| Şu öteki iş için size verdiği parayı çoktan çıkarmıştır. | Open Subtitles | المال الذي يدفعه لك للوظيفة الأخرى لقد عاد بالفعل إليه |
| Gölet ve tenis kortunun öteki tarafında araba yolunun diğer yanında. | Open Subtitles | إنها تقع عند النهاية المعاكسة للدرب على الجهة الأخرى عبر البركة |
| Haydi, yavrum öteki odaya gidelim, nelerin varmış bir görelim. | Open Subtitles | تعالي، يا فتاة، لنذهب إلى الغرفة الأخرى ونرى ما لديكِ. |
| öteki kısmı beynini kullanmak. Kural kitabını bir kenara bırak. | Open Subtitles | والجزء الأخر من وظيفتك ان تستعمل عقلك ارم كتاب القوانين |
| Sevgili kardeşim gerçek anlamıyla beni dünyanın öteki ucuna gönderdi. | Open Subtitles | أخي العزيز وضعني بشكل حرفي في الجهة الاخرى من العالم |
| Duvarın öteki yanında onu yakalarım. Belki bu işe yarar. | Open Subtitles | سامسكها من الجانب الاخر من الجدار ربما يؤدى هذا الغرض |
| Şimdi öteki kadınımdan da öpücüğümü alayım ve gitmeye hazırım. | Open Subtitles | الآن فقط احتاج قبلة من فتاتي الأخرى وسأكون جاهز للذهاب |
| Mesela öteki ülkelerde nüfusun yarısı 10 yaşına gelmeden açlıktan kırılıyor gibi. | Open Subtitles | إذ أنّه في البلاد الأخرى يموت نصف السكّان جوعًا بحلول سنّ العاشرة. |
| Bu, bir grup nörotransmiteri taşıyor, beyin hücresinin bir ucundan öteki ucuna. | TED | ومن ثم هذا ينقل كيس ضخم من الناقلات العصبية من إحدى نهاية خلايا المخ إلى النهاية الأخرى. |
| Şubenizin onu şu öteki suçlardan ötürü şüpheli gördüklerini, fakat herhangi bir şey kanıtlayamadıklarını bildiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنه يعرف قسمك الأمني كان مشتبهاً بالسرقات الأخرى لكنه لا يستطيع إثبات أي شيء |
| öteki taraftan bu kadar iyi görünmez. | Open Subtitles | لا يمكنك مشاهدتها بشكل جيد من الجهة الأخرى |
| öteki hayvanlara karşı kendini savunabilirsin, fakat sana insanlara güvenmeyi öğretmiştim | Open Subtitles | يمكنك ان تدافع عن نفسك ضد الحيوانات الأخرى ولكنى علّمتك ان تثق فى البشر والناس |
| Senin şu...öteki olduğuna inanmamı istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاولين أن تجعلينى أعتقد أنك هذه الأخرى |
| -Sadece bayat hava kokuyor Eleanor. -Hayır, şu öteki koku... | Open Subtitles | ـ انة فقط هواء فاسد؛ إلينور ـ لا؛ تلك الرائحة الأخرى السيئة |
| İşinin bir kısmı emirlere uymak. öteki kısmı beynini kullanmak. | Open Subtitles | والجزء الأخر من وظيفتك ان تستعمل عقلك ارم كتاب القوانين |
| Büyükannem öteki dünyayla nasıl konuşulduğunu biliyordu, bana da öğretti. | Open Subtitles | ,كانت تعرف كيف تتحدث مع الجانب الأخر ولقد علمتني ذلك |
| Yuvarlar karbondioksit veriyorlar karşılığında öteki taraftan gelen oksijeni alıyorlar. | Open Subtitles | كرات الدم تطلق ثانى اكسيد الكربون فى مقابل الاكسجين الذى ياتى فى الجهه الاخرى |
| Buraya geldiğiniz çok iyi oldu. öteki kısmı su basmış. | Open Subtitles | أمرا جيد وصولكم الى هذا الجانب الجانب الاخر ملئ بالماء |
| Hadi ama! öteki dünyada birbirinize yapışmak için bir sürü zamanınız olacak. | Open Subtitles | هيا هيا , سيكون لديكم متسع من الوقت لتتعاهدوا في الآخرة |
| Hemen hemen. Bütün öteki kampları temizleyip hepimizi buraya tıktılar. | Open Subtitles | تقريباُ , أخلوا جميع السجون الآخرى ووضعونا فى هذا السجن |
| Birisi adamın şifresini öğreniyor öteki de kredi kartını çalıyor. | Open Subtitles | أحدهم يَسْرقُ رقم هوية الرجلَ الشخصية، الآخرون يَسْرقونَ بطاقةَ إئتمانه. |
| Tatlım, bu harika ama Sarah Lawrence ülkenin öteki ucunda değil mi? | Open Subtitles | حبيبتي , ذلك عظيمُ، لكن ألَيستْ ساره لورنس على الجانبِ الآخرِ للبلدِ؟ |
| Görünüşe bakılırsa öteki kız arkadaşlarından bir aşk mektubu. | Open Subtitles | يبدو أن رسالة غرامية وصلت إليك من أحد عشيقاتك الأخريات |
| Arkasını dönünce biri kolunu tuttu, öteki de onu vurdu. | Open Subtitles | وعندما استدار قام احدهم بأمساك ذراعه وقام الآخر بأطلاق النار |
| Biri öldü, öteki benim ve üçüncüsü Cole Thornton. | Open Subtitles | احدهما قد مات والآخر انا اما الثالث فهو كول ثورتن |
| Sevdikleriniz için, öteki insanlar için ve kendiniz için savaşmanız. | Open Subtitles | و نحارب من أجل أنفسنا و الأخرين و من أجل من نحبهم |
| Bunu hiç yapmam ama barın öteki tarafından bakınca görünen o ki kişiliğin berbat. | Open Subtitles | لم افعل هذا من قبل , ولكني سأقول بكل الطرق من الجهة الأخري من الحانة انك شخصٌ مقرف |
| Onların iki kapısı var, biri ön, öteki arka, ve bir tane de tenis kortunun yanında asma kilitli olanı var. | Open Subtitles | هناك بوابتان أمامية وخلفية والأخرى عند ساحة ملعب التنس , ومقفلة بالسلاسل |
| 150)}Öteki benin firar ettiği gerçeği yansıtmamaktadır 150)}Öteki benin firar ettiği gerçeği yansıtmamaktadır | Open Subtitles | {\pos(200,30)} ♪أرى اليوم يتجسد في كل دمعة أنزلتها♪ {\pos(200,30)} ♪حتى مع أنها♪ |