي أن أرتدي زيّ مشجّعة ليوم ميلادك؟ |
| Güzel günler için iyi bir adamın hayatını kurtarmaya çalışıyorduk. 30 adamla mı? | Open Subtitles | من المحتمل اننا نقوم بأنقاذ رجل جيد ليوم أفضل |