"çocukların" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاطفال
        
    • الأطفال
        
    • أطفالك
        
    • للأطفال
        
    • أولادك
        
    • الاولاد
        
    • الفتية
        
    • الفتيان
        
    • أولاد
        
    • اطفال
        
    • الشباب
        
    • اطفالك
        
    • الأطفالِ
        
    • الصبية
        
    • أطفالكِ
        
    Dünya klasında bir galeriyiz çünkü fakir çocukların dünya klasında bir galeriye sahip olmaları gerekir. Ve bende bunu tasarladım. TED لدينا معرض ذو طراز عالمي لاننا نؤمن ان الاطفال الفقراء يحتاجون الى معرض من الطراز العالمي لذلك صممت هذا الشيئ.
    Okul harçlığı olmadığından bu çocukların sadece çeyreği liseyi bitirebiliyor. TED ويكمل ربع هؤلاء الاطفال المرحلة الثانوية لعدم امتلاكهم لمصاريف المدرسة.
    Oraya vardık ve fark ettiğim ilk şeylerden biri, diğer çocukların saçlarının sarı rengin tonları olmasıydı ve çoğu mavi gözlüydü. TED وصلنا هناك وكان أول شيء لاحظته أن شعر الأطفال الآخرين كان له عدة درجات من اللون الأشقر ومعظمهم كانوا بعيون زرقاء
    - Bazen, kocan ve çocukların dışında konuşacak birine ihtiyaç duyuyorsun. Open Subtitles أحيانا كنت بحاجة إلى التحدث مع شخص وبالاضافة الى أطفالك وزوجك.
    Elizabeth Dunn: Araştırma asistanlarımızdan bu videoları izleyip çocukların tepkilerini kodlamalarını istedik. TED الآن، درّبنا الباحثين المساعدين لمشاهدة هذه الفيديوهات وتسجيل ردود الأفعال العاطفية للأطفال
    çocukların okula gitmez, sen de Bentley marka arabanı kaybedersin. Open Subtitles تكون قد حرمت أولادك من دخول الجامعة وتخسر سيارة البنتلي
    O benim arkadaşım. Bizim çocukların iğrenç barlarının dışında tanıştım onunla. Open Subtitles هذا صديق جديد، قابلته في خارج الحانة المقرفة التي يملكها الاولاد
    çocukların aileleriyle beraber gelip foxtrot dersi almak istediklerini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد ان الاطفال يريدون القدوم مع ابائهم لياخذو دروس الفوكس؟
    Kafasında şişlik olması sorun değil. çocukların kafasında hep şişlik vardır. Open Subtitles انه بخير انه اصيب فى راسه الاطفال يصابوا فى راسهم دائما
    Bilmiyorum, çocukların yarım saat önceden gelip seni almaları gerekiyordu. Open Subtitles انا لا اعلم الاطفال خرجوا ليمروك من قبل نص ساعه
    Ancak bir şeyler yanlış gittiğinde ailelerin çocukların gelişimindeki rolünü anlıyoruz. TED فقط عندما تنشأ الآفات، نبدأ نحن بإدراك أهمية العائلة و الأطفال.
    Bu tür hedef odaklı çalışmalar, çocukların dikkat ve konsantrasyon becerilerinin geliştirmesine de yardımcı olur. Bundan dolayı çok yararlı. TED هذا النوع من الممارسة القائمة على هدف أيضا يساعد الأطفال على تطوير قدراتهم على الانتباه والتركيز و هذا أمر عظيم
    Amerikan çocukların yetişkinliğe doğru yolculuğunda iki kurum önemli rol oynar. TED في طريق سفر الأطفال الأمريكيين إلى البلوغ، تشرف مؤسستان على الرحلة.
    Sen çocukların on sekiz yaşında kümesten uçacağını sanıyorsun, fakat asla uçmuyorlar. Open Subtitles أنت تظنين أنت أطفالك سيطيرون في الحظيرة 18 لكن هم لن يفعلوا
    Çocuklarım huzurum, yerimdir, onlar benim dünyam, çocukların olmak zorunda değil, uğultunu besleyen yakıt, yaşamın iyi olmaktan öte olduğu her yerde olabilir. TED أطفالي هم مكاني السعيد، انهم عالمي، ليس بالضرورة كون أطفالك هم الوقود الذي يغذي طنينك، أو المكان الذي تحس فيه بالراحة وليس العكس،
    Eminim ki çocukların doğum günleri için iyi bir parti hilesidir... Open Subtitles أنا متأكد انها عامة في الحفلات. في أعياد الميلاد للأطفال الصغار
    ve sen, kurbağa dilerim çocukların doğmadan önce çürürler. Open Subtitles أما أنت أيها الضفدع فليتعفن أولادك قبل أن يولدون
    Hiç kız kardeşim yok ama 3 yaşındaki erkek çocukların... tanrı vergisi olarak arabaya nasıl yakıt koyacaklarını bildiklerini biliyorum. Open Subtitles لم يكن لد اى اخوات بنات و لكنى اعرف ان الاولاد فى ال3 من عمرهم يعرفون كيف يملئون السيارة بالوقود
    Bu gerçekten dün gecenin kasedi olsaydı çocukların astığı süslemeleri görürdük. Yine uyuyakalmışsın. Open Subtitles إن كان هذا شريطَ أمس فعلاً، فيجب أن نرى اللافتاتِ التي علّقها الفتية.
    çocukların değişen vücudumla dalga geçmesi sonra kızların beni, ironik bir şekilde, erkeklere olan ilgim nedeniyle dışlaması, çok fazla gelmişti. TED عار الفتيان يسخرون على تغيرات جسدي ثم الفتيات نفينني، تناقضا، بسبب اهتمامي بالأولاد، كان ذلك كثيرا.
    Bunlar gibi, bunlardan genç çocukların kollarının parçalandığını, bacaklarının koptuğunu gördüm. Open Subtitles أولاد كهؤلاء , أولاد أصغر من هؤلاء أذرعتهم ممزقة وسيقانهم مبتورة
    Latin ve siyahi çocukların çoğu evli olmayan annelerden doğuyor. TED معظم اطفال الهسبانو و الافارقة يولدون اليوم لأمهات غير متزوجات
    Fakat bu çocukların zaten aklında bir şeyler var ama tuvale dökemiyorlar. Open Subtitles ‫ولكن هؤلاء الشباب لديهم أشياء في رؤوسهم ‫لا يستطيعون وضعها على الورق
    Bileyim diye soruyorum, sen delirdiğinde seni bunun gibi bir yere yatırmamı mı istersin yoksa benim ve çocukların sırtına yük olmayı mı seçersin? Open Subtitles للمعلومية فقط عندما تصبح مجنونا هل تريد مني ان اضعك في مكان كهذا ام انك فقط تريد ان تكون عبء علي وعلى اطفالك ؟
    Aslında, sergilerde yapmayı sevdiğim şeylerden biri de çocukların verdikleri tepkileri gözlemlemek. TED حقيقةً، أحبُّ جدّاً خلال فتراتِ المعارض مشاهدةَ الأطفالِ عندَ رؤيتهم لهذهِ الصور.
    çocukların kaçırıldığı 45 kilometrelik alan içinde 439 kişi var. Open Subtitles عددهم 439 ضمن مسافة 30 ميلا من مكان اختطاف الصبية
    Şimdi hoşlanmayabilirsin ama bir çocuğun olduğunda senin çocukların olduğunda, o kadar- Open Subtitles قد تفكرين بذلك الآن، ولكن حينما يحدث حقيقةً حينما يصبحون أطفالكِ ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more