ve ben gerçekten de bunun bizim biyolojimizden ötürü olmadığını düşünüyorum. Bence biz, onu biyolojimize atfettik, ama aslında mesele orada değil. | TED | وأنا لا أعتقد أنه شيء في تركيبنا الحيوي، أعتقد أننا قمنا بزرعه في تركيبنا الحيوي، ولكني لا أعتقد انه كان موجودا أصلا. |
Söyle, Peachy ve ben ordumuz olmadan bir yere gitmeyiz. | Open Subtitles | أخبره بيتشى وأنا لا نذهب لأى مكان بدون الجيش معنا |
Ben de geçidi kullanarak zaman yolculuğu yapmayı planladığından bahsettiğini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أذكر انك ذكرت خطتك السفر عبر الزمن باستخدام المدخل |
Bilirsin, çok şiddet vat ve ben de hayatımda şiddet istemiyorum. | Open Subtitles | الأمر يتعلق بالكثير من العنف, وأنا لا أريد العنف في حياتي |
Ayrıca biz ileri teknolojiden de ileriyiz. Gerçekten bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | ثم أننا بعيدون جدا عن الأجهزة الحديثة وأنا لا أعلم شيئا |
Sen beni bilmiyorsun ve bende seni ve bu dialog hiç yapılmadı. | Open Subtitles | أنت لا تعرفني وأنا لا أعرفك ولن نكمل هذه المحادثة على الإطلاق |
Sana karşı dürüst değilim, ve ne yaptığımı da bilmiyorum. | Open Subtitles | إنه ليس عادلاً بالنسبة لكِ وأنا لا أعرف ما أفعل |
- Ve tam olarak bilmiyorum efendim. - Tam olarak demek istediğim. | Open Subtitles | وأنا لا أَعْرفُ ما حصل فعلاً سيدي ذلك هو قصدي بالضبط |
Ben sorumsuz biriyim, Ben bir döneğim, ve ben bir ineği çekiçle öldüremem. | Open Subtitles | أنا غير مبالي ، أنا منسـحب وأنا لا يمكنني أن أقتل بقرة بمطرقه |
Düğünler oldukça sıkıcıdır, ve ben tek başıma sıkılmak istemiyorum. | Open Subtitles | لأن حفلات الزفاف مملّة جدا وأنا لا أريد السأم لوحدى |
Dinle, halledecek 99 tane daha kartın var ve ben... | Open Subtitles | أسمع لديك 99 بطاقة باقية لكي تفعل وأنا لا يمكنني |
Ben de gerçekçi olarak tam bir fahişe olmuş olmanı bekleyemem. | Open Subtitles | أجل، وأنا لا أظن سوى أنك قد تحوّلتِ إلى عاهرة الآن |
Uyuşturucuyla işim olmaz. Ben de gitmesi için ödeme yaptım. | Open Subtitles | وأنا لا أريد الاقتراب من هذا الصنف لذلك طردته خارجاً |
Tabi ya Ben de 18 yaşından büyüklerle takılmam zaten. | Open Subtitles | أجل ، وأنا لا أنكح الفتيات اللواتي يتجاوزن الثامن عشر |
Ben de sana birinin bana iyi davranmasının üzerinden ne kadar geçti anlatamam. | Open Subtitles | وأنا لا أستطيع أن أعبّر لك منذ متى لم يحسن معاملتي أحد مثلك |
Evet, orayı çok seviyorum. Ayrıca soğuğu da özlemiyorum. Bundan eminim. | Open Subtitles | أجل، أحبّ المكان هناك وأنا لا أفتقد البرودة، هذا أمر مؤكّد |
Bu değil. Bir şeyler dönüyor ve bu hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | ليس هذا هو الأمر ، هناك أمر يجري وأنا لا أحبه |
Bu yaranın iyileşmesi zaman alacak. Bu lükse sahip değilim. | Open Subtitles | هذا الجرح سيأخذ وقت للشفاء وأنا لا أملك هذا الوقت |
- ve ben onun hakkında kötü bir şey duymak istemiyorum. Seni kaydediyorum -Yapma, adamım | Open Subtitles | وأنا لا أريد أن اسمع كلام أنت ستغنى يا رجل، لا. |
İIk defa bir cinayet zanlısı olarak, polis olma seçimimi bile eleştirmedim. | Open Subtitles | وأنا لا تحصل حتى على شرطي من خياري أن يوقف بلادي القطع. |
benim de işlerim var. Lütfen bana bir sigaran daha olduğunu söyle. | Open Subtitles | أنا أحبك ايضاً, وأنا لا اقول ذلك لأنك قلتها لي, أنا اقسم |
Jeanine gaydi, hala öyle, ama ben ne dersin bilmiyorum. | Open Subtitles | جنين كانت شاذة ومازالت وأنا لا أعرف ما يمكنك تسميته |
bende is babaannemin bana altıncı doğum günümde hediye ettiği... plastik beysbol eldiveniydi. | Open Subtitles | وأنا لا أملك الا قفاز صغير أعطتنى اياه جدتى فى عيد ميلادى السادس |
Dayı senden bir şey beklemiyorum, senden bir şey istemiyorum. | Open Subtitles | عمي، وأنا لا أطلب شيئا منك لا أريد شيئا منك |
- Dickinson sana bu görevi benim protokolüme uyman şartıyla verdi çünkü benim uzmanlığım lojistik, şüpheli tanıma ve şaka yapmıyorum burada yolunda gitmeyen bir şey var. | Open Subtitles | هذه الحفله بموافقتي بسبب مهاراتي في الفبركة اللوجستيه وأنا لا أمزح معك في ذلك |