"معلّم" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğretmen
        
    • öğretmeni
        
    • öğretmenim
        
    • hocası
        
    • Guru
        
    • hoca
        
    • Hocam
        
    • öğretmenin
        
    • öğretmendi
        
    • öğretmeniyim
        
    • usta
        
    • ustası
        
    • öğretmene
        
    • öğretmendir
        
    • mümessil
        
    Bazı nedenlerden dolayı zamanda geriye giden katil robot sürücü öğretmen hakkında. Open Subtitles حول إنسان آلي قاتل معلّم قيادة الذي يسافر عبر الزمن لسببٍ ما
    Yasak kitapları okuması için özel öğretmen tuttular. Open Subtitles أحضروا معلّم خصيصاً لقراءة الكتب التي منعتها الرقابة في بوسطن
    Bazı nedenlerden dolayı zamanda geriye giden katil robot sürücü öğretmen hakkında. Open Subtitles إنسان آلي قاتل معلّم قيادة الذي يعود عبر الزمن لسببٍ ما
    Bu yüzden bir sınıf öğretmeni olarak her zaman saniyelik kararlar vermek zorundayım. TED كأي معلّم فصل دراسي، يتعينُ عليّ اتخاذ قرارات لحظية طوال الوقت.
    Ben de bazen, gece geç saatlerde porno seyrederim ve ben öğretmenim. Open Subtitles اشاهد الدعارةً لساعة متأخرة من الليل أحيانا ًو أَنا معلّم
    Bir öğretmen sana bilgiler verir. Farklı konuları öğrenmek için dersler alırsın. Open Subtitles أي معلّم يعطيك معلومات تأخذ فصول لنتعلّم مواضيع مختلفة
    Duyu ötesi algıları olan bir yedek öğretmen... ya da... belki de sınıfa girdiğimde oturma planına bakmışımdır, o kadar. Open Subtitles معلّم بديل مع بعض الإدراك الحسّيِ الكثير ... أوربما أنني فقط دقّقت على مخطط الجلوس عندما جِئتُ في هذا الصباح
    - Bu adam Ned Schneebly. - O öğretmen bile değil. Open Subtitles هذا الرجل هو نيد شنيبلي إنه ليس معلّم حتى
    Yeni bir öğretmen, bu yüzden. Değil mi Paul? Open Subtitles هو معلّم جديد، هذاهو السبب اليس كذلك بول
    Ama Michelle'e olan inancınızdan dolayı ve iyi bir öğretmen olduğunuza inandığımız için Open Subtitles لكن بسبب إيمانِكَ في ميشيل ولأننا نَعتقدُ انك معلّم جيد.
    İkinizi de tanımayan, özel bir öğretmen çağırdık. Open Subtitles دَعونَا معلّم خاصّ، لا يَعْرفُ أَيّ مِنْكما.
    Tahminen başka bir fen öğretmeni bulmalıyız. Open Subtitles إحسبْ نحن يَجِبُ أَنْ نَجِدَ معلّم العِلْمِ الآخرِ.
    Dönem ortasında iyi bir bilgisayar öğretmeni bulmakta zorlanıyoruz. Open Subtitles عندنا مشكلة في أيجاد معلّم مؤهل في هذا الوقت المتأخر من العام
    Çocukların öğretmeni ile görüştüm ve yaz tatilinden sonra Morten'i başka sınıfa yerleştirmek istediğini söyledi. Open Subtitles تكلمت مع معلّم الأطفال بشأن فصلهما بعد الإجازات ،وإنتقال مورتن إلى صفٍ مختلف بدا الأمر معقولاً
    Ben bir öğretmenim. O kadar param yok. Open Subtitles أنا معلّم مدرسة، لا أملك ذاك القدر من المال
    Vampire dönüşmüş bir tarih hocası olsan başka nerede olurdun ki? Open Subtitles لو كنت معلّم تاريخ تحوّل لمصّاص دماء، فأين كنت ستتواجد غير هنا؟
    Ulu hava bükücü Guru Lahima'nın şiirini okudun mu hiç? Open Subtitles لَهُ قَرأتَ شعرَ أبداً معلّم مسخر هواء لاهيما العظيم؟
    Birinci sınıf bir hoca olacağım. Open Subtitles أنا سوف اكون معلّم من الدرجة الأولى في بيت ريفي ذواق
    Hem babamın en yakın arkadaşlarından biri, hem de akıl Hocam sayılır. Open Subtitles كان أحد أعزّ أصدقاء أبي وكان بمنزلة معلّم لي
    İkinci sınıf öğretmenin. Open Subtitles هي السّيدةُ ماكلود، معلّم درجتكَ الثاني،
    Kendisi Roosevelt Adası'nda yaşayan bir öğretmendi. Open Subtitles هو كان معلّم الذي إعتاش عليه روزفيلت lsland.
    Ben bir lise İngilizce öğretmeniyim Open Subtitles أنا كُنْتُ a معلّم مدرسة عليا الإنجليزيِ.
    - Oyunu değiştiren adam ve onun usta hocası... Open Subtitles الرجل الذى غير اللعبة وهو معلّم بارع
    Tanışmam gereken şu yoga ustası hakkında dur durak vermeden konuştu. Open Subtitles وكانت تثرثر طوال الوقت عن معلّم اليوغا هذا الذي عليّ لقاؤه
    Bulabildiğin her öğretmene ve yetişkine şikayet edeceksin. Open Subtitles الوشاية. عليك أن تشي بهم إلا كل معلّم وكل شخص راشد يصادفك.
    Tecrübe en iyi öğretmendir. Open Subtitles التجربة أفضل معلّم
    Evet, belki de mümessil kılığında bir casustur. Open Subtitles أجل، قد يكون جاسوساً متخفياً في زي معلّم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more