en başından beri, doğduğun günden beri, senin beyninin derinliklerinde bu cinayeti işlemeni mümkün kılan bir şey olmalı. | Open Subtitles | ولا يمكنك جعلهم هكذا. لا بد وأنه كان هناك شيىء مُنذ البداية فى أعماق نفسك. والذى دَفعك لفعل هذا. |
Siz onunla özel olarak görüştüğünüzden beri size nasıl ödeme yapacağını bilemedi. | Open Subtitles | مُنذ استقبالِك لها فى عيادتِك الخاصة, وهى لا تعرِف كيف ستُسدِّد أتعابِك. |
Çocuk kampüse adımını attığından beri kral gibi muamele gördü. | Open Subtitles | الفتى كان يُعامل كملك مُنذ أن خطا الى الحرم الجامعى. |
Uzun zaman önceydi. en azından birkaç hafta olmuştur. | Open Subtitles | كانَ مُنذ فترة ، على أقل تقدير ، أسبوعين. |
- Beş dakika önce çıkmış olması lazım. - Bu taraftan çıkmadı. | Open Subtitles | ـ لقد غادر مُنذ 5 دقائق ـ لم يخرج من هذا الطريق |
Damon, ayrıldığından beri ona hiç bu kadar yaklaşamamıştık. Geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | إنّنا في أقرب مكان منه مُنذ غادر، لن أعود إلى البيت. |
İster inanın ister inanmayın, anaokulundan beri hep A alıyor. | Open Subtitles | صدقتم أو لا فإنها على هذا المنوال مُنذ روضة الأطفال. |
Doğduğum günden beri kızgın görünüyor ama eminim bununla bir ilgisi yoktur. | Open Subtitles | يبدو دائماً عليه الغضب مُنذ حتى أن وُلدت ولكنى أظن أنها طبيعته |
O zamandan beri oda en az iki kez temizlenmiş. | Open Subtitles | لقد تـم تنظيف الجناح مرتين علي الـأقل مُنذ ذلك الوقت، |
Çok fazla tutmadık gerçekten, kazadan beri de çalışmadım ben. | Open Subtitles | وأننا لا نجني الكثير وأنا لم أعد أعمل مُنذ الحادثة |
Doğduğumdan beri senin gibi bir kadın görmedim o yüzden istiyorum. | Open Subtitles | مُنذ أنّ ولدت ، لم أقـابل في حياتيّ امرأة تشبهك ابداً |
Küçüklüğümden beri sporu ve dövüş sanatlarını sevdiğimden böyle oldum. | Open Subtitles | أصبحت هكذا لأنني أحب الرياضة و الفنون القتالية مُنذ الصغر. |
O çıktığından beri çok iyi iş çıkıyor, değil mi? | Open Subtitles | فهو يمشي على الطريق الصواب مُنذ خُروجه من السجن، صحيح؟ |
Bu oda o zamandan beri kullanılmadı. | Open Subtitles | و مُنذ ذلك الوَقت لَم يَستخدم الغرفه أي أحد |
Bu kelime, büyük selden beri buralarda zehir etkisi yapıyor. | Open Subtitles | , هذة الكلمة مثل السُم في هذة الانحاء مُنذ عهد الفيضان العظيم |
Son iletişim, neredeyse bir saat önceydi. Harekete geçmeliyiz. | Open Subtitles | إرسالها كان مُنذ أقل مِن ساعة، علينا بالتحرّك. |
Şimdi kontrol ettim. birkaç saat önce teslim edildiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد تتبعته وقيل لي أنه تم التسليم مُنذ بضعة ساعات |
Sizleri bir süredir izliyordum. | Open Subtitles | على الأقل أمكننى سماعهم كنت أتعقبكم مُنذ فترة |
Tüm ateşleme sistemleri analog. Motorlar 10 yıldır hiç çalıştırılmamış. | Open Subtitles | أنظمة الإطلاق فيها متناظرة، والمُحرّكات لم تُشغل مُنذ عقدٍ زمنيّ. |
Küf kokuyorsa kusura bakmayın. - Çok uzun zamandır burada kimse yoktu. | Open Subtitles | آسفة ، إنـّه مُتعفن نوعاً ما، لمّ يستخدمه أحد مُنذ زمنٍ بعيد. |
Mümkün olması bir yana, insan görünümü aldığımızdan beri kaçınılmazdı. | Open Subtitles | , إنه ليس ممكناً فقط ربما قد أصبح أمر محتم مُنذ أن أخذنا الشكل البشري |
Yani sence, bu kurban hakkında bir şeyler hissetti de,... altı yıl önceki hakkında hissetmedi mi? | Open Subtitles | أنت تقصدين أنه شعر بالندم بعد قتل هذه الضحية و لم يشعر بالندم علي الضحية التي قتلها مُنذ سته سنوات مضت |
O tepeden düşüp de kafatasını yardığından beridir çok saçma sapan konuşuyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ مُنذ وقعتَ من فوق تلكَ التلّة وصُدمت رأسكَ، وأنتَ تتحدث جنوناً. |
Tanrının evinde silah sallamayı tercih ettiğinizden itibaren sizi durduramam. | Open Subtitles | مُنذ أن أخترت أن تُهدد بسـلاح فى بيت الرب. لا يمكننى إيقافكـ. |
Hafızasında yirmi yıl öncesine ait küçük bir orta batı kasabasında yaşıyor. | Open Subtitles | فهى تَعيش فى تِلك البلدة الصغيرة التى تحتفِظ بها فى ذاكِرتها مُنذ عشرين عاماً, |
Saklanarak ne kadardır yaşıyoruz? | Open Subtitles | مُنذ كم عام ونحن نعيش مُختبيئن ؟ |
Büyümeyi uzun bir süre önce bıraktım, baba. | Open Subtitles | حسناً, لقد توقّفتُ عن النُموّ مُنذ وقتٍ طويل يا أبى. |