"ولد" - Translation from Arabic to Turkish

    • çocuk
        
    • evlat
        
    • çocuksun
        
    • çocuğu
        
    • oğlu
        
    • çocuğum
        
    • doğan
        
    • doğduğunu
        
    • doğumlu
        
    • çocuktu
        
    • doğmuş
        
    • doğdu
        
    • erkek
        
    • doğduğu
        
    • doğmuştu
        
    Benim 1 2 yaşındaki çocuk parmaklarım var, bunu yapamıyorum. Open Subtitles ،أنا أملك أصابع ولد عمره 12 سنة لايمكنني فعل هذا
    Ama bir çocuk, ve Zapatti ailesinin başındaki adamın yeğeni ölüyor. Open Subtitles وذلك بالإضافة إلي ولد ميت وأبن أخ رئيس عائلة زباتي ميت
    Herkes onun ne kadar güzel bir çocuk olduğundan bahsederdi. Open Subtitles لقد اعتاد الجميع أن يذكروا كم أن أخيك ولد جميل
    Sakin ol, evlat. 30 yıl gecikmiş bir şey hakkında söyleyeceğim şeyler var. Open Subtitles خذ الأمور بسهولة، ولد. أنا لدى شيء أقوله. هي حوالي 30 سنة متأخرة
    Sen iyi çocuk musun? Evet, sen iyi bir çocuksun. İşte sana balık. Open Subtitles هَلْ أنت ولد جيد نعم،أنت ولد جيد وأنت ستَحْصلُ على سمكة
    Philadelphia'nın kendi çocuğu Vince Papale ilk elenenler arasında değil. Open Subtitles ولد مدينة فيلي الخاص فينس بابالي اجتاز اول مراحل التدريب
    O iyi bir çocuk. Kadınlar önünde diline hakim olması gerekir. Open Subtitles إنه ولد طيب ولكنه فقط يجب أن يحترس لألفاظه أمام النساء
    - Bu iyi bir numara, çocuk olamaz. - Bu değil. Open Subtitles من الأفضل أن لا تكون خدعة يا ولد إنها ليست كذلك
    Şimdi lütfen akıllı bir çocuk olup hırsızımı yakalamanı istiyorum. Open Subtitles لذا الآن، كن ولد جيد، هل فعلت؟ إذهب لصيد اللص.
    Eğer o çocuk iyi ve safsa, kafamı keseceğim, bayım Open Subtitles إذا ذلك ولد جيد وبريء أنا سآكل رأسي ، سيدي
    Burada getir-götür işlerine bakan çocuk oldukça çekici ama parmakları genelde mürekkepli oluyor. Open Subtitles حَسناً، ولد نسختنا جداً ضَرْب، لَكنَّه عِنْدَهُ حبرُ في أغلب الأحيان على أصابعِه.
    Sen bu kadar büyük bir çocuk, seninle gurur duyuyorum vardır. Open Subtitles . يا لك من ولد كبير ، أنا فخورة بك للغاية
    Böyle genç bir çocuk sahibi olmak için fazla yaşlıydık. Open Subtitles نحن كنّا كبار السن جدا لأن يكون عندنا ولد صغير
    Bu çocuk canlı doğmuş ve yaklaşık iki hafta canlı kalmış. Open Subtitles هذا الطفل ولد وكان على قيد الحياه وترك لمده حوالى إسبوعين
    İyi düşün evlat. Sen katil değilsin. O benim işim. Open Subtitles فكر بالأمر يا ولد أنت لست بقاتل فهذا عملي أنا
    evlat, seninle gurur duyuyorum. Bay başkan! Bay Başkan yardımcısı. Open Subtitles ولد , أنا فخور بك سيدي ألرئيس سيدي نائب ألرئيس
    Ve bu şeyle birlikte başka şeyler de verdi, evlat. Open Subtitles وعبر الاشئاء الصغيرة هنا, الله اعطاك شئ اخر ,يا ولد.
    Teşekkürler Frasier. Bunu yeteri kadar sık söylemiyorum ama sen iyi bir çocuksun. Open Subtitles شكرا فريزر,اظن اني لا اقول هذا كثيرا ولكنك ولد صالح
    Onun için korkunç. Bir de beni, öyle bir gücü olan çocuğu düşün. Open Subtitles فظيع لها ، لكن فكر بي ولد صغير مع تلك النوع من القوي
    Aynen öyle. Genç bir oğlu olan zengin baba rolüyle onlara yanaşacağım. Open Subtitles تماماً ، سأذهب إلى المدرسة على أنني رجل غني لديه ولد مراهق
    Beni umursamıyorsun bile. Senin için sadece çılgın küçük bir çocuğum. Open Subtitles أنت لا تهتمين بي أنا فقط ولد صغير مجنون بالنسبة لك
    kadından doğan insanın günleri sayılı ve sıkıntılar ile doludur. Open Subtitles لرجل ولد من إمرأة خلال عدة أيام و مليء بالمشاكل
    Onun bu gemide doğduğunu ve o zamandan beri asla ayrılmadığını sanıyorlar. Open Subtitles من المفروض أنه ولد على هذه السفينة ولم يغادرها منذ ذلك الوقت
    Tanmay Joglekar, Latur doğumlu, çocukluğunda bir şeye ihtiyacı oldu. Open Subtitles تنامى جوجليكر ولد فى لاتور لاحظ حاجة واحدة فى طفولته
    Öyle başına buyruk bir çocuktu ki... Korkarım senin de başını ağrıtmıştır. Open Subtitles لقد كان ولد عنيد أخشى أنه اثقل عليك بالمتاعب
    Mesela, Marc Chagall'ın trajedisini ele alalım. 1887 yılında doğmuş bir sanatçı. TED على سبيل المثال، هنا تجدون مسار مارك شاغال، فنان ولد سنة 1887.
    Bu bebek maskemden doğdu ve ben maskemi geri istiyorum! Open Subtitles هذا الطفل ولد من القناع و أنا أريد إستعادة قناعي
    erkek olursa Andrew ya da Douglas kız olursa Melinda ya da Sarah. Open Subtitles أندرو أَو دوغلاس لو هو ولد مليندا أَو ساره لو هي بنت ساره؟
    Ona sevgililer gününde doğduğu ve onun evlat verdikleri söylenmiş. Open Subtitles قال لي أنه ولد وتم تبنيه في يوم عيد الحب
    Babam 1885'te doğmuştu. Ve az da olsa ırkçı bir eğilimi vardı. TED ولد والدي في عام 1885، وقال أنه كان متحيزا للعنصرية بشكلٍ معتدل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more