| Bence annenle dışarı çıkman, dünyadaki en tatlı şey bence. | Open Subtitles | أعتقد أنه ألطف شيء في العالم أن تخرج مع أمك |
| Dinle, onunla sadece bir gece çıkman, iyi zaman geçirtmen, ve sonra da hayatından defolup gitmen için seninle anlaşmıştık. | Open Subtitles | انصت .. كان اتفاقنا ان تخرج معها لليلة واحدة فقط تعطيها المتعة .. |
| Bir odadan bir odaya geçmek için önce dışarı çıkman gerekecek. | Open Subtitles | لا يُمكنك المرور من غرفة إلى آخرى .بدون الخروج من الباب |
| " Belaya bulaşmak için sabah evden çıkman yeter. | Open Subtitles | الخروج من منزلك في الصباح يجعلك في مصائب |
| Bence senin biraz dışarı çıkman lazım, Prenses. | Open Subtitles | أعتقد أني سأفضل أن تخرجي للخارج , يا أميرة |
| Sayfa 86 da ki büyü. Buradan çıkman gerek. | Open Subtitles | التعويذة في الصفحة 86 . يجب أن تخرجي من هنا |
| Rainer'la çıkman benim için hiç sorun değil. | Open Subtitles | لا مانع لدي في مواعدتك لـ رينير شكرا ابي |
| Burdan hemen çıkman lazım. Alex'lere git. | Open Subtitles | يجب أن تخرج من هنا حالاً اذهب الى منزل أليكس |
| Buradan birazcık çıkman gerek. Bir yürüyüşe çık, bunu hakediyorsun. | Open Subtitles | يجب أن تخرج من هنا إذهب للتمشي, تحتاج لذلك |
| Burdan hemen çıkman lazım. Alex'lere git. | Open Subtitles | يجب أن تخرج من هنا حالاً اذهب الى منزل أليكس |
| Onun iyi bir avukata bulması senin de defolup oradan çıkman lâzım. | Open Subtitles | ماتحتاجه محامي جيد وتحتاج انت ان تخرج من هنالك.حسناً? |
| Dışarı çıkman lazım ki Bizde seni cinayetten tutuklayabilelim. | Open Subtitles | الشياطين يعرفون اسمي عليك أن تخرج الآن لنقبض عليك بتهمة ارتكاب جريمة قتل |
| Tek yapman gereken yarıştan canlı çıkman,.. | Open Subtitles | وكل ما عليك فعله هو الخروج من السباق حياً وبالطبع وأنت فائز |
| Arka kapıdan çıkman mümkün mü acaba? | Open Subtitles | هل تعتقدين انك من المتحمل ان تتمكين من الخروج من الباب الخلفي ؟ |
| - Hemen evden çıkman gerek! - Neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | عليك الخروج من المنزل ما الذي تتحدث عنه؟ |
| Buradan çıkman gerekiyor değil mi? | Open Subtitles | انت تريد الخروج من هنا ايضاً , اليس كذلك? |
| Odadan çıkman gerekecek, çünkü açıkçası bunu başkasının yanında yapamıyorum. | Open Subtitles | يجب أن تخرجي من الغرفة لأني لا استطيع أن افعل هذا امام احد , لأكون صادقاً |
| Burada ne arıyorsun? Buradan çıkman lazım. | Open Subtitles | ما الذي تفعلينه هنا عليك أن تخرجي من هنا |
| Ama senin 11 yaşında çocukla çıkman daha komikmiş! | Open Subtitles | لكنك تخرجي مع شخص بعمر 11 سنة تلك أكثر تسلية |
| Ondan ayrılıp benimle çıkıp benden ayrılıp ona dönmeden önce benimle bir kez daha çıkman haricinde her zaman sizi destekliyordum. | Open Subtitles | رائع، لأنه بخلاف مواعدتك لي عندما انفصلتِ عنه ثم انفصلتِ عني ثم واعدتني مرة أخرى قبل أن تعودي له، فأنا كنت داعمًا لعلاقتكما معًا دائمًا |
| Hiç başına geldi mi bilemiyorum, ama hocalarımdan biriyle çıkman diğer çocuklara, hayatımın sonuna kadar benimle alay etmeleri hakkını verir. | Open Subtitles | ألم يخطر ببالك أنك أنك إن واعدت أحد المدرسين فإن ذلك سيعطي بقية الفتية |
| Evet, bilmem mi, hayal tahtası olan bir adamla çıkmazsın çünkü senin hayal tahtanda hayal tahtası olan bir adamla çıkman yoktu! | Open Subtitles | نعم اعلم ذلك وكانك سوف تواعدينه لانها لم تكن في لوحتك ان تواعدي شخص لديه لوحه |
| Şimdi git ve suç unsuru içeren görüntüler getir bize. Unutma, içeri girip çıkman 10 dakika sürsün... | Open Subtitles | اذهب واحضر لنا مشاهد جديرة وتذكر ، يجب أن تدخل وتخرج خلال 10 دقائق |
| Ve eğer yönetici olursan garson kızlardan biriyle çıkman mümkün olamayacak. | Open Subtitles | أعتقد أنه عندما تصبح مدير فلن تستطيع أن تواعد النادلات |
| Hadi, bir sonraki vardiyadan önce çıkman lazım. | Open Subtitles | هيّا بنا, عليكَ بأن تخرجَ .قبل المناوبة التالية |