| Bir telefon kulübesindeyim küçük bir Yunan adasında ve Celia ile sevişiyoruz. | Open Subtitles | أَنا في كشك هاتف في جزيرة يونانية صغيرة. وأُمارسُ الجنس مَع سيليا. |
| Eğer Rommel'e dayanabildiysem, Matheson ile geçireceğim o dayanılmaz akşama da katlanabilirim. | Open Subtitles | لو نَجوتُ من روميل فمن المكن أَنْ أقضي أمسية موجعة مَع ماثيسون |
| Sanırım Çin`de ki Dr Chen ile iletişim kurmuyordun ha? | Open Subtitles | أَفترضُ بأنّك لَسْتَ في إتصالِ مَع الدّكتورِ تشين في الصين؟ |
| Orada hala kocaman bir balık var, ağzı şu büyüklükte olan bir balık. | Open Subtitles | أنت ما زِلتَ تُخرجُ كمية كبيرة من السمكِ هناك مَع فَمّ بهذا الكبرِ. |
| - Dorthe Jørgen'la yalnız kalmamalı. - Jørgen onun babası. | Open Subtitles | دورث لا يُمكنُ أَنْ تكون لوحدها مَع جرجن جرجن أبّوها |
| Amedeo Modigliani ve Jeanne Hebuterne doğmamış çocuklarıyla birlikte sonsuza dek beraber uyuyorlar... | Open Subtitles | إيميدو موديجلياني جين هيبتيرني رقدا سوياً إلى الأبد مَع طفلِهم الذي لم يولدِ |
| Ya da Joey ile hızlıca yemek yedikten sonra saat 9'da David'le görüşebilirim. | Open Subtitles | أَو أنا يَجِبُ أَنْ أُسرعَ خلال العشاءِ مَع جوي ويُقابلُ ديفيد في 9. |
| Kara Şövalye ile aynı meydanda olacağın için çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | كُنْتَ متحمّس جداً لِكي تَكُونَ في الساحة مَع الفارس الاسود |
| Lana ile başarısızdım Claire ile de. Ve sayısız başka kadınla. | Open Subtitles | فَشلتُ مَع لانا ومَع كلير، ومَع الآخرين الغير معدودينِ في الوسطِ. |
| Bir sebep daha... Joey ile ayrılık kararımı verdiren bir sebep daha vardı. | Open Subtitles | كان هناك سبب آخر دعاني للتفكير بأنه حان الوقت لإنْهاء علاقتي مَع جوي |
| Ve-Ve-Ve-Ve Steve, çıktığım çu çiçekçi adam, ile ben ayrıldım. | Open Subtitles | ووووأنا تَحطّمتُ مَع ستيف، بائع الزهور الذي أنا كُنْتُ أُؤرّخُ. |
| Şimdi hayatımızı bu 2 an ile yaşayacağız... ama tebessümle. | Open Subtitles | الآن نحن سَنَعِيشُ حياتَنا على هذه اللحظتين. لكن مَع إبتسامة |
| Anne... Sadece çalıştığım video dükkânının sahibi Ming ile ortak olacağım. | Open Subtitles | أمي، سأَدْخلُ في شراكة مَع مينغ في عملِي في محلِ الفيديو. |
| Alcatraz, çok az ayrıcalıkları olan en sıkı korunan cezaevi. | Open Subtitles | القطراز سجن ذا حراسة مشدّدة مَع قليل جداً من الإمتيازات. |
| Alcatraz, çok az ayrıcalıkları olan en sıkı korunan cezaevi. | Open Subtitles | القطراز سجن ذا حراسة مشدّدة مَع قليل جداً من الإمتيازات. |
| Sadece vali Chung'la olan yanlış anlaşılma çözüme ulaşmış mı diye bakmaya gelmiştim. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أتيت لأرى الوضع مع سوء الفهم مَع الحاكمِ هل تم حله |
| O kızla beraber kozmetik okuluna gittim ve o berbattı. | Open Subtitles | ذَهبتُ إلى كلية التجميل مَع تلك الفتاة و كَانتْ فظيعةَ. |
| Aranzda savc Mitch Lodwick'le halen is yapmakta olan var m? | Open Subtitles | هل احد منكم لديه عمل مَع المدعي العام، ميتشيل لودويك؟ |
| Melinda'yla beraber çalışıp hayaletin kim olduğunu ve ne istediğini bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تَعْملَ مَع مليندا وتكتشف مَنْ هذه الشبح، وماذا تُريد اتفقنا؟ |
| Siz Başbakanın yanında iken operasyon merkezinden bir çağrı aldım efendim. | Open Subtitles | بينما أنت كُنْتَ مَع رئيسِ الوزراء، كَانَ لدي نداء مِنْ العملياتِ الأساسيةِ. |
| O hâlde ne durumdayız, randevudan sonra Dee'yle görüşmedin mi? | Open Subtitles | ماذا نَنْظرُ إليهم؟ لا إتصالَ مَع دي بعد أن أَرّخَ. |
| Kendini birisine karşı savunmasız bırakması çok zor bilir misin. | Open Subtitles | هو يَتْركُ نفسك بشدّة تَكُونُ ضعيف مَع شخص ما، تَعْرفُ؟ |
| O renkleri üstüme serpersen, kutlamaya babanın yanına nasıl giderim? | Open Subtitles | كيف أَحتفلُ به مَع أبّيكَ إذا رميتي كُلّ الألوان عليّ؟ |
| Hayır, sanırım bu, babamla çöl merkezde... yaşadığım dönem olan bir şeyle ilgili. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه شيئ حدث عندما كُنْتُ أَعِيشُ في القاعدة الصحروية مَع أبي |
| Gazetenizde elinde silah olan siyahi bir militan var | Open Subtitles | صُحُفكَ تعرض متمرداً أسود مَع بندقية وكُتب |
| Kocanla tatile çıkarsın, ya da bir, iki çocuk doğurursun. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا يُزيلُ بَعْض الوقتِ منه. أخرجْ بَعْض الأطفالِ مَع الزوجِ. |