"ülkenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • البلاد
        
    • البلد
        
    • دولة
        
    • بلد
        
    • الدولة
        
    • بلدك
        
    • بلدنا
        
    • للبلاد
        
    • الأمة
        
    • البلادِ
        
    • الوطن
        
    • بلادك
        
    • بلادنا
        
    • بلاد
        
    • دول
        
    Onu unutamayız. Ben bunu, ülkenin tarihindeki en büyük tekil harcama olarak tanımladım. TED لا يمكننا أن ننسى ذلك. قمت بتعريف هذا كأكبر نفقات في تاريخ البلاد.
    Bana ülkenin bu kısmında şık görünümlü bir erkeğin hep hoş karşılandığı söylendi. Open Subtitles قيل لي أن الذكور المؤهلين هم علاج نادر في هذا الجزء من البلاد
    İyi tarafı da yok değil hani, ülkenin çoğu yerini görmüş oluyoruz ve... Open Subtitles الجانب الجيد في هذا العمل ان المرء يتعرف على اماكن كثيرة من البلاد
    Aynı zamanda tüm ülkenin dönüşümüne şahit olduğumuz için de çok şanslıyız. TED ولكن بعد ذلك نحن أيضا محظوظون جدا لنشهد التحول في البلد كلها.
    Bebek bakıcılığı sıkıntısı olan ülkenin başka bir yerine taşınmak zorunda kalırlar mıydı? TED هل عليهم الانتقال إلى جزء آخر من البلد حيث يوجد حصاص في الحاضنات؟
    İstifasını açıkladıktan sonra katıldığı basın açıklamasında bu ülkenin temelleri olan hak ve özgürlüklerin yok edilmesinde görev alamayacağı açıklamasını yaptı. Open Subtitles قال في مؤتمر صحفي بعد وقت قصير أنه لم يعد يستطيع المشاركة في تدمير الحريات الأساسية التي قامت عليها هذه البلاد
    ülkenin her yerinde. Yüzlerce kez. Bu benim standart konum. Open Subtitles فى كل البلاد , مرات عديدة لقد كانت محاضرتى الرئيسية
    Ayrıca, ülkenin en iyi SEAL timi senin yanında olacak. Open Subtitles كما يدعمك أفضل فريق لدى قوات الاستكشاف البحرية في البلاد
    ülkenin her tarafında çapulcular sahipsiz mağazaları yakıp yıkmaya devam ediyorlar. Open Subtitles فى انحاء البلاد يواصل المشاغبون فى إشعال النيران فى المخازن المتروكة
    ülkenin insanları onun için büyük bir cenaze töreni düzenlediler. Open Subtitles أهل البلاد جعلوا جنازته جنازة بطل، أكبر ما كان لإنسان
    ülkenin insanları onun için büyük bir cenaze töreni düzenlediler. Open Subtitles أهل البلاد جعلوا جنازته جنازة بطل، أكبر ما كان لإنسان
    ülkenin dört bir yanından, ve NY ailelerinden patronlar ve ukalalar geliyordu. Open Subtitles الزعماء والحكماء جميعا جاوءا من كل انحاء البلاد .وكل عائلات نيويورك ايضا.
    30 yılı aşkın süredir bu kasaba ülkenin hiçbir yerinde olmadığı kadar tornadolara, ısı dalgalarına ve dolulara maruz kalıyordu. Open Subtitles خلال السنوات الـ30 الماضية هذه البلدة كان عندها أعاصير أكثر وموجات حرارية وعواصف ثلجية من أيّ بلدة أخرى في البلاد.
    Kahraman olduklarını söyler ve onlar olmadan ülkenin dağılacağı imajını vermeyi severler. TED يحبون أن يعطوا صورة أنهم هم المنقذون، ومن دونهم سوف تنهار البلد.
    Bizim Tanrımız değil, ama bu ülkenin insanları kendi tanrıları olarak inanıyor. Open Subtitles هذا ليس ربّنا، بل ربّهم ربّهم الذي يؤمنون به في هذا البلد
    Bence, Bay Saxon bu ülkenin tam ihtiyaç duyduğu kişi. Open Subtitles أعتقد أن السيد ساكسون هو ما يحتاجه هذا البلد بالضبط
    Bir ülkenin sadece toprak, nehir ve orman olmadığını anlıyor musun? Open Subtitles فهمت أن البلد أكثر من الكثير من الاوساخ ، والأنهار والغابات؟
    Şu anda bunu A.B.D. gibi büyük ve zengin bir ülkenin yapacağını düşünebiliriz. TED الآن يمكننا أن نفكر في دولة غنية كبيرة مثل الولايات المتحدة للقيام بذلك.
    Muhtemelen çok uzaklarda ve vergiden muaf bir ülkenin sahilinde yaşarsın. Open Subtitles غالباً، على الشاطئ في بلد لا توجد فيها ضرائب، بعيداً جداً
    Kabileler ya da kırsal toplumlar, her zaman ülkenin genel kurallarına tabii olmayabiliyordu. TED و هو أن سياسات الدولة لا تؤثر بالضرورة دائماً على المجتمعات القبلية والريفية
    Belki, ama Seyit Ali ülkenin vatandaşı. Terörist şebekesini oradan işletiyor. Open Subtitles ربما ولكن علي مواطن في بلدك ويدير خليته الإرهابية من هناك
    Burada olup, ülkenin sorunlarını çözseydin, var olmayacak düşmanlar tarafından. Open Subtitles أعداء لن يكونوا لديكَ لو كنتَ هنا تحلّ مشاكل بلدنا
    Kardeşim James önerdiğim gibi ülkenin tahıl rezervlerini yeniledi mi? Open Subtitles هل قام اخي جيمس بتخصيص احتياطي الحبوب للبلاد كما اقترحت
    Fakat ben ücretsiz, kaliteli eğitim, uygun fiyatlı, yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, gıda güvenliği aracılığıyla iş gücü gelişimine yatırım yapan bir ülkenin ulusal kalkınma programını hızlandıracağını savundum. TED لكن قمت بحملة أن الأمة التي تستثمر في تنمية الرأسمال البشري عن طريق التعليم النوعي المجاني، وخدمات رعاية صحية بأسعار معقولة وعالية الجودة والأمن الغذائي سيسّرع برنامجها التنموي الوطني.
    Her gün ülkenin her tarafından kızlar bana resimlerini yolluyor. Open Subtitles كلّ يوم البنات يُرسلون لي صورَ مِنْ جميع أنحاء البلادِ
    Onlar en mükemmel sınıftır ve bu ülkenin bel kemiğidir. Open Subtitles انهم من تراب هذه الأرض و أحد أعمدة هذا الوطن
    Kendi ülkenin insanlarının öldürülmesini gördün. Hiç şerefin yok mu? Open Subtitles انت رأيت اولاد بلادك يقتلون الا يوجد ليك اى نخوة؟
    ülkenin geleceğine karar vermede söz sahibi olma fırsatının önemini biliyoruz. TED نحن نستثمر الفرصة لنقول كلمتنا، لنساعد في تقرير مستقبل بلادنا.
    Bir moteldeki temizlikçiden ve bir ülkenin Kralı'ndan öğrendiğim şey şudur: TED تعلمت ذلك من خادمة في نزل وملك على بلاد
    Şu anda 15.000'den daha fazla nükleer silahın dokuz ülkenin elinde olduğunu bilmeniz çok önemli. TED لهذا، يجب عليك أن تعرف في الوقت الحالي، لدينا ما يزيد عن 15.000 سلاح نووي في أيدي تسع دول.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more