"هل هناك شيء" - Translation from Arabic to Turkish

• bir şey var mı
• şey mi var
• bir şey mi
• birşey var mı
• bir şey var mıydı
• Bir sorun mu var
• birşey mi var
• bir şeyler mi var
• bir şeyler var mı
• şey mi oldu
• şey mi vardı
• bir şey yok mu
• bir şey olabilir mi

Benimle konuşmak istediğiniz özel bir şey var mı, Komiser?
هل هناك شيء محدد تريد التحدث معي بشأنه ملازم ؟

Gitmeden önce bilmemem gereken başka bir şey var mı?
هل هناك شيء آخر لا أودّ معرفته، قبلَ أن تغادرينا؟

Bu cinayetler hakkında kendine sakladığın herhangi bir şey var mı?
نعم. هل هناك شيء ما حول عمليات القتل هذه تبقيها لنفسك؟

İstediğiniz başka bir şey mi var?
لا لا لا لا لا لا لا هل هناك شيء آخر تُـريدهُ؟

Bildiğin ya da bize anlatabileceğin başka birşey var mı?
هل هناك شيء آخر تعرفه أو تود أن تخبرنا به؟

Bu arada senin için yapabileceğim bir şey var mı?
هل هناك شيء أستطيع فعله لك في الوقت الراهن ؟

Başka bir şey var mı, benim bilmediğim bir şey?
السؤال هو هل هناك شيء آخر شيء لا أعرفه ؟

Bu akşam olanlarla ilgili konuşmak istediğin bir şey var mı anne?
هل هناك شيء ترغبين بالتحدث عنه مما حدث هذه الأمسية يـا أمي؟

Bay DeJean'le ilgili söylemek istediğiniz bir şey var mı?
هل هناك شيء تريد ان تقوله عن السيد دي جين؟

Dün gece hakkında bana söylemediğin bir şey var mı?
هل هناك شيء بشأن الليلة الماضية لم تخبريني به؟

Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı Bayan?
هل هناك شيء يمكنني أن أفعله لك ، يا سيدتي؟

Yapabileceğim bir şey var mı?
يا طفلتي هل هناك شيء استطيع تقديمه لك ؟ ؟

Bana söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?
هل هناك شيء آخر لم تخبروني به أنت وأمك ويجب علي معرفته أجل يا محقق

Sherry, Big Momma'ya söylemek istediğin bir şey var mı?
شيري، هل هناك شيء تريدين قوله لماما الكبيرة؟

Afedersiniz, ama o Kızılderili kızla aranızda bir şey mi var?
عفوا، ولكن هل هناك شيء بينك وبين تلك الفتاة الهندية

Bizim ile paylaşabileceğiniz komik bir şey mi var?
هل هناك شيء مضحك يمكنك ان تشاركينا فيه يا آنسة؟ كلا ..

Burayı altüst etmiş olmanız dışında bana söyleyebileceğiniz birşey var mı?
هل هناك شيء يمكنك اخباري به? الا اذا اردت ان تقلب هذا المكان رأسا على عقب?

Gerçekten de ilişki kaderi diye bir şey var mıydı ?
هل هناك شيء من هذا القبيل الكرمة العلاقة؟

Bayan Bulstrode! Sizi yakaladığıma sevindim. Bir sorun mu var?
آه ، أنسة ً بولسترود ً ، أنا ممتنة لأنني أمسكت بك هل هناك شيء ما على قدر من الأهمية ؟

- Burada kımıldayan birşey mi var?
هل هناك شيء يتحرك في هذا المجال؟

- Tekrar uyuyamamaya başladım. - Neden, yanlış bir şeyler mi var?
ـ لم استطع النوم ثانية ـ لماذا هل هناك شيء خاطيء؟

CA: Kendi şahsi görevini sürdürürken, Al, bundan başka yapmak istediğin bir şeyler var mı?
كريس أندرسون: فيما يتعلق بتقدم دورك الشخص هل هناك شيء أكثر من ذلك تود أن تفعله؟

bir şey mi oldu?
ـ هل هناك شيء خاطئ؟ ـ أين يمكنني أن أجد لنش...

Sanırım, yakında. Önemli bir şey mi vardı?
‫قريباً على ما أعتقد ‫هل هناك شيء محدّد؟

Onlara yardım etmek için yapabileceğimiz hiç bir şey yok mu?
هل هناك شيء يمكننا القيام به بالنسبة لهم؟

Bu göl ile ilgili bize anlatmadığın bir şey olabilir mi?
هل هناك شيء حول هذا بحيرة كنت لا تقول لنا ، هم؟