| Pekala, bayağı akşam oldu. Ama her iyi şeyin bir sonu olmalı... | Open Subtitles | حسناً, لقد كانت ليلة صاخبة لكن كل الأشياء الجيدة يجب أن تنتهي |
| Bağımsız parçalardan oluşan bir organizma Ama her biri önemli. | Open Subtitles | كائن حي من أجزاء منفصلة، لكن كل شخص مكانته مهمه |
| Tuhaftır Ama her büyük oyuncu kariyerinin büyük yenilgilerini unutmakta zorluk çeker." | Open Subtitles | لكن كل لاعب يتذكر بشدة أقسى الهزائم التي مر بها في مسيرته |
| Ama her gece askerler üslerine döndükten sonra oyun oynardık. | Open Subtitles | ولكن كل ليلة ، عندما يعود الجنود الى القاعده نلعب |
| İyi deneme. Ama her doktor bunun imkansız olduğunu söyleyecektir. | Open Subtitles | محاولة جيدة ، ولكن كل دكتور سيقول لك انه مستحيل |
| Mükemmel olmuş. Biliyorum. Ama her tasarımcının bir de abiye koleksiyonu olmalı. | Open Subtitles | أعرف و لكن كل مصممة أزياء تحتاج أن يكون لها بصمة خاصة |
| Ve aptalca duruyor biliyorum Ama her gün bir hediye. | Open Subtitles | وأعرف أن هذه تبدو حماقة لكن كل يوم هو هدية |
| Şu an korkmuş olduğunu biliyorum, Ama her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | أعرف أنك خائف الآن لكن كل شىء سيكون على ما يرام |
| Ama her gün saat 6'da bir telefon kulübesinin içine gitti. | Open Subtitles | لكن كل يوم تما الساعة 6 مساءا يذهب الى حجرة الهاتف |
| Ama her gece karanlık çöküp, yıldızlar çıktığında gökyüzüne bakacağım Doktor. | Open Subtitles | لكن كل ليلة، دكتور عندما يصبح الجو مظلما و تظهر النجوم |
| Zor olduğunu biliyorum Ama her detay bu adamı bulmada işimize yarar. | Open Subtitles | اعرف ان هذا صعب لكن كل تفصيل يساعدنا على معرفة هوية الرجل |
| Seni öldürmek de öyle Ama her şey pazarlığa tabi. | Open Subtitles | أيضا قتلك لم يكن كذلك لكن كل شي قابل للمفاوضة |
| Ben jinekolog değilim Ama her şeyin yolunda olması gerek. | Open Subtitles | انا لست طبيب نساء ولكن .. كل شيء سيكون بخير |
| Ama her iyi adamda birazcık bir kötülük vardır, değil mi? | Open Subtitles | ولكن كل رجل صالح لديه جزء سيء صغير, أليس هو كذلك؟ |
| I sormak bana düşmez, Ama her şey yolunda olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أنا أعلم أنه ليس مكاني لنسأل، ولكن كل شيء على ما يرام؟ |
| Galiba aptallık ediyorum Ama her geçen gün onda olan, ama benim sahip olmadığım şeylerin fakına varıyorum:.. | Open Subtitles | هذا لطيف منك أخشى أننى كنت حمقاء ولكن كل يوم أدرك الصفات التى : كانت تمتلكها وأفتقر إليها |
| MASUMİYET BU DÜNYAYA AİT DEĞİLDİR Ama her ON YILDA BİR | Open Subtitles | النقاء ليس نابع من هذا العالم ولكن كل عشر سنوات يسطع نوره ويضيء |
| Ama her Aşil'in bir açığı vardır ve onlarınki de açgözlülük. | Open Subtitles | لكن كلّ موقع منيع له نُقطة ضعف، ونُقطة ضعفهم هي الجشع. |
| Sana ne yaptığımı bilmiyorum, Ama her ne ise, çok mutluyum. | Open Subtitles | انا لا اعرف ماذا فعلت لك لكن مهما كان فأنا سعيد |
| Öğrenmeye çalışıyordum Ama her hata yapışımda çocuklar benimle dalga geçiyordu. | Open Subtitles | أحاول تعلمها لكن في كل مرة أخطئ كان الأطفال يسخرون مني |
| Ama her ne ise kötü olacak! Bir şey diyeyim. | Open Subtitles | لكن أياً كان فسيكون شيئا سيئاً حقاً ودعنى أخبرك شيئاً |
| Kendince sert davranmaya çalışıyordu... Ama her an dağılmaya hazır olduğunu herkes görebilirdi. | Open Subtitles | كالمعتاد، كانتتتصنعالقساوة... لكن أي شخص يمكن أن يرى إنها مجرد نمر من ورق. |
| Hiçbir şeye nazar değdirmek istemiyorum, Ama her şey yolunda görünüyor. | Open Subtitles | ,أنا لا أريد أن انحس أي شيء لكن الأمور تبدو جيدة |
| Yeni okullar hep farklıdır Ama her nasılsa, hep aynı görünürler. | Open Subtitles | كل مدرسة جديدة مختلفة و لكن بطريقة ما تبدو جميعها متشابهة |
| Aslında her zaman bunu denemek istemiştim... Ama her zaman bütün sorumluluk bendeydi. | Open Subtitles | الحقيقة, أنه طالما رغبت بتجربة هذه الأشياء و لكن كان يخالجنى الشعور بالمسئولية |
| Biraz sarsıldım Ama her şey normal görünüyor. | Open Subtitles | انا مهتزة قليلا، لكن كُلّ شيءَ يبدو طبيعيا. |
| Ama her zaman... telefon kulübesinin önünde duruyorum. | Open Subtitles | ولكن كلما مررتُ بكشك الهاتف كنتُ أقف هناك لبعض الوقت |
| Ama her şey, geçen haftaki tünel çöküşüyle birlikte değişti. | Open Subtitles | ولكن كلّ هذا تغيّر الأسبوع الماضي في حادثة إنهيار النفق. |
| Ama her ne için dua ediyorsa çok içten ettiği kesin. | Open Subtitles | لا أعلم ، ولكن مهما كان السبب الذي تصلى من أجله ، فهي تصلى بخشوع |
| Bilmiyorum Ama her ne ise o olsun. Bu kız değer. | Open Subtitles | لا أعلم , لكن أيا كان, انها تستحق كل هذا العناء |