"ayrıldığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينفصل
        
    • انفصل
        
    • تنفصل
        
    • انفصالها
        
    • إنفصل
        
    California'da iki ibne ayrıldığı zaman, biri, diğerine nafaka veriyor. Open Subtitles عندما ينفصل اثنين من الفقراء فى كاليفورنيا يدفع احدهما نفقة الاخر.
    California'da iki ibne ayrıldığı zaman, biri, Open Subtitles عندما ينفصل اثنين من الفقراء فى كاليفورنيا يدفع احدهما نفقة الاخر.
    Teyzemin ayrıldığı yeğeninin uzak bir kuzeni. Open Subtitles إنه ابن عم بعيد لإبن أخ خالتي وقد انفصل مرتين
    Benim ailem ayrıldığı zaman uzun bir süre bununla mücadele ettim. Open Subtitles ...أعلم أنه عندما انفصل والداي كان علي أن أعاني لوقت طويل
    Her zaman kızlar birinden ayrıldığı zaman diğer kızı suçluyor. Open Subtitles في كل مرة تنفصل فيها فتاة عن عشيقها تلقي باللوم على الفتاة الأخرى
    Travis'le ayrıldığı için şokta ve acısını benden çıkartıyor çünkü ben de onu sevmemiştim. Open Subtitles هي منزعجة بسبب انفصالها من ترافيس و تخرجه علي لانه لم يعجبني
    ayrıldığı eşini gece yarısı aramalar... Open Subtitles الإتصال بزوجته التي إنفصل عنها بمنتصف الليل...
    ayrıldığı her kız hakkında böyle söyler. Geçen yıl, büyük sürpriz kendisi eşcinsel olduğunu açıkladı. Open Subtitles إنه يقول هذا بشأن كل فتاة ينفصل عنها وبعدها , مفاجأة كبيرة , يعترف
    - Hey, hey, Wade'in benden ayrıldığı doğru değil... hem O olmadan çok daha mutluyum... şimdi daha önemli şeylere odaklanabiliyorum... kafamdaki şeylerle nasıl baş edebileceğim gibi. Open Subtitles مهلا , مهلا , ويد لم ينفصل عني وأنا أسعد حالا من دونه لأنه الآن يمكنني التركيز على أشياء أكثر أهمية
    İki kişi birbirinden ayrıldığı zaman birbirinden kaçmaya çalışır, bu normal. Open Subtitles هل تعلمي أنه عندما ينفصل شخصان عن بعضهما و يبتعدان عن بعضهما, فأن هذا يُعد أمراً طبيعياً
    Bir çift her ayrıldığı zaman komisyon mu alıyorsun? Open Subtitles هل تأخذ عمولة فى كل مرة ينفصل زوجين ؟
    "Sex and the City"deki Berger'in Carrie'yle not yazarak ayrıldığı bölüm gibi. Open Subtitles انه مثل حلقة "الجنس والمدينة" عندما (بيرجر) ينفصل عن كاري) عبر ورقة)
    Biliyorum, senden ayrıldığı için çok üzgünüm. Open Subtitles أنا متأسفة أنه انفصل عنكِ
    Tiffany'den ayrıldığı ve Küçük Kurbağa şirketiyle ile ilgilenmeye başladığı zaman. Open Subtitles هذا في نفس الوقت الذي انفصل فيه عن (تيفاني) وعند تلك اللحظة أصبح مُهتماً بشركة (ليتل فروغ).
    Tanrılar, onların ruhları yollarının ayrıldığı yerlere geri dönsün ve gerçek kaderlerini bulsunlar. Open Subtitles إيتها الآلهة ! اتركيهم يعودوا إلى الطريق حيث أرواحعم تنفصل واتركيهم يعودوا إلى قدرهم الحقيقي
    Senden ayrıldığı falan yok. Open Subtitles إنّها لن تنفصل عنكِ.
    Brandon'dan ayrıldığı için üzgün müydü? Open Subtitles هل كانت حزينة بشأن انفصالها مع براندون؟
    Beş yıl önce intihar etmiş. Dash'in ondan ayrıldığı gece olmuş. Open Subtitles قتلت نفسها منذ 5 سنوات (وكانت ليله انفصالها عن (داش
    Geldim çünkü dostum Larry'den ayrıldığı için şu kadına laf edecektim! Open Subtitles لقد مررتُ فحسب، لـ... أعاتبها على انفصالها من صديقي (لاري).
    ayrıldığı eşini gece yarısı aramalar... Open Subtitles الإتصال بزوجته التي إنفصل عنها بمنتصف الليل...
    Bence bu Malia'dan ayrıldığı anlamına geliyor. Open Subtitles تعلم، أراهن أن هذا يعني أنه إنفصل عن (ماليَّــا)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more