"نقول" - Translation from Arabic to Turkish

    • diyelim
        
    • söylemek
        
    • diyoruz
        
    • deriz
        
    • söyleriz
        
    • söylüyoruz
        
    • diyeceğiz
        
    • söyleyebiliriz
        
    • Biz
        
    • demek
        
    • söyle
        
    • söyleyeceğiz
        
    • söylemeliyiz
        
    • dediğimiz
        
    • söyleyelim
        
    Büyük ölçekte takdir hakkeden bir şey küçük ölçekte canice olur diyelim. Open Subtitles دعونا نقول ما يثير الإعجاب في وحشية واسعة النطاق على مساحات الصغيرة
    "Bir başka zavallı performans sonrası perde kapandı" diyelim sadece. Open Subtitles دعنا نقول ان الستارة قد اُسدلت على أداء آخر بائس
    DB: Ama bunu söylemek neredeyse yasak ilan edildi, bunu söylemek nasılsa senin bir çeşit bağnaz olduğuna işaret ediyordu. TED ديڤيد برووكس: لكن أصبح غير مسموح به أن نقول أن، لأنها أصبحت كعلامة أنك بطريقة ما يجب أن تكون متعصب.
    Biz ne diyoruz, sınırların açılmasıyla, bu yabancıların gelişiyle iş iyice çığrından çıkacak... Open Subtitles نحن نقول اذا فتحت الحدود والأجانب دخلوا الى هنا الأمور ستخرج عن السيطرة
    Birisi dul ise niye dul kalmış deriz de dullanmış demeyiz? Open Subtitles إذا كان شخص ما أرملا. لماذا نقول ترمل ولا نقول مترملا؟
    İstediğimiz şeyi söyleriz, ama o bir şey yapamaz. Demokrasi de işler. Open Subtitles يمكننا أن نقول ما نشاء عنه ولا يستطيع إيذاءنا وهذه هى الديمقراطية
    Ama işin aslı, asıl sır, hepimiz kadınlara cinsel zevklerinin önemsiz olduğunu söylüyoruz. TED لكن الواقع هو السر الحقيقي أننا نقول لها أن رغبتها الجنسية لا تهم.
    Tamam, işte şurada! - Tamam, çabuk, götürelim. - Peki, ama ne diyeceğiz? Open Subtitles حسناً، هذا هو ـ حسنا، بسرعة، أدخلوها ـ حسنا، ولكن ماذا نقول لهم؟
    Sanırım onu son canlı gören kişinin siz olduğunu söyleyebiliriz. Open Subtitles أعتقد يمكن أن نقول بأنك كنت آخر واحد شاهده حيّاً.
    Çocukların bir arkadaşı diyelim, ve buraya seni öldürmeye geldim. Open Subtitles دعينا نقول انني صديق الي هؤلاء الرفاق وانا هنا لقتلك
    diyelim ki saatte en fazla... 15 kilometre hızla karşılaşıyorlar. Open Subtitles تتجمع عند السرعة القصوى دعنا نقول 10 أميال فى الساعة
    İstersen dün orada neler olduğunun raporunu merakla bekliyorum diyelim. Open Subtitles دعنا فقط نقول أننى شغوف لرؤية تقريرك عن ما حدث
    Yani durumun umutsuz olduğunuz söylemek doğru değil, çünkü eğer çeşitli teknolojileri entegre edersek gerçekten de fark yaratabiliyoruz. TED لذا أن نقول أن الأمل مفقود هو ليس بالشئ الصحيح ، لأننا بإستطاعتنا إحداث التغيير إذا دمجتم التقنيات المختلفة.
    Sanırım çoğumuzun günlük hayatına, ayaklarımızın dibindeki gezegenimizin inanılmaz derecede sıcak olduğundan tamamen bîhaber devam ettiğini söylemek yanlış olmaz. Open Subtitles اعتقد انه من الانصاف ان نقول ان معظمنا يمارس حياته اليومية غافلٌ تماماً بأن أسفل أقدامنا، سخونة كوكبنا لا تُصدق.
    Böyle bir şey yok. Kısaca bir hayvan suistimal edilince buna hayvan zulmü diyoruz. TED وهذا شيء لا تملكه. فعندما يتم الاعتداء على الحيوانات، نقول بأنها إساءة للحيوان.
    Normandie ve Batı arasında... burada Biz ona... küçük yirmilik deriz. Open Subtitles بين مجمع نورماندي والغرب نقول هذا عشرين , عشرين , عشريني
    Size daha hassas olmanızı söyleriz,.. ...sizse dini cemaatlere katılırsınız. Open Subtitles نقول لك أن تكون أكثر حساسية فتنضم لفريق الوفاء بالوعود
    Tasarıyı geçirerek, havuz saat süresini uzatarak vatandaşlarımıza, Şehir Meclisi'nin şehrimizi daha iyi bir yer yapmaya kararlı olduğunu söylüyoruz. Open Subtitles بتمرير القانون و تمديد الساعات التي يكون فيها المسبح مفتوح نحن نقول لمواطنينا ان مجلس المدينة عازم على تحسين مدينتنا
    Gidip herhangi bir kabile reisine düşmanlarını yenmek ister misin, diyeceğiz. Open Subtitles سنذهب هناك و نقول لأى رئيس نجده هل تريد قهر خصومك ؟ وهو سيرد :
    Uyuşturucu için oldukça küçük ama rehine için daha uygun olduğunu söyleyebiliriz. Open Subtitles صغيرة لإيصال الحمولة لكن فقط الحجم المنايب دعنا نقول لأجل نقل الرهائن
    Başka söyleyebilecek bir şeyim yok bayım. Biz bu genç bayanı tanımıyoruz. Open Subtitles ماذا يمكن ان نقول ايضا يا سيدى, نحن لا نعرف هذه الشابة
    Biz, kişisel tarz aleyhine nefret suçu işleyemezsiniz demek istiyoruz. Open Subtitles نحن نقول أنك لا تستطيع ارتكاب جريمة كراهية وفقًا للتصرفات
    Onlara genç bir Yahudi'nin ekonomi hakkında sapıkça konuştuğunu söyle. Open Subtitles نقول لهم أن يهودياً صغيراً يتحدث بشكل سيء ضد الاقتصاد.
    Duvara üç kez vurup ölülerin arkadaşı olduğumuzu söyleyeceğiz. Open Subtitles سنطرق على الباب ثلاث مرات و نقول نحن أصدقاء الموتي
    - Ona söylemeliyiz. - Evet, ama şimdi olmaz, değil mi? Open Subtitles ـ علينا ان نقول له ـ نعم، ولكن ليس الآن، حسنا؟
    Trinidad ve Tobago`da dediğimiz gibi, kim kimdir ve ne nedir? TED وكما نقول في ترينيداد وتوباغو، من هو من، وماذا هو ماذا؟
    Şöyle söyleyelim hâyâl ettiğiniz şu korkutucu adam olduğumu farz edelim. Open Subtitles حسناً، دعينا نقول أنّي هذا الرجل المُخيف الذي تتخيّلين أنّي هو.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more