"يمكنها" - Translation from Arabic to Turkish

    • bunu
        
    • bile
        
    • edebilecek
        
    • ki
        
    • olamaz
        
    • O
        
    • edemez
        
    • seni
        
    • kadar
        
    • onu
        
    • alabilir
        
    • daha
        
    • yapamaz
        
    • mümkün
        
    • da
        
    Kökler iyice derinlere giderse bunu yapabilirler, yüzeye yakın gezinmedikleri sürece. TED وهذا لن يتحقق إلا بوجود جذور أعمق يمكنها التوغل في التربة.
    Onun meşhur evrim ağacı bizim çalışma şeklimizin diyagramı bile olabilir. TED شجرته للتطور المشهورة يمكنها ان تصبح مخططاً للطريقة التي نعمل بها
    Şu evreni yok edebilecek şeylerden biri mi? Open Subtitles أتعنى أحد تلك الأشياء التى يمكنها تدمير الكون؟
    Öyle görünüyor ki madam, Bayan Forster da onsuz yapamıyor. Open Subtitles حسنا، سيدتي، يظهر ان السيدة فورستر لا يمكنها العيش بدونها.
    Ama gerçek şu ki bir sevgili olabilir ama bir eş olamaz. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أن الزوجة يمكنها القيام بما لا تقوم به الحبيبة
    Ancak O zaman eve gidebilirim, O da bana bağırır. Open Subtitles ،عندها يمكنني العودة للمنزل حتى يمكنها أن تصرخ في وجهي
    Yani, beyni çalışır, her şeyi duyar, her şeyi anlar... fakat hareket edemez. Open Subtitles فمخها يعمل، يمكنها سماعك يمكنها فهم كل شيء لكن لا يمكنها أن تتحرك
    Duygularınla oynarlar, bu şirin kedi yavrusu gibi seni her yere sürükleyebilir. Open Subtitles يلعبون على مشاعرنا مثل هذه القطة الوديعة التى يمكنها تحريك مشاعركم جميعاً
    Şimdi, son parçam ile klasik müziğin ne kadar eğlenceli, heyecan verici olabileceğini ve sizi ne kadar sarsabileceğini göstermek istiyorum. TED الان، مع اخر مقطوعة، اود ان ازيكم ان الموسيقى الكلاسيكيه من الممكن ان تصبح مرحة اكثر، ومثيره، وان يمكنها ان تهزك.
    O anda farkettim ki onu hapse attırabilirdim. O da beni attırabilirdi. Open Subtitles وفجأه أدركت أنه يمكننى التسبب فى سجنها مثلما يمكنها التسبب فى سجنى
    Kolay. Bilgisayara kendimi bağlayacağım. Belleğimdeki boş yerleri ödünç alabilir. Open Subtitles هذا سهل، سأصل نفسي بالحاسوب و يمكنها اقتراض مساحتي الذاكرية
    bunu bizim de istediğimizi söyle... Ancak öğleden sonraya ertelerse daha iyi olur. Open Subtitles أخبريها أننا نعتقد أنه يمكنها ولكن إعلمي لو أنه يمكنها التأخير حتى الظهر
    Yani bunu yapabilen 7 yaşındakiler olduğunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles أتتدركين ان فتاة في السابعة من عمرها يمكنها فعل هذا؟
    Tek notayı bile değiştirmek neşeyi kedere dönüştürür. Sıra sende. Open Subtitles تغيير نوتة واحدة يمكنها أن تغير البهجة إلى حزن،إنه دورك
    Avcı bile olsa tek kişinin bizi koruyabileceğini hiç sanmıyorum. Open Subtitles لا أرى كيف أن شخص واحد حتى المبيدة يمكنها حمايتنا
    Bence bize gereken büyük şirketlerden çok, bizi tam anlamıyla temsil edebilecek... sorumlu bir halk organı. Open Subtitles أعتقد أننا بحاجة إلى هيئة مسؤولة التي يمكنها أن تمثلنا بحق بدلا من الشركات التجارية الكبرى
    Bu kadersiz ruhlar ne yazık ki, gerçek anlamda sevemezler... Open Subtitles هذه الأرواح البائسة لا يمكنها أن تحبّ بالمعنى الحقيقي للكلمة
    Bugüne dek insanlık tarihimizi belirleyen göçmenlik dalgasını durdurmaya yetecek güçte bir kısıtlama olamaz. TED ليست هناك أية قيود على الإطلاق يمكنها أن تكون صارمة بما يكفي لإيقاف موجة الهجرة التي حددت تاريخنا البشري.
    O kendisi ayrılabilir... ya da Jing Wu'dan beraber gidersiniz Open Subtitles يمكنها ان تغادر لوحدها او تغادر معها من جينج وو
    Yasal sebepler yüzünden bir Sentetik kendi kendini kontrol edemez. Open Subtitles لأسباب قانونية، هي الاصطناعية الأجهزة لا يمكنها القيام بفحص الذاتي
    seni kör yarasa. Her beş dakikada bir sıçmıyor herhâlde. Open Subtitles أيها الأعمى لا يمكنها أن تقضي حاجتها كل خمس دقائق
    Büyük yük gemileri bir mavi balinanın çağrısı kadar gürültülü olabilir. TED ناقلة النفط العملاقة يمكنها أن تصدر صوتًا صاخبًا كنداء الحوت الأزرق.
    onu 24 saat tut. O zaman yaptığı şeyi düşünebilir. Open Subtitles إحجزوها لـ24 ساعة, لكي يمكنها أن تعيد التفكير بما فعلت
    Oh, şef, bir daha kız arkadaşıma birşey lazım olursa benden ödünç alabilir. Open Subtitles و أيها الزعيم، في المرة القادمة إذا احتاجت صديقتي لشيء يمكنها استعارته مني
    Yüzler arı aynı anda çalışsa bunun kadar polenleşme yapamaz. Open Subtitles مئة نحل تعمل طوال الوقت لا يمكنها أتلقح كهذه النحلة.
    Hayır, güvenlik ekibi, bilgileri haricinde kızın buradan çıkmasının mümkün olmadığını söyledi. Open Subtitles كلا ، يقول الأمن أنّه لا يمكنها أن تغادر الملكيّة دون علمهم
    Burada arkadan biri itiyor ama rüzgarla da gayet güzel yürüyor. TED هناك رجل يدفع من الخلف ولكن يمكنها السير على الرياح بكفائة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more