"ışığın" - Translation from Turkish to Arabic

    • الضوء
        
    • النور
        
    • ضوء
        
    • للضوء
        
    • الضياء
        
    • الإضاءة
        
    • نور
        
    • الضوءِ
        
    • للنور
        
    • نورك
        
    • ضوئك
        
    • تضيءُ
        
    Dünyadan yansıyan ışığın bir kısmı deliğe düşer, fakat bir kısmı da mercek etrafından dönerek bize tekrar ulaşır. TED إن الضوء القادم من الأرض، يسقط بعضه في الثقب الأسود، لكن يرجع إلينا البعض بعد إلتفافه حول الثقب الأسود.
    Daha fazla ısındıkça, görünür ışığın tüm frekanslarını yayarak beyaza dönmeye başlar. TED وعند ازدياد التسخين، تتوهج باللون الأبيض فتنبعث منها جميع ترددات الضوء المرئي.
    Bu aydınlık halka çekim kuvvetinin, ışığın dahi kaçamayacağı kadar büyük olduğu yerdeki kara deliğin çevresindeki sınırları açığa çıkarır. TED تكشف هذه الحلقة المشعة أفق الثقب الأسود، حيث تكون قوى الجاذبية كبيرة للغاية لدرجة أن حتى الضوء لا يستطيع الفرار.
    Işığın Tanrısı düşmanlarının yanmasını istiyor Boğulmuş Tanrı, boğulmalarını istiyor. Open Subtitles آله النور يريد أعدائه أن يحترقو, إله الغرق يودهم غرقى.
    Neredeyse kara deliğin uzayzamanı deldiğini görüyorsunuz, yeterince derine indiğinde de ışığın kara delik etrafında döndüğü bir aşamaya varıyoruz. TED يمكننا تقريبًا رؤية ثقب أسود يخترق الزمكان، وحين يجتاز عمقًا كبيرًا، نصل إلى مرحلة يدور عندها الضوء حول الثقب الأسود.
    Dolayısıyla ışığın bu yolu alması 3 milyar yıl alıyor. TED لذا يستغرق الضوء 3 بلايين سنة ضوئية لعبور تلك المسافة.
    Aksine aslında tenimizden, kaslarımızdan ve kan damarlarımızdan biraz ışığın geçmesine izin veriyor. TED وعوضًا عن ذلك، فإنها تسمح بمرور بعض الضوء عبر جِـلدنا، وعضلاتنا وأوعيتنا الدموية.
    Yeni bir mihrace var ve saray tekrar kara ışığın gücüne kavuştu. Open Subtitles كلّا , الآن هناك مهراجا جديد وثانياً القصر لديه قوّة الضوء المُظلمِ
    Şekli hiç değişmez yine de, ışığın yönüne göre farklı şekillerde görünür. Open Subtitles ,شكله لا يتغير أبدا ,ومع ذلك يبدو مختلف اعتمادا على زاوية الضوء
    Biraz önce ışığın neden hem parçacıklı hem de dalgalı olduğunu anladım. Open Subtitles أنا فقط أدركت لماذا يتصرف الضوء مثل كل من الجسيمات و الموجات
    Her neyse, yalnızca yeşil ışığın sana tekrar yandığını söylemek istedim. Open Subtitles على اي حال أردت ان تعرفي انك منحت الضوء الاخضر مجددا
    ..en parlak ışığın arkasından daha iyi bir saklanma yeri bulamazsınız. Open Subtitles فلا يوجد أفضل من البقاء خلف الضوء الأكثر سطوعا والمتاح لك
    "C" ışığın hızı, "X", "Y" ve "Z" ise uzamsal koordinatlar. Open Subtitles حيث أنّ سي سرعة الضوء و إكس، واي، زد إحداثيات مكانية
    Çünkü onlar ışığın, gökkuşağının tüm renklerinden oluştuğu gerçeğinin görsel bir yansımasıdır. Open Subtitles لأنها تمثيل بصري لحقيقة ان الضوء مكوّن من جميع الوان قوس قزح
    Işığın yandığını görüyorum, o halde orada olmalısın. Open Subtitles ،حسنا، أرى أن النور عندك لا يزال مضاء لذا فأعتقد أنك موجود حتما
    "Işığın İnsanları bu kraterdeki muhteşem şehri inşa ettiler. Open Subtitles رجال النور بنوا على فوهة البركان مدينة كبيرة
    Ama Işığın Ülkesi'nde hoş karşılanacaksınız. Onlar iyi insanlardır. Open Subtitles ولكن مرحب بكم فى بلد النور اهلها ينتظروكوا فى الحهه الاخرى
    Ve bu kemik süslenmiştir, ışığın kafatasından saçılmasıyla gördüğünüz gibi, boşluklarla, yani soluduğumuz havayı ısıtan ve nemlendiren sinüsler ile. TED وهذا العظم يتخلله، كما ترون، ضوء ساطع من خلال الجمجمة مع تجاويف والجيوب الأنفية، التي تدفئ وترطب الهواء الذي نتنفسه.
    Orada geriye kalan tek şey pozitif ışığın kalıcı gölgesi. TED الشيء الوحيد الذي بقي الآن هو الظل الدائم للضوء إيجابي.
    Çünkü ışığın kızın varlığının tadını almışlardır... Kızın yaşam gücü. Open Subtitles لأنهم عرفوا وشهدوا الضياء التي تخرج من ذاتها وقوتها الدافعة
    Buna göre, bu gölgelenmeler ancak ışığın yukarıdan gelip bir kubbenin konveks yüzeyine ya da bir çukurun dibine çarpmasıyla oluşabilir. TED وهكذا فإن أنماظ الظلال قد تنتج عن الإضاءة للأسفل على الجانبين المنحدرين لقبة، أو على أسفل الحفرة.
    Dışarısı olmadan içerisi, karanlık olmadan da ışığın bir anlamı olmaz. Open Subtitles يبدأ وكأنه ليس هناك دخول بدون خروج أو نور بدون ظلام.
    Işığın gölgesi nasıl da boynuna vuruyor da gözlerini ortaya çıkartıyor. Open Subtitles نقطة الضوءِ في ظِلِّ الرقبةِ تَقُودُ العينَ
    Kendilerini, karanlık güçlere karşı savaşan ışığın çocukları olarak görmelerine şartlandırılmışlardı. Open Subtitles كانت ظروف تنشئتهم تجعلهم يرون فى أنفسهم أبناء للنور وأنهم مقبلون على كفاح ضد قوى الظلام
    Parlak ışığın, kendilerine cadı diyen yarı insan yarı cadı melez Essex cadılarının karanlığı arasında gömülü kalmış. Open Subtitles أن أساعدكِ لتصبحي ذاتكِ الحقيقة نورك الساطع تم دفنه أسفل فحم وسط سلالات
    Senin ışığın ultraviyole Open Subtitles ضوئك فوق البنفسجي
    Evet, açıklanamaz şekilde dört saniye için yeşil ışık yanıyor ve sonra kırmızı ışığın sonu gelmiyor. Open Subtitles نعم، ولسببٍ ما تضيءُ بالاخضر لحوالي أربع ثونٍ والضوء الأحمر لمدة مفتوحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more